Advertisement
İZMİR ABONE OL

Dünya zor bir dönemden geçiyor, akaryakıt sektörü de bu geçiş döneminde ağır bedeller ödüyor. Çin’in Wuhan eyaletinde başlayan Corona Virüsü ve akabindeki sert izolasyon Ocak 2020 tarihinde tüketici alışkanlıklarının değişmeye başladığının ilk sinyallerini vermeye başlamıştı aslında.

Sosyal bilimciler, bu salgının toplum üzerindeki etkilerini araştırıyorlar. Çoğunun ortak görüşü, pandemiden sonra insanların alışveriş alışkanlıklarının olumsuz yönde değişeceğidir. Bu değişimin, Dünyayı daha az tüketen bir toplum haline geleceği ortadadır. Hiç ölmeyecek gibi alışveriş yaptığımız paradigma maalesef, pandemi ile sona gelmiştir.

Alışveriş alışkanlıklarının düştüğü bir dünyada tedarik zinciri de olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu süreçten olumsuz etkilenen insanlar daha da az alışveriş yapacaklar ve dolayısıyla gıda, seyahat, turizm, bankacılık, akaryakıt sektörü vb. birçok alanda bu durumdan olumsuz etkilenecek; bu etki bir virüs gibi toplumun tüm katmanlarını hızla etkisi altına alacaktır.

Bizim temsil ettiğimiz sektör olan akaryakıt sektörü de bu nedenle küçülme sürecine girmesi kaçınılmazdır. Akaryakıt sektörümüz son 15 yıl içinde neredeyse tüm dünyada örnek gösterilmektedir. Gerek yatırım modeli ve gerekse istasyon kalitesi çoğu ülkeden daha iyi bir seviyededir. Sektörün EPDK gibi bir üst kurul ile düzenlenmesi, yapılan yoğun denetim ve ceza sistemi ile sektör hızla hak ettiği güvenilirliğe kavuşmuştur. Ancak bunu başarırken hem dağıtım şirketleri hem de istasyon sahipleri çok büyük mali yükümlülüklerin içine girmişlerdir.

Dünyada yaşanması muhtemel bu küçülme nedeniyle şuanda sektörümüz ciddi bir tehdit altındadır. Planlanan yatırım geri dönüş sürelerinde ciddi sapmaların olması kaçınılmazdır. Bu riski değerlendirmekte olan ve tedbirler oluşturmaya çalışan Akaryakıt sektör oyuncuları, Mart ayında aniden ortaya çıkan petrol fiyat krizi nedeniyle artık ne yapacaklarını bilemez duruma gelmişlerdir. Sert fiyat inişleri nedeniyle elde bulunan stoklar çok kısa sürede ardı ardına gelen indirimler nedeniyle yüksek miktarlarda zarar edilmesine yol açmıştır. Tüketicilerin Kredi Kartı kullanma sıklıklarına bakıldığında Mart Nisan dönemindeki farkın yüzde eksi 53 olduğu gerçeği önümüzde dururken istasyonlarda Nakit kullanımındaki daralma ise yüzde 75 oranlarında gerilemiştir. 31 il’de olan hafta sonları ve Resmi tatil günlerindeki Sokağa çıkma yasaklarıyla başlayan Nöbetçi İstasyon uygulaması zararın boyutlarının daha da yükselmesine neden olmuştur. Bu uygulama sektöre uygun bir uygulama olmadı, sektör patlayıcı ve parlayıcı madde bulundurma özeliği nedeniyle fiili anlamda kapatılması mümkün olmayan işletmelerdir.

Güvenlik nedeniyle zorunlu bulundurulan elemanlar ile tüm istasyonlara sokağa çıkma izini bulunduran herkese satış yapabilmelidir. Sektörümüzün bu anlamda diğer sektörlerden ayıran en önemli konu OPEC ve OPEC dışı ülkeleri arasında yaşanan petrol fiyat savaşıdır. Dünyada şuanda uygulanmakta olan kısıtlamalar ve Virüsün Pandemi olarak ilanından sonra dünyada ham petrol ve işlenmiş ürün olan akaryakıt fiyatları sert düşüş hareketine başladı. Virüs endişelerini taşırken ikinci olay OPEC toplantısında Rusya ile Suudi Arabistan arasında başlayan bir nevi bilek güreşi fiyatları bir günde yüzde 18’lere varan oranlarda düşüşü neden oldu. Ve o günden sonra başlayan keskin fiyat hareketleri günlük hayatımızın bir parçası olmaya başladı.

Ülkemizde ilk virüs vakasının açıklandığı gün akaryakıt fiyatlarının ilk büyük oranda düşüşün de yansıması oldu. Motorinde 56 kuruş benzinde 60 kuruş ile başlayan hareket bugüne kadar zam ve indirim yönünde tam 32 defa değişti. Gün itibari ile benzinde litrede net 1 lira 20 kuruş motorinde 1 lira 4 kuruş indirim oldu. Petrolde ithalata bağımlı olan ülkemiz için ham petrol fiyatlarının düşüşü olumlu yönde hazineye yansıdı. Tüketici daha az ödeme yapmaya başladı akaryakıta.

Ülkemizde akaryakıt fiyatlaması çeşitli parametrelerden etkilenmektedir. Sabit olan ÖTV ve KDV dışında European Market Scan’da yayınlanan Genova/Lavera CIF Med Platt fiyatlarının ortalaması ile Ülkemizdeki Dolar kuru asıl parametrelerimiz. Son iki etken inanılmaz değişkenlikler gösteriyor. Yurt içinde dolar hızla artarken ürün fiyatları hızla düşüyor. Sektör bunun takibinde şaşkınlık içerisinde iken tüketicilerin takipteki şaşkınlığını normal görüyoruz artık.

Hem virüs kaynaklı hem de petrol fiyat savaşları kaynaklı düşüşlerden etkilenen akaryakıt bayi ve dağıtıcılarına kamu bankaları öncülüğünde özel dayanışma paketleri halinde uzun vadeli uygun faizli kredi desteği sağlanması gerekmektedir. Zira Turizm sezonunun yaklaşması ve tedbirlerin gevşetilmesiyle yollardaki trafiğin bir nebze artmasını bekliyoruz, ancak sektörümüz art arda gelen indirimler, düşen tüketimler ve nöbetçi istasyon uygulamalarıyla bu döneme ekonomik açıdan iyi bir kondisyonda girmiyor, birçok istasyon kapanma tehlikesi yaşıyor.

Akaryakıt istasyonlarımız bugün, içlerindeki marketleriyle alışverişe, insani ihtiyaç alanlarıyla kamu hizmetlerine ve akaryakıt satışı esnasında da önemli ölçüde ÖTV ve KDV’nin toplanmasına katkıda bulunuyor. Öte yandan bu sektör, insanların yolculuğundan, büyük şehirlere sebze meyve arzına, bugün online hale gelen alışveriş alışkanlıklarının devamlılığını sağlayan kargo sisteminden daha sayamayacağımız bir çok mal ve hizmetin ulaştırılmasında rol oynuyor.

Bu nedenlerle, Yeni tip korona virüs ile mücadele ve sonrasındaki dönemde ekonomimizdeki çarkların aksamadan dönmesi için, akaryakıt sektörünün gerekirse uygun faizli kredilerle desteklenerek işler halde tutulmasında fayda görüyoruz.

Fesih AKTAŞ

EPGİS Başkanı