Döviz kurlarının hassas noktası swap piyasaları
Swap yani döviz takas işlemlerinin gerçekleştirildiği Londra piyasasında, artan Türk lirası maliyeti ve azalan likidite ile basınç yükselirken, spekülatif talebin azalması döviz kurlarındaki gerilemeyi destekledi
Londra'da swap yani döviz takas işlemlerinin barometresi olarak tanımlanabilecek piyasada kısa vadeli faizler, para birimlerinin ait oldukları ülkelerin faizi ve risk priminin yanı sıra arz-talep dengesi ile de şekilleniyor.
Geçen haftanın son işlem gününde azalan küresel risk iştahı ile başlayan dolar kurundaki değerlenme, zarar kes (stop-loss) emirlerinin çalışması ve kısa vadeli al-sat işlemleri ile kazanç arayan traderların Türk lirasında kısa pozisyon (TL sat-dolar al) açmalarının etkisiyle hızlanmış ve yüzde 6'ya ulaşmıştı. Geçen haftayı 5,7750 seviyelerinden kapatan dolar/TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) hızlı ve yerinde hamleleri ile düşüşe geçerek iki işlem gününde yaklaşık yüzde 8 değer kaybederek 5,30 seviyelerine indi.
TCMB, cuma günü 1 hafta vadeli repo ihalesi açmayarak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 27'ye kadar çıkarabilecek pencereyi aralarken, swap işlemlerinde limiti artırdı ve Türk lirası karşılığı döviz depo ihalesi açmadı.
Bu adımların ardından Londra swap piyasasında TL'nin maliyeti hızla yükselirken, traderlar TL'ye karşı yeni kısa pozisyon açamadıkları gibi daha önce açtıkları pozisyonları da zarar etmemek için kapatmak zorunda kaldı.
Londra piyasasında Türk lirası kısa pozisyonunu kapatmak isteyen traderların talepleri ve daralan likidite, derinliğe sahip olmayan swap piyasasında TL için uygulanan gecelik faizlerin yüzde 500'ü aşmasına neden oldu. Swap piyasasında TL maliyetinin tarihi zirvelere yükselmesi dolar kuruna olan spekülatif talebi sonlandırdı ve dolar/TL'nin 5,30-5,40 bandında dengelenmesine katkıda bulundu.
- Swap faizi, piyasasının yapısı gereği kısa vadeli bir gösterge
Swap, dolar ve TL açısından bakıldığında kısaca, elinde TL olan yatırımcılarla, elinde dolar olan yatırımcıların birbirlerine belli bir vade için bu TL ve dolarları ödünç vermeleri ve vade sonunda faiziyle birlikte geri almaları olarak tanımlanabilir. Burada para birimlerine ilişkin faiz oranları, ülke dinamikleri ve fonlama maliyetleri nedeniyle farklılık gösteriyor. Bu faiz oranları normal şartlarda ait olduğu ülkenin fonlama faizine yakın seviyelerde oluşurken, arz-talep dengesizliği durumunda özellikle kısa vadeli swap faizlerinde çok faklı seviyelerde oluşabiliyor.
Geçen hafta, dolar kurundaki yükselişi fırsata çevirmek isteyen traderlar ele alındığında şöyle bir resim ortaya çıkıyor; Yabancı yatırımcı swap piyasasında elindeki doları vererek o zamanki faizle yüzde 24 seviyelerinden TL borçlanıyor, borç aldığı TL ile spot piyasada dolar alarak kurun yükselmesini bekliyor. Kurun yükseliş oranı swap piyasasındaki maliyetinin üzerinde olduğunda aradaki farkı kar olarak hanesine yazıyor ve swap piyasasında TL'yi geri verip dolarını yerine koyuyor.
TCMB'nin repo ihalesi açmayarak fonlama maliyetini yükseltmesi sonrası yabancı traderları TL'ye karşı aldıkları pozisyonu kapatma telaşı sardı. Traderlar, TL borçlanarak pozisyonlarını kapatmak istediklerinde, zaten sığ olan swap piyasasında elinde TL bulunduranların çok daha yüksek faiz istemelerine neden oldular. Böylece swap piyasasında gecelik faiz yüzde 500'ü aşarken, bir haftalık faiz yüzde 170, 1 aylık faiz yüzde 50 ve bir yıllık faiz de yüzde 30 seviyelerine çıktı.
- Spekülatif döviz talebi ortadan kalktı
Spekülatif döviz talebi, swap piyasasında faizlerin yükselmesi ile şimdilik ortadan kalkarken, bunun yan etkisi pay ve tahvil piyasasında görüldü. Gerek TL borçlarını kapatmak, gerekse swap piyasasındaki yüksek faizden yararlanmak isteyen yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul pay piyasasında ve tahvil-bono piyasasındaki satışlarıyla BIST 100 endeksi hafta başından bu yana yaklaşık yüzde 3,5 değer kaybederken, 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 18,5'ten yüzde 20,5'e çıktı.
Analistler, swap piyasasında dengenin 1-2 günde oluşabileceğini, bu tür piyasalardaki hızlı dalgalanmaların kısa süre ile sınırlı kalması koşuluyla normal karşılanabileceğini belirtti. Hafta başında TCMB'nin yerinde müdahaleleri yapmaması durumunda birbirini tetikleyen spekülatif işlemlerle döviz kurlarının çok hızlı bir yükseliş sürecine girebileceğine dikkati çeken analistler, 5,50'nin atlında dengelenen dolar/TL'nin kısa sürede yüksek kar peşinde koşan traderların TL'den uzaklaşmasını sağlayacağını ve olması gerektiği gibi makroekonomik temellerin fiyatlanmaya başlayacağını söyledi.