Türkiye’de, elektrik kurulu gücü 90 bin megavatı aştı. Ekonomide yaşanan sorunlar nedeniyle başta sanayi olmak üzere tüm sektörlerde elektrik tüketimi azaldı. Günlük halen 35-40 bin megavat aralığında elektrik üretiliyor. Ağırlıklı bölümü doğalgaz olmak üzere 50 bin megavat santral üretim yapmıyor.

SU VE RÜZGAR ETKİSİ

Günlük görece düşük seyreden tüketim talebi, suyun öngörülerin üstünde gelmesi nedeniyle barajlardan ve mevsimin uygun olmasına bağlı olarak rüzgar santrallerinden karşılanıyor. Diğer santraller, kalan ihtiyacı karşılamak üzere sisteme giriyor ve elektrik üretiyor. Bu üretim, sınırlı bir süreyi içeriyor.

“SIFIR” TL’DEN ELEKTRİK

Bu durum, elektrik fiyatlarında “sıra dışı” bir görünümün ortaya çıkmasına yol açıyor. Bunun son örneği Pazar günü yaşandı. 5 Mayıs Pazar günü sabah saat 06.00 ile 17.00 arasında 11 saatlik sürede, “elektrik Borsası” da olarak bilinen EPİAŞ’ta elektriğin piyasa takas fiyatı (PTF) “sıfır” çekti. Bu sürede, ikili anlaşması olan bir şirket, piyasadan “sıfır” liraya aldığı elektriği, müşterisine ya da müşterilerine 20-25 kuruşa kadar satma olanağı buldu.

Üretim yapmak zorunda olan santraller de söz konusu saatler arasında sisteme her birim elektriği “sıfır” TL’den verdi.

UZMANI NE DİYOR?

Eski TEDAŞ Genel Müdürvekili Osman Nuri Doğan, bu çarpıcı durumu şöyle yorumladı: “Elektrik tüketimi düşük. Talep yok. Aşırı su var, rüzgar da esiyor. Öncelikle su ve rüzgardan elektrik üretimi yapılıyor. YEKDEM kapsamında bu elektrik satın alınıyor. Daha sonra teşvikli santrallerden elektrik alınıyor. Daha sonra ihtiyaç olan kadar diğer santraller devreye giriyor ve elektrik üretiyor. Çoğu zaman da üretim yapmıyorlar. Bu nedenle EPİAŞ’ta fiyatlar sıfır çekebiliyor.”

Doğan, “sıfır” TL’lik fiyatların zaman zaman hafta içinde özellikle tüketimin düştüğü sabah saatlerinde de gündeme geldiğine işaret etti.

Bunun ikili anlaşması olan bazı şirketler açısından avantajlı bir durum olabileceğini belirten Doğan, “İkili anlaşması olan bir şirket, bu saatlerde piyasadan elektriği sıfır TL’ye alacak. Satış fiyatı neyse müşterisine verecek. Bu elbette bir avantajdır. Ama unutulmamalı, ikili anlaşması varsa…”

Bunun tüketiciye etkisine ilişkin de Doğan, “Bu fiyatlar böyle devam ederse yıllık bazda birim elektrik üretim maliyetleri düşer. Bu da tüketiciye yansıtılan elektrik fiyatlarının artmasını engeller” dedi.

Haberturk.com