Erdoğan: Türkiye'nin bu faiz politikasından dikkatlice dönüş yapması lazım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yabancı basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında 23 Haziran'da gerçekleştirilecek İstanbul belediye seçimleri, S400'ler konusu ve ekonomi olmak üzere çeşitli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yabancı basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında 23 Haziran'da gerçekleştirilecek İstanbul belediye seçimleri, S400'ler konusu ve ekonomi olmak üzere çeşitli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan yüksek faiz politikasına karşı olduklarını, Türkiye'nin bu faiz politikasından dikkatlice dönüş yapması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, "S-400 konusu bizim için ve Rusya için bitmiştir, önümüzdeki ay teslimatlar başlayacak, yaptırımlara ihtimal vermiyorum" dedi
Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle,
-Hiç şartları zorlamadan bırakın dalgalı kur rejimiyle süreç devam etsin
-Faiz konusunda Trump’la düşüncülerimiz örtüşüyor, o da düşük faiz diyor
-Mali disiplini koruma altına aldık ve çalışmalar neticesini verdi
-(ABD yaptırımları) Trump’a böyle bir yatırımı uygun buluyor musun diyeceğim
-Trump’la ilişkilerimiz iyi seviyede her konuyu rahat müzakere ediyoruz
-Bu faiz politikasından Türkiye’nin dikkatli bir şekilde bir dönüş yapması lazım
“AYIN 15'İNDE TESLİMAT BAŞLAYACAK, YERLERİNİ TSK BELİRLEMİŞTİR.”
Daha önce de söylediğim gibi bizim için ve Rusya için bitmiş bir konu ve eğitimler vs. bütün bunlar bitmiş vaziyette ve son olarak 100 kadar elemanımızın eğitimi gerçekleştirildi. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki ayın ilk 15’inde falan teslimatlar başlayacaktır. Bunların teslimatları başladığı andan itibaren nerelere yerleştirileceği TSK'mız tarafından belirlenmiştir. Yerleştirmek suretiyle süreci devam ettireceğiz.
“(ABD YAPTIRIMLARI) "BU TÜR YAPTIRIMLARIN OLACAĞINA HİÇ İHTİMAL VERMİYORUM”
NATO’dan ABD’nin bir NATO üyesini çıkarma yetkisi var mı önce NATO sözleşmesini iyi öğreneceğiz, bileceğiz. ABD'nin herhangi NATO üyesini çıkarma yetkisi yoktur. İkincisi, tam aksine biz bir NATO ülkesi olarak ABD’nin bu yaptırımlar konusunda çok daha hassas davranması gerekir. Çünkü şu anda NATO’nun en önemli üyesi ve gerek bütün edimlerini yerine getirme noktasında en güçlü ülkesi, ordusu itibariyle en güçlü ülkesi ve NATO içindeki bütün uygulamalarıyla NATO'nun bu kadar dayanışmacı ülkesini yaptırımlara tabi tuttuğu zaman ABD’nin bunu çok iyi düşünmesi lazım.
“(ABD YAPTIRIMLARI) TRUMP’A BÖYLE BİR YATIRIMI UYGUN BULUYOR MUSUN DİYECEĞİM”
Şimdi onun takdiri bana ait değil, sayın Trump’a ait. Ben Trump’a aynı düşüncelerimi yine söyleyeceğim. Türkiye için böyle bir yaptırımı siz uygun buluyor musunuz diyeceğim, inanıyorum ki bulmuyorum diyecek. O zaman da ben sizden gereğini rica ediyorum diyeceğim bu kadar basit. Madem dostuz stratejik ortağız. Bunu iyi başarmamız lazım.
“BİZİM DE KENDİMİZE HAS KARŞI YAPTIRIMLARIMIZ OLACAKTIR"
Bizim de kendimize has karşı yaptırımlarımız olacaktır. Bizim Sayın Trump’la ilişkilerimiz farklı ama altındaki kişilerle ilişilerimiz çok çok farklı. Ben bu tür yaptırımların olacağına hiç ihtimal vermiyorum. Obama döneminden beri istedik ama vermediler. Şimdi ABD bize Patriot'ları vermeyecek, ben bir savunma olarak kendi savunmamı halletmeyecek miyim? Bununla ilgili tebriklerimi almayacak mıyım. Bunun için heralde bekleyecek halimiz yok. Çünkü etrafımızda da tehdit unsurları var. Rusya ile uygun şartlarda almış bulunuyoruz ve ben Sayın Trump'a da söyledim, eğer siz aynı şartlarda veriyorsanız, sizden de ayrıca alabiliriz dedik.
"YÜKSEK FAİZ POLİTİKALARINA KARŞIYIM"
Özellikle bu Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ifadesi vs. Devamlı bunlar kullanılıyor ama şunu çok açık net söyleyim, faiz politikalarına hele hele yüksek faiz politikalarına karşıyım. Karşı olmamın da en önemli sebebi şudur. Yüksek enflasyonun bana göre en önemli sebebi yüksek faizdir. Eğer aşağı çekilmezse enf2lasyon da kesinlikle aşağı düşmeyecektir. Benim tezim şudur, enflasyonla faiz doğru orantılıdır. Faizi aşağı çekerseniz enflasyon düşer. Yükseltirseniz enflasyon da yükselir.
"FAİZ POLİTİKASINDAN DİKKATLİCE DÖNÜŞ YAPILMALI"
Şu anda Fed düşürme kararı aldı ama benim ülkemde politika faizi 24’lerde böyle bir şey olmaz. Onun için buraya kesin bir çözümü inşallah kısa zaman içerisinde getireceğiz. Çünkü bu faiz politikasından Türkiye’nin çok dikkatli bir şekilde bir dönüş yapması gerekiyor. Sayın Trump’ın faizin yüksek olduğu ve düşürülmesi gerektiğini söylemesi gibi.
Japonya’da nerelerde, İsrail’de nerelerde, AB üyesi ülkelerde biliyorsunuz. Peki Bize ne oluyor da böyle yüksek politika faizleriyle hareket ediyoruz?
Yatırımcıya siz düşük faizle kredi verirseniz, yatırımcı o girişimci ruhunu kullanacaktır. Ama yüksek faiz uygularsanız o grişiimdci ruhunu kullanamaz. Bunu başardığımız andan itibaren bir yatırım atağı Türkiye’de başlayacaktır, bununla birlikte istihdam da artacaktır, üretim artacak, ihracatımız daha da artacak ve büyüme de gelişmeye başlayacaktır
“FAİZ KONUSUNDA TRUMP'LA DÜŞÜNCELERİMİZ ÖRTÜŞÜYOR"
Faiz konusunda bizim Sayın Trump’la düşüncelerimiz örtüşüyor. O da düşük faiz diyor. En son Fed’i eleştirdi zannediyorum, 10’undaydı ve Fed bize zarar veriyor dedi. Benzer şeyi aynen ben de söylüyorum. Faiz bize zarar veriyor. Benim düşüncem bu ama düşüncemi en yakınımdaki arkadaşlarımın birçoğu paylaşmıyor. Gerçek ortada olduğu, enflasyon yükseldiği halde paylaşmayan arkadaşlarım var. Kendilerine bunu yüksek enflasyonla ispatlamış olmamıza rağmen hala bunu savunanlar var. Ama tartışa tartışa bu işi çözeceğimize inanıyorum.
“TRUMP'LA İLİŞKİLERİMİZ İYİ SEVİYEDE, HER KONUYU RAHAT MÜZAKERE EDİYORUZ”
Şu anda çok açık samimi söylüyorum. Sayın Trump’la ilişkilerimiz gerçekten iyi diyebileceğim seviyede. Her konuyu rahat müzakere ediyoruz. Sıkıntı olduğunda hemen telefon diplomasisini rahat çalıştırabiliyoruz. Bir yerde tıkanıklık varsa, çözme seviyesine ulaşabiliyoruz. Tabi bu YPG, PYD gibi konularda hatırlarsanız, kuzey doğu kuzey batı koridoru diyebileceğim koridorda, aslında bu örgütler orayı bir terör koridoru haline getirmek istediler. Biz ise özellikle zeytinlik harekâtıyla ki mazisi Obama’ya dayanır, bu harekatla Cerablusu el Bab-ı tamamen kurtardık. Hatta biz burayı Deaş’tan kurtardık. 3 bin Deaş’lıyı derdest ettik.
Cerablus'u temizleyerek oralardaki hastane okul vs. Hepsini onardık ve insanları okullarına döndürdük ve tahsillerini yapmaya başladılar. Fakat iş bitmedi çünkü örgüt Afrin'de vardı, oraya girdik. Bütün bunlar olurken sayın Putin'le Rusya ile gayet güzel diyalog içinde bunları çözdük. Afrin olayını çözdükten sonra zaten bölge daha rahat bir zemine kavuşmuş oldu, oraya dönenler oldu. Cerablus ve çevresine dönenlerin sayısı 330 bin şu an.
3 milyon 600 bin mülteciyi biz ne yapacağız, peyderpey kendi topraklarına göndereceğiz.
"BIRAKIN DALGALI KUR REJİMİYLE SÜREÇ DEVAM ETSİN"
Bu öyle zaman olur ki sabit kur rejimi isabetli olur ama öyle bir zaman olur ki dalgalı kur rejimi o ülkenin şartlarında isabetli olur. Ben bunu şuna benzetiyorum, dere yatağında akar. Bu yatağı zorlarsanız oradan da felaketlere sebep olursunuz. Hiç şartları zorlamadan bırakın o dalgalı kur rejimiyle süreç devam etsin.
“MURSİ’NİN ÖLÜMÜ ÜZERİNE CHP’NİN TROLLERİ MAALESEF ERDOĞAN’IN AKIBETİ DE BÖYLE OLACAK DEMEYE BAŞLADILAR”
Sen onu anlamadın mı ya, bu CHP Benim için ne dedi, Erdoğan’ın akıbeti aynen Mursi gibi olacak dedi. ‘Hatırlıyor musun?’ Nitekim şu anda da Mursi’nin ölümü üzerine CHP’nin trolleri maalesef Erdoğan’ın akıbeti de böyle olacak demeye başladılar. Benim pazar günü ile alakalı söylediğim, bu zihniyeti burada ifade etmektir. Dolayısıyla Sisi ve Erdoğan zihniyeti oylanacak. Çok daha enteresanı bu CHP zihniyeti Menderes’e aynı zulmü yaptı, 25 dakika orada Mursi’nin çırpınmasana göz yumduysalar, Menderes’e de idamdan 15 gün sonra eşinden geldiler oradaki ipin parasını istediler. Kim yaptı CHP zihniyeti yaptı. Bunlarda hiçbir zaman demokrasiyle bir uyum aramayın. Demokrasiyle uyum bunların tarihinde yok. Bunlar için demokrasi sadece kendileridir. Yine bunlar İstanbul’a vali ya da valiler kimlerden seçiliyordu? CHP’nin il başkanı aynı zamanda valisi oluyordu. Böyle bir şey olabilir mi ama bunları biz Türkiye’de yaşadık.
“BİZİM BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIMIZDA NE YOLSUZLUK NE İSRAF OLAMAZ”
Bu şahsın söyledikleri çoğu yalan israfın olduğu bir İstanbul belediyesinde geldiğimiz noktaya kesinlikle gelinemezdi. Bunların hiçbirini kendisinin ispat etme gücü imkânı yok. Zerre kadar dürüstlüğü varsa eğer israf yolsuzluk varsa, bir kere grevi kötüye kullanmak başlığı altında belediye başkanlarının üstünde Demokrası’nn kılıcı vardır. Bizim belediyecilik anlayışımızda ne yolsuzluk ne israf olamaz. Bu İstanbul benim görev yaptığım zamanda 8.5 milyondu şu anda 15.5 milyon bu kadar yatırımlar yapılıyor. Bunların yapıldığı İstanbul’da 29 milyardan bahsediliyor. Ki bunun 5 milyarı 5 seneye dağılıyor. Varsa yolsuzluk bunun götürüleceği yer neresidir, yargıdır. Partin var. Bunu yargıya taşısın. Eğer senin bu noktada deliller varsa taşı kalkıp düşerim esnasında progapanda malzemesi olarak kullanmak.
Sayıştay açıklama yaptı. Şimdi bu kişi bir defa yalancıdır. Yalancılığını birçok konuda ispat ettik. En son çıktıkları TV programında, önce moderatörle görüşme yapıyor, sonra da aldığı bilgilerle beraber çıkıyor. Programda yan tarafındaki kutular içinde bütün bilgileri taşıyan kartonlar ve soru sorulduğu anda hemen yanındaki kutucuklardan oradan çekiyor onu alıyor ve göstermeye başlıyor. Bu dürüstlük değil, tamamen yalana dayalı kampanya yürüten kişiyi İstanbul gibi bir yere faydalı olamaz.
Zaten İstanbul’da meclis Ak Parti’de, 39 belediyenin 25’i ak partide, komisyonların tamamı ak partide, böyle bir şey zaten yapması da bunun mümkün olmayacak. Vatandaşım benim inanıyorum ki bu gerçekleri gördü ve görerek bunun değerlendirmesini buna göre yapacak ve neticesinde binalı yıldırım bey tecrübesi deneyimi her şeyiyle bu kişiyle mukayese edilmeyecek ağırlıktadır.
Sormak lazım sen Beylikdüzü belediyesinde ne yaptın önce bunu söyle. Ne yaptın, İstanbul gibi bir şehri yönetmek öyle her yiğidin karı değil. Şu anda Almanya 17 yıldır Berlin havalimanını yapamıyor. Biz 5 yılda İstanbul havalimanını yaptık ve bir numara hatta ben Merkel’e söyledim, isterseniz biz yapalım dedim.
“TALEPLE KABİNE DEĞİŞTİRMEYİZ AMA BİR DEĞİŞİKLİK GEREKİRSE ADIMLARI SÜRATLE ATARIZ”
En sık yapan parti biziz her ay MKYK 15 günde bir MYK yaparız, kabine toplantısını söylemiyorum. Zaten bunlarda biz değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Bunları yapmak suretiyle de adımlarımızı atıyoruz. Ama zaman zaman birileri kabinenin değişmesi gerekir gibi talepler teklifler geliyor. Ama biz tabi medyadan gelen bu tür teklif taleplerle de kabine değiştirmeyiz. 25 kişilik kabineyi 15’e zaten indirdik. Ama herhangi bir değişiklik gerekecekse bunun adımlarını da süratle atarız.
“PARTİM BİR BAŞKA İSİMLE DEVAM KARARI VERİRSE BEN DE HİZMETKÂR OLARAK YOLUMA AYNEN DEVAM EDERİM”
Parti olarak partim bu mücadelesini halkım istediğini sürece devam ettirecektir. Şahsımla ilgili olana gelince bizde 5 çarpı 2 Cumburbaşka’nın aday olma hakkı. Daha önce 4 yaptık ama o ayrı mesele, ben yeni yönetim sisteminde ilk 5’i yapıyorum. Sonra partim tekrar devam derse tekrar aday olurum ama partim bir başka isimle devam kararı verirse ben de hizmetkâr olarak yoluma aynen devam ederim.