Çağlayan: Koç ve Sabancı da herkes gibi denetime açık
-
Çağlayan, "Türkiye'de nasıl bakkal Ahmet, OSTİM'de sanayici Mehmet denetleniyorsa, Koç Grubu şirketleri de Sabancı Grubu şirketleri de tüm şirketler de denetime açıktır" dedi

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Türkiye'de nasıl bakkal Ahmet, OSTİM'de sanayici Mehmet denetleniyorsa, Koç Grubu şirketleri de Sabancı Grubu şirketleri de tüm şirketler de denetime açıktır. Bunların hepsi yasal mevzuatlarla altyapısı belirlenmiş kurallardır" dedi.
Çağlayan, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle biraraya geldi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, Koç Grubu'na yönelik olarak Maliye müfettişlerinin denetimi v grubun kazandığı ihalelerin iptaline ilişkin haberler üzerine, bu olaya tersinden bakıldığında çok büyük kurumlara denetim yapmamak gibi bir durumun ortaya çıkacağını söyledi.
Kendisinin iş dünyasından gelen biri olduğunu hatırlatan Çağlayan, "Ben Ankara Sanayi Odası başkanıyken benim şirketlerim çok çeşitli zamanlarda, çeşitli incelemelere maruz kalmıştı. Biz etkin bir vergi denetiminden bahsediyoruz, böyle işlemlerin olduğu bir ortamda ilgili Bakanlıklar kendilerine yapılan bir ihbar varsa ve belli bir sektörü incelemeye almak istiyorsa, bundan daha doğal birşey olamaz" ifadelerini kullandı.
Bu durumun farklı olaylarla ilişkilendirmeye kalkmanın yanlış olduğuna dikkati çeken Çağlayan, "Kendinin incelenmesini istemeyenler çıkıp farklı şeyler söyler, kimsenin de bunun üzerine gitmemesi gibi sonuçlar ortaya çıkar" dedi.
Çağlayan, bu konuyla ilgili dezenformasyon yapıldığına dikkati çekerek, yapılanların siyasi olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu dile getirdi.
Koç Grubu'nun kendi Bakanlığındaki yapmış olduğu teşvik çalışmalarının süresi içerisinde incelendiğine işaret eden Çağlayan, "Bu noktada muhalefet partisi muhalefet yapmak adına çeşitli söylemlerde bulunuyor. Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul'daki bir toplantısında 500 kişilik bir maliye müfettişi olduğunu söylüyor. Allah aşkına acaba Maliye'nin elindeki personel sayısı kaç kişidir?" diye konuştu.
Çağlayan, ilgili Bakanın bu konuda konuyu yalanlayan açıklamaları olduğunu hatırlatarak, "Gerekli düzenleme ve denetimler her zaman yapılacaktır. Bu yapılan denetimler yasaldır, mevzuata uygundur. Diğer taraftan Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde konu (MİLGEM) görüşülmüş, böyle bir ihaleden vazgeçilmiştir. Bu tür olayların birleşmesi bizi yanlışa götürür. Türkiye'de nasıl bakkal Ahmet, OSTİM'de sanayici Mehmet denetleniyorsa, Koç Grubu şirketleri de Sabancı Grubu şirketleri de tüm şirketler de denetime açıktır. Bunların hepsi yasal mevzuatlarla altyapısı belirlenmiş kurallardır" değerlendirmesinde bulundu.
- "ÇED süreci hızlandırılacak"-
Bir gazetecinin ÇED sürecine ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, Türkiye'de çok ciddi yatırımlar yapılmak istendiğini buna karşın ÇED sürecinin ciddi bir engel oluşturduğunu söyledi.
ÇED konusundaki hassasiyetlerden asla taviz vermeyeceklerini dile getiren Çağlayan, "Fakat sürecin basitleştirilmesi, çabuklaştırılması... Bir taraftan işlemler başladıktan sonra ÇED raporunun buna göre tanzim edilmesi imkanını getiriyoruz" diye konuştu.
Mevcut uygulamada firmalar başvurusunu yaptıktan sonra ancak rapor çıkınca faaliyetlere başlayabildiğini hatırlatan Çağlayan, rapor çıkıncaya kadar ise konunun önceliğinin kaybolabildiğini ifade etti.
Madencilik gibi konularda direkt olarak Başbakanlığa başvurularak izin sürecinin başlatılabileceğini anlatan Çağlayan, ardından ÇED ile ilgili uygulamaların da gerçekleştirilebileceğini belirtti. Çağlayan, konunun madencilik dışındaki ÇED raporu gerektiren bütün alanları kapsayabileceğini kaydetti.
Süreç başladıktan sonra ÇED raporunun olumsuz gelmesi halinde neler olabileceğine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Çağlayan, firmaya verilecek iznin bir "ön izin" anlamı taşıdığını, ön izin alınmasının, yatırımın ÇED raporu almaya elverişli olduğunun göstergesi olacağını dile getirdi. Ön izin verilmesinin yatırımın hemen temelinin atılacağı anlamını taşımadığına dikkati çeken Çağlayan, iznin ÇED raporu süresince firmanın kendi hazırlıklarına devam etme imkanı tanıdığını söyledi.
Yeni uygulamanın ilgili kurum görüşlerinin tek aşamada alınmasına olanak tanıyacağını anlatan Çağlayan, "Tüm görüşler ilgili bakanlık tarafından alınacak ve süreç bu şekilde hızlandırılacak" dedi.
"Uygulama ÇED raporu (olumsuz çıkması) nedeniyle yarım kalmış işleri de kapsayacak mı?" sorusu üzerine Çağlayan, yarım kalmış işlerde de yeniden hızlandırılması gereken işlemler varsa onların da gerçekleştirileceğini bildirdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankasının döviz kuruna müdahalesini doğru bulmadığını belirterek, "Eğer insanlar 2,5 liraya dolar almak istiyorlarsa varsın alsınlar ama Merkez Bankası 6 milyar dolar para harcamış bunun karşılığında sadece 1 kuruş geri gitmiş" dedi.
Çağlayan, Ekonomi Muhabirleri Derneğinin (EMD) düzenlediği toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımlar neden azalıyor?" sorusu üzerine Çağlayan, bu durumun dünyadaki gelişmelerden kaynaklandığını söyledi.
Çağlayan, dünyadaki uluslararası doğrudan yatırımın 3 yıl önce 1,5 trilyon dolar olduğunu, sonraki yıllarda bu rakamın 1,2 trilyon dolarlara gerilediğini ifade etti. Türkiye'nin yeni teşvik sistemiyle artık daha fazla yatırım alması gerektiğini belirten Çağlayan, "Payımızı daha fazla artırabilecek imkana sahibiz. Yaptığımız ve yapacağımız mikro ve makro reformlarla niye daha fazla pay almayalım? Onun arayışı içerisindeyiz" diye konuştu.
ABD ziyareti sırasında Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmediği sorusu üzerine Çağlayan, Gülen ile görüştüğünü ancak bu konuda ayrıntı paylaşamayacağını belirtti. Gülen ile daha önce de görüştüğünü anlatan Çağlayan, Gülen'in sevdiği ve takdir ettiği biri olduğunu ifade etti.
Büyümenin ihracat odaklı hale gelmesi için neler yapacaklarına dair soru üzerine Çağlayan, nihai hedeflerinin Türkiye'yi ihracatla büyüyen bir ülke haline getirmek olduğunu söyledi. İhracatın büyümeye katkısının geçen yıl 4,1 puan olduğunu hatırlatan Çağlayan, ihracatın dünyadaki gelişmelere bağlı seyrettiğini belirtti.
- "İhracatın birim kilogram fiyatı yükseltilmeli"-
İhracatta kilogram başına tutarın artırılmasının işin esası olduğuna işaret eden Çağlayan, böylesine bir yapısal dönüşümü gerçekleştirmek adına teşvik sisteminin önemli bir unsur olduğunu söyledi.
Türkiye'nin iç piyasası güçlü bir pazar konumunda bulunduğunu kaydeden Çağlayan, uluslararası yatırımcıların birçoğunun iç piyasayı dikkate aldığının altını çizdi.
"Bugünün şartlarında büyümeyi sadece ihracata bağlamak kolaycılık olur" diyen Çağlayan, Türkiye'nin hem iç hem da dış pazar odaklı büyümesi gerektiğini ifade etti.
Demir-çelik sektöründe neredeyse sıfıra yakın katma değerle çalışıldığına dikkati çeken Çağlayan, bu durumun geçmişteki sanayi yapılanmasının yanlışlığından kaynaklandığını, bunun yeni teşvik sistemiyle değiştirilebileceğini söyledi. Çağlayan, ihracatın desteklenmesi konusunda bakanlık bütçesinin artırılması gerektiğini de ifade etti.
- "Merkez Bankası Başkanının kur hedefini koymasını doğru bulmuyorum"-
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın yıl sonu kur hedefi belirlemesine dair bir soru üzerine Çağlayan, Başçı açısından bağlayıcı niteliği olması nedeniyle bunu doğru bulmadığını ifade etti.
Bankanın dövizin yükselişine karşı yaptığı uygulamayı da doğru bulmadığını belirten Çağlayan, "Eğer insanlar 2,5 liraya dolar almak istiyorlarsa varsın alsınlar ama Merkez Bankası 6 milyar dolar para harcamış bunun karşılığında sadece 1 kuruş geri gitmiş" ifadesini kullandı.
- "Gaza basılması taraftarıyım"-
Ekonominin büyümesi adına "gaza basılması taraftarı olduğunu" yineleyen Çağlayan, "Türkiye ekonomisi diğer ekonomilerden farklıdır ve Avrupa ekonomisinden ayrışmıştır. Bunu söylerken 'enflasyon gibi hedeflerden vazgeçelim' demiyorum. Dünyadaki konjonktürel gelişmelere bakarak bazı şeylerin yapılabileceğini görmemiz gerektiğini ifade ediyorum" dedi.
General Electric CEO'su ile görüştüğü hatırlatılarak, "Yatırım konusunda el sıkıştınız mı? Mevzuat konusunda şikayetleri var mı?" sorusu üzerine Çağlayan, kendisine direkt ulaşan şikayet bulunmadığını kaydetti. Özel sektörden gelen biri olarak onların hassasiyetlerini çok iyi anladığını dile getiren Çağlayan, "Özel sektörün karşı karşıya olduğu sorunların çözülmesi bir başkası istedi diye değil, bizim zaten yapmamız gereken düzenlemedir" değerlendirmesinde bulundu.
Çağlayan, şirketin farklı sektörlerde Türkiye ile ilgili planları olduğunu bildirdi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in "Net sermaye girişlerindeki azalmanın Türkiye'nin büyümesini yavaşlatabileceği" açıklamasını değerlendiren Çağlayan, gelişmekte olan ülkelerde benzer sorunların yaşandığını belirtti. Açıklamanın, Türkiye'yi kötü gösterecek bir yanı olmadığını belirten Çağlayan, "Kendileri durum tespiti yapmışlar" dedi.
-"Derbide yaşananları çirkin buluyorum"-
Beşiktaş-Galatarasaray derbisindeki olaylara ilişkin görüşlerini de paylaşan Çağlayan, bir Galatarasaraylı olarak yaşananları son derece çirkin bulduğunu ifade etti. Yaşananların bütün kulüplere ve seyircilere ders olması temennisinde bulunan Çağlayan, "Ortaya çıkan süreçte her iki tarafın da kaybı var. Kendi görüşüm olarak daha da fazla ceza verilebilecek bir durum da söz konusu olabilirdi" dedi.
AA