Dalgalı piyasalar Fed'i "risk yönetimi" moduna sokabilir
Bu ay gerçekleşen piyasa hareketleri muhtemelen en az piyasa katılımcıları kadar Fed politika yapıcılarının da hoşuna gitmiyordur
İlk olarak, Fed politika yapıcılarının hızlı piyasa hareketlerini sevmediklerini, özellikle de yersiz olduğu varsayılan Aralık'taki 25 baz puanlık faiz artırımının bir hata olduğu çıkarımını sevmeyeceklerini belirtmek gerekir. Fed için durumu kurtaran tek şey Ocak toplantısında bir faiz artırımının zaten masada olmaması nedeniyle Wall Street'teki volatilitenin bu haftaki toplantıya pek etkisi olmayacaktır.
Öyleyse, Fed politikasını belirleyecek senaryolar neler olabilir?
1) ABD ekonomisi resesyona girer, ve Aralık faiz artırımı, Fed'in faizi sıfır seviyesinden yukarı çekmeye yönelik başarısız girişimlerinden birisi olur.
2) Finansal piyasa göstergeleri dengelenir, ve ekonomi sürdürülebilir bir seviyeye kadar yavaşlar. Bu durumda işsizlik dengelenirken enflasyon ılımlı seviyede kalır. Böyle bir durum, Fed'i 2016'da 1 veya 2 faiz artırımıyla sınırlar.
3) Finansal piyasa göstergeleri dengelenir, ekonomik aktivite, işsizliği daha da aşağı düşürecek ve enflasyonun ılımlı seyretmesini sağlayacak kadar yeterli seviyede kalır. Bu durum, Fed'in 4 kez 25 baz puan artırdığı baz senaryosuna benzer olacaktır.
4) Finansal piyasa göstergeleri dengelenir, ekonomik aktivite, işsizliği daha da aşağı düşürecek kadar yeterli seviyede kalırken enflasyon hızlanmaya başlar. Bu durum, Fed'i 2016 yılı içerisinde 100 baz puandan daha fazla faiz artırmaya itebilir.
5) Finansal piyasalar, yılın ilk yarısında dalgalı seyrettiği için Fed, sağlam seyreden işgücü piyasasına rağmen "risk yönetimi" moduna geçebilir. Fed, Mart ve Nisan toplantılarını esgeçer. Fed yetkililerinin geciken cevabı piyasaları sakinleştirir ve ekonomik aktivitede yavaşlamayı önler. Ancak, yetkililer döngünün gerisinde kaldıklarını hissedebilirler. Bu nedenle, Fed yılın geri kalanında daha sert bir faiz artırımına gidebilir.
Finansal piyasa katılımcıları şu sıralar muhtemelen ilk iki senaryo arasında bir yerde konumlanıyor.
Ancak, beşinci senaryonun da ciddi biçimde dikkate alınması gerekir. Bu senaryonun ilk iki senaryodan ayrı tutulması da zor gözüküyor. Böyle bir senaryo, Fed'in Asya finansal krizindeki davranışlarıyla da tutarlı olabilir.
ABD ekonomisi, şimdi olduğu gibi o zaman da yurtdışında yavaşlayan ekonomiler ve ABD'ye sermaye girişi nedeniyle doların değerlenmesine bağlı risklerle karşı karşıyaydı. O dönemde, Fed şimdiki duruma benzer şekilde faizleri artırma kararını geciktirmekten ziyade faizleri indirmeyi başarabilmişti. Ancak, dış kriz geçtikten sonra durumu tersine çevirmekte zorluk yaşanmştı. Bu senaryoda, Fed, kendini tam da istemediği bir konumda bularak faizleri oldukça hızlıca artırmak durumunda kalabilir.