Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

Türkiye'de tasarruf sahiplerinin altın yatırımları tarihsel seviyelere çıktı.

Dünya Altın Konseyi'nin verileri Türkiye'nin altın talebindeki rekor artışı gözler önüne serdi. Konseyin yılın ilk çeyreğine yönelik hazırladığı talep raporuna göre Türkiye'nin külçe ve sikke formunda altın yatırımı yılın ilk çeyreğinde 50 ton ile rekor seviyeye ulaştı.

Konseyin verilerine göre Türkiye'de ilk çeyrekte altın talebi geçen yılın aynı dönemine göre beşe katlandı. Bir önceki çeyreğe göre ise altın talebinde yüzde 32'lik artış izlendi. Toplamda talebin 3 milyar dolara ulaştığı görüldü.

Konseyin değerlendirmelerine göre Türkiye'de tasarruf sahipleri enflasyonun devam etmesi nedeniyle altında güvenli liman alımları yaptı.

Altın talebinde küresel tabloya bakınca Türkiye'nin geldiği seviye de dikkat çekti.

Konseyin verilerine göre aynı dönemde küresel olarak külçe ve sikke formundaki talep 302 ton oldu. Böylelikle Türkiye'nin ilk çeyrekte küresel talebin altıda birini tek başına aldığı görüldü.

Türkiye ile birlikte Çin'in 66 tonluk, Hindistan'ın da 34 tonluk talebi öne çıktı.

Merkez bankaları talebinde de Türkiye öne çıkıyor

Dünya Altın Konseyi'nin verileri merkez bankalarının altın talebi tarafında da Türkiye'nin öne çıktığını gösterdi.

Verilere göre yılın ilk çeyreğinde merkez bankalarının altın talebi 228 tonla ilk çeyrekler bazında rekor seviyeye ulaştı. Bu çeyrekte en çok altın talebi olan merkez bankası Singapur Merkez Bankası oldu. Bankanın bu çeyrekteki talebi 69 ton oldu. Singapur'u Çin Merkez Bankası takip etti.

Singapur ve Çin'in ardından ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası geldi. TCMB Ocak ve Şubat aylarında 45 tonluk alımın ardından, Kasım 2021'den bu yana ilk kez Mart ayındaki bir satış gerçekleştirdi. Bu satışın etkisiyle Türkiye'nin altın alımları ilk çeyrekte 30 ton oldu.

Seçimler yaklaşırken yabancı kurumların Türkiye ile ilgili analizleri gelmeye de devam ediyor. Son analiz Goldman Sachs'tan geldi.

Seçimlerden sonra ekonomi kamuoyu için önemli başlıklardan biri olan ödemeler dengesi bağlamında Türk lirasını analiz eden banka TL'nin reel ticari ağırlıklandırılmış olarak önümüzdeki yıllarda yüzde 13 değer kaybetmesi gerektiğini söyledi.

Banka bunun gerçekleşmemesi durumunda TL'deki keskin değer kaybını önlemek için cari açıkta bir düzeltme gerekebileceğini ifade etti.

Bankanın analistleri spot kurdaki mevduat seviyelerin 2018-19 dönemindeki benzer bir düzeltmenin gerçekleşmesi durumunda oldukça adil göründüğünü belirtti.

Banka analizinde, çıktı açığında 2018-2019 döneminden daha sınırlı bir genişleme gerektirecek benzer bir ödemeler dengesi düzeltmesinin TL'yi mevcut seviyelerden yüzde 4 daha değerli hale getirebileceğini ifade etti.

Bununla birlikte eğer politika tercihlerinin ve makro ortamın cari açığın genişlemesine neden olması durumunda TL'nin daha da değer kaybetmesinin olası olduğu vurgulandı.

Analizde cari açığın gayrisafi milli hasılanın yüzde 7-8 seviyesine erişmesi durumunda TL'de yüzde 18'lik değer kaybı olacağı ifade edildi.

"Türk USD tahvilleri normalleşmeyi halihazırda fiyatladı"

Goldman Sachs, EM devlet tahvilleri modellemelerinin Türkiye dolar cinsi tahvillerinin para politikasında normalleşme ve kurumların kalitesinde iyileşmeyi halihazırda fiyatladığını gösterdiğini belirtti.

Aralarında Kamakshya Trivedi ve Caesar Maasry’nin de olduğu Goldman analistleri “Geleneksel politikaya dönüşün Türkiye spreadlerinde daha güçlü fiyatlanması mümkün olmakla birlikte bunun büyük ölçüde fiyatlandığını görüyoruz” diye yazdı.

Analistler seçimin sonucu ne olursa olsun daha yüksek ölçekte tahvil ihraçlarının tahvil performansına etkide bulunacağını belirtti