Dünya Bankası 2021 Türkiye büyüme beklentisini düşürdü
Dünya Bankası 2021 Türkiye büyüme beklentisini yüzde 5'ten yüzde 4,5'e indirdi. Kuruluş, 2021 beklentisini Kovid-19 vakalarındaki hızlı yükseliş, beklenenden zayıf seyreden turizm ve daha sıkı para politikasının toparlanma üzerinde yaratacağı etki dolayısıyla düşürdü
Dünya Bankası 'Küresel Ekonomik Beklentiler' raporunda Türkiye için 2021 büyüme tahminini yüzde 4,5’e çekti. Kuruluşun önceki raporda tahmini yüzde 5’ti.
Kuruluş 2021 tahminini düşürmesine gerekçe olarak Kovid-19 vakalarındaki hızlı yükseliş, beklenenden zayıf seyreden turizm ve daha sıkı para politikasının toparlanma üzerinde yaratacağı etkiyi gösterdi.
Kuruluş Avrupa ve Orta Asya bölgesinin ikinci büyük ekonomisi olan Türkiye ekonomisinin, 2021 yılında iç talepteki toparlanmanın sürmesi ve dış talebin artması ile birlikte yüzde 4,5 büyüyeceğini öngördü.
Dünya Bankası Türkiye’nin 2020’yi yüzde 0,5 büyümeyle tamamlamasını öngörürken 2022 tahmini ise yüzde 5 seviyesinde gerçekleşti.
2021'de küresel büyümenin yüzde 4 olması bekleniyor
Geçen yıl Kovid-19 salgınının neden olduğu çöküşün ardından bu yıl beklenen küresel ekonomik büyümenin salgın öncesi tahminlerin yüzde 5 altında seyrettiğine işaret edilen raporda, salgının yatırım ve insan sermayesi üzerindeki etkisinin özellikle yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ekonomilerdeki büyüme beklentilerini aşındırmasının beklendiği kaydedildi.
Raporda, küresel toparlanmanın devam eden aşılamayla desteklenen güven, tüketim ve ticaretin kademeli olarak iyileşmesiyle güçlenmesinin beklendiği aktarıldı.
Kovid-19 salgınındaki artış olasılığı, aşı tedariki ve dağıtımındaki gecikmeler, salgınının ekonomideki daha şiddetli ve uzun süreli etkileriyle yüksek borç seviyelerinin tetiklediği finansal stresin aşağı yönlü riskler olarak öne çıktığına dikkat çekilen raporda, salgının olumsuz sonuçlarının üstesinden gelmek için sağlık ve eğitimin emniyete alınması, dijital teknolojilere ve yeşil altyapıya yapılan yatırımlara öncelik verilmesi, yönetişimin iyileştirilmesi, borç şeffaflığının artırılmasının kritik önem taşıdığı, zorlukların ele alınmasında küresel iş birliğinin anahtar nitelikte olduğu ifade edildi.
Raporda, kısa vadeli görünümün belirsizliğini koruduğu vurgulandı.