Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Çin'in Ulusal Güvenlik Kanunu Hong Kong'da yürürlüğe girdi

Çin'in Ulusal Güvenlik Kanunu Hong Kong'da yürürlüğe girdi

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde, Batılı ülkeler ve bölgedeki muhalif grupların karşı çıktığı, "devleti yıkmak, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri" yasaklayan Ulusal Güvenlik Kanunu yürürlüğe girdi

Giriş: 30 Haziran 2020, Salı 21:47
Güncelleme: 30 Haziran 2020, Salı 21:47

Ulusal Güvenlik Kanunu, gün içinde Çin’in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi’nin Daimi Komitesi tarafından onaylanması ve Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından imzalanmasının ardından, 1 Temmuz’a bir saat kala, yerel saatle 23.00’te Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanunla, ulusal güvenliği tehlikeye atacak ayrılıkçı faaliyetler, devleti yıkmak, terör ve yabancı güçlerle iş birliği etkinlikleri yasaklandı.

Bu kapsamda, devlete ait tesislerin normal bir şekilde işleyememesi yönünde zarar verici ve yıkıcı faaliyetler devleti yıkmak olarak değerlendirilecek ve söz konusu suçları irtikap edenler suça karışma derecelerine göre, 3 yıldan müebbete kadar hapisle cezalandırılacak.

Hükümeti tehdit etme yönünde toplu ulaşım araç ve tesislerini kundaklamak veya bu araçlara zarar vermek terör suçu kapsamında görülecek. Yabancı müdahalesinin bulunduğu bazı karışık vakaların davaları Çin anakarasında görülecek.

Çin merkezi hükümetine doğrudan bağlı güvenlik kurumları, ulusal güvenlik vakalarını soruşturduğu sırada Hong Kong’un yargı makamları tarafından denetlenemeyecek. Ayrıca ilgili kanunu ihlal eden kişiler Hong Kong’da seçimlere katılamayacak.

Bölgede Haziran 2019'dan bu yana suçluların Çin'e iadesi tasarısına karşı yürütülen protestolarda muhalif grupların öne çıkan liderleri Joshua Wong, Nathan Law, Jeffrey Ngo ve Agnes Chow, Çin hükümetinin yasayı onaylamasının ardından üyesi bulunduğu önemli muhalif grup Demosisto’dan ayrıldığını açıkladı.

Söz konusu aktivistlerden Çin’in önceki yıllarda Almanya ile ilişkilerinin gerilmesine neden olan Joshua Wong, gün içinde sosyal medya hesabından "Eğer sesim yakında duyulmayacaksa, uluslararası toplumun Hong Kong için açıkça konuşmasını ve özgürlüğümüzün son parçasını savunmak için somut çabalarını artırmasını umuyorum." ifadelerini paylaştı.

Çin hükümeti yasayı bugün onaylanmıştı

Çin hükümeti, Hong Kong'da yürürlüğe giren devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan Ulusal Güvenlik Yasası'nı bugün onaylamıştı.

Yasa ile Çin medyası tarafından Hong Kong’un "vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif gazeteciler, iş adamları ve aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının önü açıldı.

Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesi'nde yapılan oylamada, Ulusal Güvenlik Yasası oy birliğiyle kabul edilmişti. Devlet Başkanı Şi Cinping de kongrenin onayının ardından yasanın yürürlüğe girmesini öngören Devlet Başkanlığı Kararnamesi'ni imzalamıştı.

Yasa kapsamında merkezi hükümeti doğrudan bağlı bir ulusal güvenlik komisyonunun Hong Kong'da kurulması ve Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'in bu komisyona başkanlık etmesini gerektiriyor.

Ayrıca Lam'e ulusal güvenlik yasasını ilgilendiren vakalara bakacak hakimlerin atanması yetkisini de veriyor. Bölgede yargı bağımsızlığı tartışmalarını tetikleyen bu yetkiyle birlikte bazı "özel" vakaların davalarının Çin anakarasında görülmesinin önü açıldı.

Lam, Ulusal Güvenlik Yasası'na ilişkin yaptığı açıklamada, yasanın "ulusal güvenliği tehdit eden çok küçük bir azınlığı cezalandıracağını" açıklamıştı.

Batı'dan ve Hong Kong'daki muhalefetten tepki gören Ulusal Güvenlik Yasasının çıkarılmasına ilişkin bir karar UHK tarafından 28 Mayıs'ta kabul edilmişti. İlgili karar sonrası Daimi Komite yasanın içeriği formüle etmek üzere fazla mesai yaptı.

Yaklaşık 170 kişiden oluşan Daimi Komite normal şartlar altında iki ayda bir defa yaptığı rutin toplantı düzenini terk ederek, 18-20 Haziran ile 28-30 Haziran tarihlerinde iki kez toplandı.

Çin hükümeti ilgili yasayla Hong Kong'daki yasal boşlukların doldurulacağını savunurken, Batılı ülkeler ise Hong Kong'da 1997'den bu yana sağlanan yüksek otonominin zarar göreceğini ileri sürüyor.

Yasa Pekin yönetimi ile ABD, Japonya başta olmak üzere, Batılı ülkelerle gerilim yaşamasına neden oluyor.