Advertisement
HABERLER ABONE OL

Bridgewater Associates Kurucusu Ray Dalio’ya göre şimdi tahvillere veya dolar cinsi herhangi bir varlığa yatırım yapmak nakitte kalmak kadar kötü.

LinkedIn’de yayımladığı yazıda Dalio “Tahvillere yatırımın ekonomisi ahmakça olmaya başladı. Enflasyondan daha düşük getiri sağlayan enstrümanlara göre neden enflasyona denk veya daha fazla getiri sunan varlıklara yönelmeyelim” sorusunu sorarak riskli varlıklara yatırım önerdi.

Yeni paradigmayı “şoke edici” vergi artışları ve sermaye hareketlerinin sınırlanmasının tarif edeceğini belirten Dalio nakit borçlanarak yüksek getirili ve tahvil dışı varlıklara yönelmeyi önerdi. Devlet tahvili ihraçlarının arttığı ve “klasik balon dinamiklerinin” birçok varlık sınıfında görüldüğüne dikkat çeken Dalio yatırımcılara tahvil dışı ve dolar cinsi olmayan varlıklardan “iyi çeşitlendirilmiş” portföy oluşturmalarını tavsiye etti.

Çin devlet tahvilinin uluslararası yatırımcı pozisyonlarına daha fazla dahil edildiğini belirten Dalio “Rezerv para birimine sahip gelişmiş ülkelerin Asya (Çin dahil) gelişen piyasalarına karşı düşük performans göstereceğini düşünüyorum” dedi.

"Nakdin çöp olduğuna inanıyorum"

Dalio’nun yazısında şunlara dikkat çekti: Nakdin çöp olduğuna ve olmaya devam edeceğine, enflasyona göre ciddi negatif getiri sağlayacağına inanıyorum. Dolayısıyla nakit tutmak yerine nakit boçlanıp daha yüksek getirili, tahvil dışı varlıklara yönelmeli. Piyasalara çok fazla para enjekte edildi.

Piyasaların ekonomisi casinoda eğlenceli para ile kumar oynayan insanlar gibi. Eğer tarih ve mantık bir rehberse politika yapıcılar vergileri yükseltecek ve sermaye hareketlerinin tahvil dışı varlıklara, diğer servet saklama araçlarına ve başka vergi rejimlerine yönelmesinden hoşlanmayacaktır. Dolayısıyla Bitcoin, altın vb. gibi araçlara akan sermaye hareketlerine kısıtlamalar getirebilirler. Bu vergi değişimleri beklenenden daha şoke edici olabilir. Faizlerin ne kadar düşük seviyelere inebileceğine yönelik sınırlar tahvil fiyatlarını üst limitlerine çekiyor. Bu da tahvillerde kısa pozisyon almayı düşük riskli pozisyon haline getiriyor.

Merkez bankacılarının hareketlerine dikkat etmek gerekir. Faizlerin, uzun vadeli faizler öncülüğünde yükseldiğinde tahvil alımı yapıp yapmayacaklarını izlemek gerekiyor”