Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre Türkiye'de tüketici fiyatları Eylül'de aylık yüzde 0.97, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8.33, yıllık yüzde 11.75 artış kaydetti. On iki aylık ortalamalara göre enflasyon, yüzde 11.47 oldu.

Bloomberg HT'ye konuk olan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu ve Garanti BBVA Yardımcı Başekonomisti Seda Güler Mert, Eylül ayı enflasyon rakamları hakkında Açıl Sezen’in sorularını yanıtladı.

"Enflasyon verisi TCMB'nin sıkılaştırma olasılığını düşürdü"

Merkez Bankası eski başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Eylül ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Eylül ayı verilerinin beklentilerden daha olumlu göründüğünü fakat sürpriz yapan kalemin giyim ve ayakkabı sektörü olduğunu aktaran Kara, normalde bu kalemin Eylül aylarında artış göstermesi yerine bu sene düşüş yaşandığını söyledi. Kara, “Turizm sektöründeki yavaşlama sebebiyle giyim sektöründe fiyat artışlarının baskılandığını görebiliyorduk.” dedi.

Ağustos ayı başından itibaren döviz kurunda bir artış olduğuna işaret eden Kara, “Eylül ayı enflasyon rakamlarında kur etkisinin mi yoksa talep etkisinin mi öne çıkacağı merak ediliyordu.” dedi. Eylül ayı rakamlarında bir miktar talep etkisinin öne çıkmış olduğunu ifade eden Kara, döviz kurundaki artışın Eylül ayında enflasyon rakamlarına yansımasını beklediklerini fakat daha çok dayanıklı tüketim mallarına yansımış olduğunu aktardı.

Kara, "Bugünkü enflasyon (verisi) Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma yapma olasılığını düşürdü. Çünkü Merkez Bankası'nın fiili faizlerine baktığımız zaman, şu anda ortalama fonlama maliyeti en son 11.3 civarında gerçekleşti. Bir diğer önemli faiz ise Borsa İstanbul piyasasındaki gecelik vadede oluşan faizler. Bunlar da aktarım mekanizması açısından önemli. Orada en son yüzde 12.1 civarında gerçekleşti. Bunun ortalamasını aldığımızda aslında para politikasının duruşu yaklaşık yüzde 11.7'lik bir faizi işaret ediyor." dedi.

Gerçekleşen enflasyonun bu seviyeye çok yakın olduğu için TCMB'nin ilave sıkılaştırma ihtiyacının azalmış durumda olduğunu söyleyen Kara, "Ancak önümüzdeki dönemde enflasyon bir miktar daha arttığında yine pozitif bir reel faiz sağlaması açısından MB'nin bir miktar daha sıkılaştırması gerekebilecektir." diye görüş belirtti.

“Önümüzdeki birkaç ay enflasyonda katılığın önlemesi güç”

Bloomberg HT’nin diğer bir konuğu Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu ise, özellikle son haftalarda yaşadığımız kur artışının etkisinin Eylül ayı enflasyon rakamlarına henüz yansımadığını aktardı. “Önümüzdeki birkaç ay enflasyonda katılığın önlemesi güç.” ifadesini kullanan Saltoğlu, iki üç ay içinde kurun etkisinin fiyatlara yansıyacağını göreceğimizi dile getirdi.

Bundan sonraki enflasyon rakamlarını daha oynak ve risklerin yukarı yönlü olmasını beklediğini aktaran Saltoğlu, TCMB'nin alacağı aksiyonun çok önemli olduğunu söyledi. Önümüzdeki PPK toplantısında sıkılaştırmanın uygun olabileceğini ve 100-150 baz puanlık bir reel faiz verilmesi gerektiğini aktaran Saltoğlu, “Topyekun bir sıkılaştırmanın alternatif maliyeti çok yüksek. TCMB, aynı yolda bir süre daha devam edeceğim mesajını vermelidir.” dedi.

“ÜFE'de kurun etkilerini görebiliyoruz”

Garanti BBVA Yardımcı Başekonomisti Seda Güler Mert yapmış olduğu değerlendirmesinde, enflasyonun beklentilerinin altında geldiğini ve bu büyük oranlı sapmanın çekirdek fiyatlar kaynaklı olduğunu aktardı. “Kur geçişkenliğinin hızlandığını takip ediyorduk. Özellikle, Euro/TL ’deki hızlı değer kaybıyla beraber geçişkenliğin belli kalemlerde daha hızlı gelmesini bekliyorduk.” diyen Mert, bazı kalemlerde beklendiği kadar hızlı bir kur geçişkenliğinin olmadığını söyledi.

ÜFE tarafında hızlanan bir eğilim söz konusu olduğunu ifade eden Seda Güler Mert, “ÜFE'de kurun etkilerini görebiliyoruz.” dedi. Buna ek olarak, TL'nin ne kadar cazip olacağının enflasyon ve dış gelişmelere bağlı olduğunu ve pozitif reel faizin ciddi olumlu etkisi olacağını sözlerine ekledi.