Bloomberg HT Haberler Dışişleri: AP'nin kararı bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir
HABERLER

Dışişleri: AP'nin kararı bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir

  • Dışişleri Bakanlığı, "AP tarafından benimsenen tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma, tarafımızca herhangi bir değer atfedilmesi mümkün değildir" dedi

Giriş: 13 Mart 2019, Çarşamba 21:55
Güncelleme: 14 Mart 2019, Perşembe 08:30

Dışişleri Bakanlığı'ndan, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) kabul edilen Türkiye raporunun bir anlam ifade etmediği belirtilerek, bu tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma bir değer atfedilmediği bildirildi.

Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Parlamentosu'nun, tavsiye kararı niteliğindeki 2018 Türkiye Raporu'nun bugün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda kabul edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, "Ülkemiz ve AB arasındaki ilişkileri tekrar canlandırmak üzere ortak çabalarımızı arttırdığımız ve Türkiye'nin 15 Temmuz hain darbe girişiminin neden olduğu travmayı geride bırakarak reform sürecini yeniden başlattığı bir dönemde, Avrupa Parlamentosu tarafından benimsenen tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma, tarafımızca herhangi bir değer atfedilmesi mümkün değildir. Söz konusu tavsiye kararı bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir." ifadesi kullanıldı.

Verilen aleyhte ve çekimser oyların oranının yüksekliğinin, bu tavsiye kararının esasında 751 üyeli AP içinde de sağlam bir zemin bulmadığını gösterdiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Ön yargılı ve haksız değerlendirmeler barındıran raporun, AP seçimleri sürecinde, özellikle ülkemizde gerçekleştirilecek yerel seçimlerin arifesinde ve Türkiye ile AB arasında yaklaşık dört yıllık bir aradan sonra düzenlenecek Ortaklık Konseyi'nin hemen öncesinde kabul edilmesi, Avrupa'da benimsediğimiz seçim kültürüne aykırı düşmektedir. AP'de hakim olmaya başlayan sağ ve sol aşırı akımların bu raporu gerçekleri yansıtmayan, dışlayıcı ve ayrımcı popülist bir metin haline dönüştürmüş olmasını, AB'nin geleceği ve ortak değerlerimiz açısından endişe verici buluyoruz. Müzakere sürecinin önündeki siyasi engelleri ortadan kaldırmayı teşvik etmek yerine, Avrupa bütünleşmesi ve ortak değerlerimize karşı olan kesimlerle iş birliği içinde yapılan bu ve benzeri girişimler, bir AB kurumunun temsil ettiği değerlerle bağdaşmamaktadır."