Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Çetinkaya enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler, finansal piyasalarda gözlenen oynaklık, farklı sektörlerde birikmiş maliyetler ve fiyatlama davranışlarına ilişkin belirsizliklerle enflasyon görünümüne ilişkin risklerin devam ettiğini bildirdi. 

Çetinkaya geçen hafta yayınlanan para politikası metnindeki değişikliğin kısa vadeli bir sinyal değil, yapısal yaklaşım olduğunu söyledi. Çetinkaya yukarı yönlü risk olursa ilave sıkılaştırma yapılabileceğini söyledi. Çetinkaya "Metni bütüncül olarak okuyunca yukarı yönlü risklere vurgumuz devam ediyor, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşun korunacağını ifade ediyoruz, bu elbette yukarı yönlü riskler olursa ilave sıkılaşma gerçekleşeceğini ifade ediyor, bu çok net...İlave iletişime ihtiyaç olup olmadığını da hep takip ediyoruz, ihtiyaç olduğunda bunu da gözden geçiririz" dedi.

"REZERV DALGALANMASI İSTİSNAİ DEĞİL"

Çetinkaya net rezervlerde son dönemdeki azalmanın sorulması üzerine şu yanıtı verdi;

Rezervler konusu yakın dönemde tartışıldığı için kapsamlı bilgilendirme ihtiyacının farkındayız. Biz TCMB olarak rezerv verilerinin paylaşımında uluslararası piyasalardaki en iyi pratiklerle uyumlu çerçevede devam ediyoruz. Bilançomuzu günlük olarak açıklıyoruz.

Rezerv gelişmelerini ektileyen alt kalemlerle ilgili verileri de düzenli olarak yayınlıyoruz. Şeffaflık konusunda dünyadaki en iyi uygulamalara örnek olacak noktada duruyoruz. Rezerv rakamlarındaki dalgalanma istisnai değil. Yakın döneme özgü değil ve sıradışı değil. Bizim Döviz rezervlerimizde dalgalanmalar gerçekleşebiliyor. Dalgalanmalarda en belirleyici unsurlardan biri, bankalara sunduğumuz çeşitli likidite araçlarının piyasa gelişmelerine bağlı olarak bankalarımız tarafından farklı yoğunluklarda kullanıyor olmasından kaynaklanıyor...

"Piyasaların likidite gelişmeleri, bankaların likidite pozisyonları ve beklentileri, piyasa faiz gelişmeleri, offshore ve offshore faiz farkları, buradaki beklentiler, riske dair beklentiler ve bununla birlikte maliyet gibi unsurlar... Bu imkanların kullanılması rezervler üzerinde oynaklık oluşturabiliyor. Bunlardan bir kısmını hatırlatmak anlamında söyleyeyim; TL karşılığı döviz depo işlemleri, teminat döviz depo işlemleri, döviz karşılığı TL-swap işlemleri, rezerv opsiyon mekanizması, bunun dışında likiditeyi sağlama, arttırma ya da daraltma yönünde rezerv opsiyon mekanizması ve zorunlu karşılıklarla ilgili bizim dönem dönem aldığımız kararlar... Diğer kalemler zaten enerji ithalatçısı şirketlere satışlar, hazinenin dış borç ödemeleri, cari ödemeleri ve diğer ödemeleri gibi unsurlar...

Rezervler konusunda gerekirse detaylı bilgileri paylaşmaya devam edeceğiz"

"Biz rezervle ilgili iletişimimizi bugüne kadar hep brüt döviz rezervi üzerinden gerçekleştirdik. Rezerv iletişiminin brüt rezerv üzerinden yapılması yaygın bir pratik. Artık net rezervlerin rutin bir kalem olduğunu, analizlerde çok kullanılmadığını biliyoruz.

Bizim takip etmekte olduğumuz rezerv yeterliliği kaynakları bakımından son aylarda hiçbir parametrede bozulma söz konusu değil.. Bizim görüşümüz rezervlerimizi önümüzdeki dönemde güçlendirme yönünde..

Önümüzdeki aylarda önemli artışlar da görebiliriz. Rezervlere trend ve orta vadede bakmak bizce daha sağlıklı olacaktır.."

Çetinkaya swap'lara dair "Bu araçları kullanırken rezervlere etkisini biliriz ama bu araçları kullanırken rezervleri hesaba katarak bir değişiklik yapmıyoruz" dedi, swap adımının piyasada etkin işleyiş için atıldığını bildirdi.

Çetinkaya sözlwerini şöyle sürdürdü, "Yapmak istediğimiz piyasanın etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak, Kullandığımız araçların tamamı buna hizmet ediyor, araçlar kalıcı ama dönemsel olarak kullanım oranları ve tanımları farklı olabilir..Merkez Bankası aktarımın çalışmamasını herhangi bir biçimde kayıtsız kalmaz, piyasa gelişmeleri yakından takip ederiz, analiz ederiz ve araçları uygulamaya alırız"  

Bu arada Merkez Bankası 2019 yıl sonu TÜFE tahminini değiştirmeyerek %14,6 olarak tuttu.


Çetinkaya'nın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle;

- Küresel iktisadi faaliyetlerde gözlenen ivme kaybı 2018 son çeyreğinde sürdü. Büyüme hızı bazı gelişen ülkelerde de yavaşladı.

- Gelişmiş ülkelerde para politikası normalleşme süreçlerinin yavaşlayacağına dair sinyaller uzun vadeli tahvil getirilerinin gerilemesine yol açtı

- Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları dalgalı bir seyir izlemekte

- 2019 yılının ilk çeyreğinde iktisadi faaliyette bir önceki döneme göre kısmi bir toparlanma gözlenmiştir

- Üretici enflasyonunda yılık azalışa karşın TÜFE'deki ÜFE baskısı ilk çeyrekte de sürdü

- Bu dönemde net ihracatın büyümeye güçlü desteğiyle birlikte ekonomideki dengelenme eğilimi devam etmiştir

- Önümüzdeki dönemde cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürmesini bekliyoruz

- Fiyat istikrarına yönelik riskler göz önünde bulundurularak sıkı para politikası duruşu korunmuştur

- Mart'ın son haftasında yurt dışı swap piyasasında faizlerin yükselmesine neden olan TL likidite sıkışıklığının etkisini sınırlamak amacıyla döviz karşılığı TL swap imkanının limitini artırdık.

- Mevcut rapor döneminde kur takası faizleri ve döviz kuru oynaklıkları arttı

- Kredi büyümesi ilk çeyrekte ılımlı artış kaydetti, toparlanma ağırlıklı olarak ticari kredilerden kaynaklandı

- Enflasyon ilk çeyrekte Ocak enflasyon raporu tahminleri ile uyumlu gerçekleşti

- Yıllık enflasyondaki azalışta temel mal ve enerji grupları başlıca sürükleyici oldu

- Bu dönemde gıda enflasyonu olumsuz seyretti

- Enflasyonun ana eğiliminde bir miktar iyileşme gözlendi

- İlk çeyrekte finansal oynaklık ve risk primi göstergelerinde kısmi iyileşme gözlendi

- TCMB'nin bir kur hedefi yok, kur gelişmeleri para politikasında elbette dikkate alınabilir