Advertisement
HABERLER ABONE OL

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, son beş yıllık dönemde blockchain teknolojisinde var olan, olgunluk, maliyet ve enerji gibi sorunların çözüldüğünü ve artık bu teknoloji temellik daha uzun soluklu projelerin hayata geçmesini beklediklerini söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına katılan Aran, blockchain'in uzun dönem sadece kripto paralarla anılan bir teknoloji olduğunu ve diğer örneklerinin çok fazla olmadığını hatırlattı. "İki üç yıl öncesinde de blockchain teknolojisinde kayda değer örnekleri 2020 itibarıyla görmeye başlayacağımızı zaten öngörüyorduk" diyen Aran, o dönemde blockchain'in yeterince olgun olmadığını, içinde çok fazla maliyet, enerji unsuru barındırdığını ve gizlilik konusunda da sorunları olduğunu hatırlattı.

'BENZER SORUNLARIN YAŞANACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'

Son beş yıllık dönemde bu sorunların çözüldüğünün altını çizen Aran, "Bundan sonraki dönemde ben benzer sorunların yaşanmayacağını, artık pilot aşamasında kalmayan, başarıyla hayata geçen örneklerinin görüleceğini öngörüyorum. Teknik sorunlar çözüldü ama hala hayata geçmezse bunun önündeki tek konu yasal düzenlemeler olabilir. Bu konuda da aslında çok güncel bir yasa teklifi var. Bu yasal düzenlemeler blockchain'in girdiği, talip olduğu alanlarda da uygulanırsa, önündeki teknik engeller kalkan blockchain 3-5 aylık pilot projelerden daha başarılı uygulamaların hayatımıza gireceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

'BLOCKCHAIN, SAĞLIK, SİGORTA,TARIM GİBİ BİR ÇOK SEKTÖRDE YAYGINLAŞACAK'

Blockchain teknolojisi ile dış ticarette bankalarla ve karşı taraf ile konuşmaya gerek kalmadan bütün işi otomatik olarak yapabileceğinin altını çizen Aran, "Yani kendi akreditifinizi kendinizin açtığı, kendi ithalatınızı ihracatınızı kendinizin yaptığı bir fırsat bulunuyor" dedi. İş Bankası'nın Şişecam, Kuraray Europe GmbH ve Commerzbank ile blockchain teknolojisini kullanarak yaptığı dış ticaret işlemine değinen Aran, bu işlemin dijitalleşme ve sürtünmesizliğin güzel bir örneği olduğunu söyledi. Kurumların bu platform üzerinden kendi başlarına bu işlemlerini yapıyor olmalarının değerinin ve kazancının çok yüksek olduğunun altını çizen Aran şöyle devam etti: "Zaman olarak dış ticaret işlemlerindeki belgelerin hazırlanması, güvenlik kontrolü, bankaların incelemesi gibi konuların teknoloji yerine insan eliyle yapılması kendi başına aylar alan bir işlem . Bunun blockchain ile olmasını, bankamatiğin olmadığı dönmede para çekmek işlemini şubeye gidip yapmak gibi. Şu anda ithalat ihracat o şekilde yapılıyor. Bankamatikten para çekmek, tüm tarafların hayatını ne kadar kolaylaştırıyorsa blockchain ile ithalat ve ihracat işlemlerini de buna benzetebiliriz. Bugün bankamatikler olmasa İş Bankası'nın sır para çekme yatırma işlemleri için 20 bin kişi istihdam etmesi gerekiyor. Dış ticarette de blockchain binlerce kişiye karşılık gelen bir yükü ortadan kaldıracak."

Aran, önümüzdeki dönemde sigorta, sağlık, tarım gibi pek çok sektör ve işlemde blockchain teknolojisinin yaygınlaşacağını sözlerine ekledi.

'DİJİTAL SÜRTÜNME VERİ İLE İŞ YAPMAK İSTEYEN TÜM ŞİRKETLERİN ORTAK SORUNU'

Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte dijital sürtünme kavramının ön plana çıktığına değinen Aran, dijital sürtünmeyi kısaca kurumların kendi içinde iş yapma güçlüğü ya da iş yaparken oluşan verimsizlik olarak tanımladı. Aran, "Dijital sürtünmeyi, iş yapmak isteyen kişilerin veriye erişememesi, veriye zor erişmesi ya da bunun için ya gerekli araçların ve şirkette bulunmaması ya da bu araçları çalışanını kullanamıyor olması yaratıyor" dedi. Kurumların bunu azaltabilmesi için öncelikle iş ve teknoloji ekiplerinin bir arada çalışması ve veriye erişimi son derece kolay hale getirmesi gerektiğinin altını çizen Aran, şirketlerin sahip olduğu veriyi çalışanlarına kolayca ve güvenli bir şekilde açması gerektiğinin altını çizdi. Altyapı anlamında şirketlerin anlamlı, değer yaratacak her türlü veriyi saklaması ve bunları erişilebilir kılmasının dijital sürtünmeyi azaltmanın birinci adımı olduğunu ifade eden Aran, iş tarafından ve teknoloji tarafından gelen çalışanları yan yana beraber çalıştırarak bu konudaki teknoloji kullanımını, teknoloji okur yazarlığını artırmak sağlandığında bu anlamda hayatın çok kolaylaştığını belirtti. Gartner'ın 2019 yılında yaptığı bir araştırma ve 2020 yılında yaptığı bir ankete göre, 5 bin kişilik bir kurumda dijital sürtünmeyi ortadan kaldıracak ortam sağlanmamışsa, iş yapma ve veriye erişme güçlüğü varsa bu kurumlarda verimsizlikten dolayı yıllık 30-40 milyon dolar arası bir kayıp olduğunu belirten Aran, "İş Bankası 25 bin çalışanın olduğu bir kurum. 170-195 milyon dolar arasında bir kayba neden oluyor. 70 bin çalışanı olan bir kurum varsa ve bunları sağlamamışsa kayıp 515-590 milyon dolar arasında oluşuyor. Dolayısıyla yapmamanın çok somut rakamsal karşılığı var. Bu rakamlar nereden geliyor diye bakacak olursak, projeleri çok daha uzun zamanda yapıyorsunuz. Ürün geliştirme ve üretim süreçleriniz uzuyor. Beki bunlardan dolayı pazarda fırsatlar kaçırıyorsunuz. Tüm bunlar şirketlerin kaybını oluşturuyor. Dolayısıyla sadece banklar için değil, veri ile iş yapmak isteyen bütün sektörlerin ortak sorunu" değerlendirmesinde bulundu.