Bloomberg HT Haberler Erdoğan: Rezervler ihtiyaç duyulursa yine kullanılabilir
HABERLER

Erdoğan: Rezervler ihtiyaç duyulursa yine kullanılabilir

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, 128 milyar dolar kampanyasının baştan yanlış olduğunu belirtti. Hâlihazırda Merkez Bankası'nın 90 milyar dolara yakın rezervi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu rezerv ihtiyaç duyulduğu anda yine kullanılabilir veya rezerv yarın-öbür gün 100 milyar doların üzerine de çıkabilir"

Giriş: 21 Nisan 2021, Çarşamba 12:26
Güncelleme: 21 Nisan 2021, Çarşamba 15:21

Cumhurbaşkanı Erdoğan 128 milyar dolar rezerv kaybı ile ilgili olarak grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Ne rakam doğru, ne rakama yüklenilen anlam doğru, ne de bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru, baştan sona yanlış. Söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey yok. Baştan sona cehalet" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Gerekirse, baş verip baş eğmeyen bir millet olarak, tarihimizin her dönemi gibi bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Sahada terör örgütlerine, uluslararası alanda müstemlekecilere karşı verdiğimiz mücadeleyi, ekonomide de faiz-kur-enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Bu mücadeleden dolayı bizi suçlayanlara soruyorum, ne yapacaktık? Böyle davranmayıp da başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Şanlı 15 Temmuz kıyamını adeta cezalandırmak için başlatılan ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık?

2018'deki kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık?

Suriye sınırlarımızı güvenli hale getirmek için yürüttüğümüz ve haklılığımız konusunda en küçük bir şüphemiz olmayan harekatlarımızın ardından maruz kaldığımız ekonomik tuzaklara seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018'de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık? Son olarak dünyayla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıları ekonomik virüsle taçlandırma gayretlerine seyirci mi kalacaktık?