Advertisement
HABERLER ABONE OL

Kurumun fon yöneticilerinden Sebastian Kahlfeld Bloomberg'e verdiği röportajda, Türkiye'de kasım ayında başlayan piyasa dostu politikalar, arka arkaya faiz artırımları, Türk lirasında değer kazancı ile gelişen piyasa varlıklarına yönelik iştahın artması sayesinde "Türk hisselerine karşı nihayet iyimser hale geldiklerini" söyledi. Değerlemelerdeki değişimin hala sınırlı olduğuna işaret eden Kahlfeld, "Büyük hareket henüz görülmedi" dedi.


Türk lirası varlıklar kasım ayında Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığından ayrılması, Murat Uysal'ın da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasının ardından yeni ekonomi yönetiminden ortodoks politikalara geçiş beklentisiyle ralli yaptı. O dönemden bu yana Borsa İstanbul 100 Endeksi %28, lira da %21 değerlendi.


Yaklaşık 16 yıldır Türk hisselerini takip eden Kahlfeld, kasım ayındaki değişikliklerin mevcut şekliyle kalıp kalmayacağının belirsiz olduğunu; Türkiye'de yeni anayasa konusunun, ara ara faiz indirimi tartışmasının "bilinmeyen kara bulutlar" olduğunu ifade etti. Buna karşın Kahlfeld, her halükarda banka hisselerinin fiyatlarının oldukça cazip seviyelerde olduğuna işaret etti. Banka hisseleri gelişen ülkelerdeki benzerlerine göre %50 iskontolu işlem görüyor. Kahlfeld'in tahminlerinin temelinde 2021 yılında daha yüksek karlılık ve temettü kısıtlamasının sonlandırılması beklentileri yatıyor.

Piyasaların temettü kısıtlamalarının kaldırılma ihtimalini "tamamen göz ardı ettiğini" belirten Kalhfeld, Türk bankalarının "çok çok kötü bir yılda" %2 temettü verebileceğini ve bu oranın %5'e çıkabileceğini öngördü.


Kahlfeld, "Bu, Türk bankaları için tamamen yeni bir hikaye" dedi ve bankaları tercih etmesinin "alışılmadık bir durum olduğunu" vurguladı.