Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz şu anda Suriye'de niye varız? Rejim, teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramadığı için biz de Adana Mutabakatı ile ne yaptık? Suriye'ye girdik. Suriye'ye giriş sebebimiz bu. Bizim böyle bir lüksümüz yok ama bu tacizlerden, bu teröristlerin saldırılarından artık gına geldi ve bunu yapmak durumunda kaldık." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde gazete, televizyon ve haber ajanslarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği toplantıda, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra Türkiye içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu görme imkanı da elde ettiklerini belirterek, "Türkiye'nin bu meşru operasyonunu, işgal olarak tanımlayacak kadar şuurunu kaybetmiş, kaybeden, kaybedecek olan ülkeler çıktı. Aylardır söylüyor olmamıza rağmen, operasyonumuzun ardından ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları gibi konularla tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye'yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanıldılar, çok yanılıyorlar. Her şeyden önce bu konunun ülkemiz ve milletimiz için taşıdığı önemin hala anlaşılamadığını görüyorum." diye konuştu.

Dün, Alman Parlamentosunda Dışişleri Bakanının konuşmasında, "Türkiye'ye silah satışını durduracağız." dediğini hatırlatan Erdoğan, bir başka ülkenin de aynı şekilde "Türkiye'ye silah satışını durduracağız." dediğini anımsattı.

- "Terör örgütünü NATO'ya aldınız da benim haberim mi yok?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Az önce Şansöyle Merkel'e söyledim. Dedim bak, hükümetinizde ortağınız Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz. Bana bir şeyi izah edin dedim. Biz, sizinle NATO'da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO'ya aldınız da benim haberim mi yok? dedim. Böyle bir garip yaklaşım olabilir mi? Siz, bizden yana mısınız, yoksa terör örgütünden yana mısınız?

Bir taraftan oturuyoruz, kalkıyoruz, dünyanın değişik yerlerinde terörle mücadele nasıl yapılır bunun tartışmalarını yapıyoruz, öbür taraftan geliyorsunuz şu anda bu terör örgütünün yanında yer alıyorsunuz. Amerika kalkıyor 30 bin tır silah, araç, gereç, mühimmat Irak üzerinden bunları terör örgütüne gönderiyor. Şu anda, bu silahlarla terör örgütü bize karşı savaşıyor.

Adana Mutabakatı'nın 5. maddesini nereye koyacağız? Biz şu anda Suriye'de niye varız? Rejim, teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramadığı için biz de Adana Mutabakatı ile ne yaptık? Suriye'ye girdik. Suriye'ye giriş sebebimiz bu. Bizim böyle bir lüksümüz yok ama bu tacizlerden, bu teröristlerin saldırılarından artık gına geldi ve bunu yapmak durumunda kaldık."

- "Ülkemiz 35 yıldır, terör tehdidi altındadır"

Türkiye'yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananların çok yanıldığını dile getiren Erdoğan, her şeyden önce bu konunun ülke ve millet için taşıdığı önemin hala anlaşılamadığını gördüğünü söyledi.

Bu meselenin, Türkiye için bir beka meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ülkemiz 35 yıldır, terör tehdidi altındadır. Binlerce güvenlik görevlimizi, binlerce vatandaşımızı terör saldırılarında kaybettik. Terörün ülkemize maliyeti artık yüzlerce milyar dolar ile ifade ediliyor. Bir başka ifadeyle Türkiye 35 yıldır terörden ve bağlantılı sorunlardan gördüğü zararı, milli gelirine eklemiş olsaydı, herhalde bugün bulunduğumuz yerin üç kat önünde bir yerde yer alırdı. Örgüt mensupları bu niyetlerini alenen söylemekten de çekinmiyorlar. Nitekim daha operasyon başlar başlamaz ülkemiz topraklarına başlattığı saldırı, terör örgütünün gerçek yüzünü göstermiştir." diye konuştu.

Türkiye'nin meşru sebeplerini dinlemek dahi istemeyenlerin, terör örgütünün her söylediğini peşinen doğru kabul etmesinin takdirini millete bıraktığını ifade eden Erdoğan, "Biz, bir yandan doğruları yapmaya, bir yandan doğruları anlatmaya devam edeceğiz. Kararlılığımızın karşısında bunların hiçbirinin önemi yoktur. İşte böyle bir ortamda sizler aracılığıyla hem milletimizi hem de dünya kamuoyunu aydınlatalım istiyoruz." şeklinde konuştu.