Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Çimento sektöründe net kârlılıkta yüzde 50 düşüş var

Çimento sektöründe net kârlılıkta yüzde 50 düşüş var

  • Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği CEO'su Volkan Bozay, Üst Düzey programında sektördeki üretim, ihracat, kârlılık ve iklim düzenlemelerine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

  • Borsaya kote 11 çimento şirketinin 2025'in ilk yarısında hacim artmasına rağmen cirosu yüzde 13,4 daraldı. FAVÖK'te yaklaşık yüzde 30, net kârlılıkta ise yüzde 50'ye varan düşüş dikkat çekti.

Giriş: 20 Eylül 2025, Cumartesi 16:40
Güncelleme: 22 Eylül 2025, Pazartesi 09:14

Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği CEO’su Volkan Bozay, Arzu Maliki’nin hazırlayıp sunduğu Üst Düzey programına konuk oldu. Türkiye’deki çimento sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozay’ın öne çıkan açıklamaları şöyle:

Biz sektörün yaklaşık yüzde 95’ini temsil ediyoruz, 56 tane entegre tesis, 21 tane de öğütme tesisi var. Aslında Türkiye’de çok sık rastlanmayan bir sivil toplum örgütüyüz. Dolayısıyla sektörün nabzını çok iyi tutan, bilen, aynı zamanda iki tane de iktisadi teşekkülü olan, AB emisyonlarıyla ilgili uluslararası kuruluşlara akredite olan iki kuruluşumuz var.

Çimento aslında bütün ihtiyaçları karşılayan ilginç bir meta. Beton dünyada sudan sonra en fazla tüketilen ürün, betonun da ana bileşeni çimento bağlayıcı olarak görülüyor. Dünyada 4 milyar tonluk bir üretim söz konusu. Biz de Türkiye olarak Avrupa Birliği’nde lider hem ihracatta hem üretimde, dünyada ihracatta ikinci, üretimde de beşinci sıradayız. Yani sektördeki ağırlığımız oldukça yüksek çimento olarak.

Bizim en önemli ihracat pazarımız Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Amerika.

Sektörde kârlılık

Çimento tarafında geçen yıl oldukça iyi bir sene geçirdik, 85 milyon ton kadar bir üretim yaptık, geçen seneye yüzde 9’luk bir artış vardı. Bu sene de buna paralel gidiyor ağırlıklı olarak deprem bölgesine tedarik ediyoruz ama diğer taraflarda da kentsel dönüşüm olduğu için projeler devam ediyor. İç satışlarda yüzde 3’lük bir artış var. İhracata gelirsek, üretim fazlası olduğu için bunu ihraç ediyoruz. Süreklilik arz eden pazarlarımız var Kuzey Amerika gibi...bizim bir de ara ürünümüz var klinker dediğimiz, o çimentonun ana ham maddesi asıl karbon ayak izini artıran bu madde. Bizim hem AB’ye hem de ABD’ye ihracatımız arttı, Ortadoğu’daki talebin çok yüksek olması, Mısır’da yaşanan parite farklılıkları ve ürün sorunu olmasından ötürü Afrika’ya, ABD’ye, AB’ye ihracatımız arttı. ABD’nin çimento ihtiyacının yüzde 30’unu, AB’nin ise yüzde 37’sini biz sağlıyoruz.

Fiyat olarak baktığınızda pariteden dolayı avantajımız var. Toplamda ihracatımızda yüzde 20 bir artış gözüküyor, bizim 1,3 milyar dolardı gelirimiz 2023’te, 2024’te 1 milyara kadar geldi, şimdi tekrar 1,3 milyar dolara doğru gidiyor.

Kârlılığa gelirsek, borsaya kote 11 şirketin ilk 6 ay rakamlarına bakarsak, ciroda yüzde 13,4’lük bir daralma var, hacimde artış olmasına rağmen ciro düşüyor. FAVÖK’e baktığımızda orada da yaklaşık yüzde 30 bir daralma var, net kârlılığa geldiğimizde yüzde 50 gibi bir düşüş var. Bizim sektörden de eurobond ile borçlalanlar oldu yani yüzde 11 civarında döviz bazında borçlanıyorsun TL bazında yüzde 10 gibi sermayenin bir getirisi var dolayısıyla finansal açılardan sıkıntı çok yüksek. Şu anda şirket bazında bir sıkıntı yok ama önümüzdeki dönemde eğer ki piyasada ters bir durum olursa zorlanmalar görebiliriz.

İhracat pazarı Amerika

Trump’ın getirdiği tarifeler nedeniyle siparişler biraz öne çekildi, taahhütler genelde yıl sonunda verilir ondan sonrada opsiyonel olarak bağlanan kısımlar vardır, opsiyonlar ne olur olmaz diye öne çekildi. Siparişleri verdiler. Şu anda her açıdan dış dinamiklere baktığınızda çok belirsizlik var ihracat tarafında da Trump tarafında da. Diğer taraftan jeopolitik gündem de karışık işte Ukrayna, Suriye tarafı. Bunların hepsi bizi etkiliyor çünkü bunlar bizim önemli pazarlarımız. Bizim şirketlerimiz piyasayı çok güzel okuyor ve önemli alt yapı projelerine girmiş durumdalar.

İklim Kanunu ve AB Karbon Kanunu

Bu yeni bir kalkınma modeli değişikliği. Sektörde bu ekosistemi kurmak gerekiyor. Bizim hedefimizde Sanayi Bakanlığı ile birlikte Avrupa Kalkınma Bankasının da desteğiyle bir düşük karbon yön haritası hazırladık. Burada da kısa vadede enerji verimliliği, atıkların değerlendirilmesi gibi hedefler var, inovatif teknolojiler dediğimiz kısımda mutlaka finansal destek almamız gerekiyor.

Bizim hedefimiz 2030’a kadar klinker oranını yüzde 80’e getirip, 2030’dan sonra da yüzde 75’e düşürmek.