Advertisement
HABERLER ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İç Güvenlik Birimleri ile düzenlenen iftar programında konuştu.

Konuşmasında Türkiye'nin terörle mücadelede kararlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Annesiyle beraber 11 aylık Bedirhan bebeği vahşice şehit eden teröristleri yakalayıp, adalete teslim ettik. Bu milletin değerlerine kasteden katil sürülerinden döktükleri her damla kanın hesabını sorduk, sormaya da devam edeceğiz. Teröristlere çok büyük zayiatlar verdirdik. Son 2,5 yıl içerisinde 16'sı kırmızı listeden 420 sözde üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik. Terörist rakamını 700'lere kadar düşürdük. Örgüte katılanların sayısında ve terör örgütünün kapasitesinde önemli gerilemeler yaşandı" diye konuştu.

 

Habertürk'ün haberine göre, "Son FETÖ'cü hain de hesap verene kadar mücadele sürecek" diyen Erdoğan, "Terör örgütüne lojistik ve mühimmat sağlayan tüm unsurları kaynağında kurutmak için Suriye ve Irak'taki operasyonlara hız verdik. 4 bin kilometre kareden fazla bir alanı terörden arındırarak bu bölgeleri Suriye'nin kuzeyini adeta bir huzur adasına dönüştürdük. Suriye'deki savaştan kaçıp da ülkemize sığınan 3,6 milyon mülteciden 320 bini tekrar vatanlarına dönme imkanı buldu. İnşallah çok yakında terör örgütlerinin tasallutu altında bulunan diğer bölgelere de bir gece ansızın girecek ve gereken temizliği yapacağız" ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başlar şöyle:

Biz Macaristan'dan Japonya'ya, İngiltere'den Ürdün'e ve Yemen'e kadar dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliği olan bir milletiz. Biz İstiklal Marşı'nda bile şehitliği özleyen, şühedayı hatırlatan bir toplumuz. Türkiye dünyanın en büyük şehitliğidir diyoruz. Annesiyle beraber 11 aylık Bedirhan bebeği vahşice şehit eden teröristleri yakalayıp, adalete teslim ettik. Bu milletin değerlerine kasteden katil sürülerinden döktükleri her damla kanın hesabını sorduk, sormaya da devam edeceğiz. Teröristlere çok büyük zayiatlar verdirdik. Son 2,5 yıl içerisinde 16'sı kırmızı listeden 420 sözde üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik. Terörist rakamını 700'lere kadar düşürdük. Örgüte katılanların sayısında ve terör örgütünün kapasitesinde önemli gerilemeler yaşandı.

"SON FETÖ'CÜ HAİN DE HESAP VERENE KADAR MÜCADELE SÜRECEK"

Terör örgütüne lojistik ve mühimmat sağlayan tüm unsurları kaynağında kurutmak için Suriye ve Irak'taki operasyonlara hız verdik. 4 bin kilometre kareden fazla bir alanı terörden arındırarak bu bölgeleri Suriye'nin kuzeyini adeta bir huzur adasına dönüştürdük. Suriye'deki savaştan kaçıp da ülkemize sığınan 3,6 milyon mülteciden 320 bini tekrar vatanlarına dönme imkanı buldu. İnşallah çok yakında terör örgütlerinin tasallutu altında bulunan diğer bölgelere de bir gece ansızın girecek ve gereken temizliği yapacağız. Aylan bebek gibi yüreklerimizi dağlayan acı görüntülerin önüne geçtik. 15 Temmuz gecesi aralarında 63 polisimizin de bulunduğu şehitlerimizin hesabını soruyoruz. Örgütün kripto yapılanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. FETÖ'cülere dünyayı dar ediyoruz. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Yurt dışında bu şebekenin iplerini pazara çıkarıyoruz.

"AYYILDIZLI BAYRAĞIMIZI GÖNDERDEN İNDİRMEYE İZİN VERMEDİK"

Her milletin hayatında ikbal dönemlerinin yanı sıra zorluk, imtihan günleri de olur. Biz bin yıl önce ebedi vatanımız olarak seçtiğimiz bu coğrafyada bu gerçeği tecrübe ettik. İçeriden ve dışarıdan onca saldırı ve ihanete rağmen hamdolsun 100 milyonların umudu olan bu ülkeyi sırtlanlara bırakmadık. Gerektiğinde can verdik, gerektiğinde ciğerparelerimize kara toprağa emanet ettik. Ezanlarımızın minarelerden eksilmesine, ay yıldızlı bayrağımızın gönderden indirilmesine müsaade etmedik. Sağ-sol kavgası, mezhepçilik fitnesi, bölücü emellerle milli birliğimizi parçalamak isteyenlere hamdolsun izin vermedik. Üstesinden geldiğimiz her badire ile irademizi perçinledik. Millet olarak birbirimize daha sıkıntı kenetlendik.

"DÜNYA İŞİNİ GÜCÜNÜ BIRAKTI BİZİMLE UĞRAŞIYOR"

82 milyon kardeş olduğu sürece Türkiye'ye yönelik saldırılar milletimizin çelikten iradesi karşısında hezimete uğrayacaktır. Siyaset, iş dünyası, çiftçi ve sanatçıya kadar herkese önemli görevler düşüyor. Siz emniyet teşkilatımızın sorumluluğu çok daha büyüktür. Uykunuzdan, ailenizden, sevdiklerinizden hatta kimi zaman sağlığınızdan fedakârlık yaparak bu ülkeye minnet borcunuzu ödemeye çalışıyorsunuz. Sizler canınızı ortaya koyuyorsunuz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkem ve milletim adına sizlerin nezdinizde tüm emniyet birimlerinize teşekkür ediyorum. Bu hassas süreci yükünüzü biraz daha ağırlaştırıyor. Biliyorsunuz 23 Haziran'da seçimler var. Dünyanın gözü bu seçimlerde. Kendi işlerini bırakıp bizlerle uğraşıyorlar.

"TÜSİAD İSTİŞARE KURULU BAŞKANI'NIN SÖZLERİNİ ÜZÜNTÜYLE DİNLEDİM"

Seçim öncesine yalan yanlış haberlerle insanımızın sinir uçlarıyla oynandığını görüyoruz. Sosyal medyada toplumsal gerilim için çok çaba harcanıyor. Bizlere düşen milletin emanetine sahip çıkmaktır. Seçim güvenliğinin temini konusunda bugüne kadar takdiri şayan başarılar yakalayan emniyet teşkilatımızı yalan yanlış bilgilerle töhmet altında bırakmak mümkün değildir. Dün TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın, bunu bu şekilde açıklamak istemezdim, buram buram demokrasi hazımsızlığı ve istatistik cinliği yapan konuşmasını üzüntüyle dinledim. Bu tür istatistikler asla adil olmadığını bildiğimiz çevrelerin ürünüdür. Benzer istatistiklerde Türkiye'nin çok iyi olduğu nice alanlar var. İş yapma kolaylığında 190 ülke arasında 43'üncülüğe çıktık, bunu görmez. Ekonomik endekslerde 180 ülke içinde 68. sıradayız. Bu kişi bizi hep yüzlü sıralarda gösteren istatistik eğrileri üzerinden bize vurmaya çalışır. Beyefendi 12 yıl önce kişi başına milli geliri neydi, bugün ne?

 

"YERİ GELİR TEŞHİR EDER GÜN GELİR HESABINI SORARIM"

Sen o gün ekonomik olarak neredeydin,bugün neredesin? O günden bugüne firman ne kadar büyüdü? Arkadaşların ne kadar güçlendi? Onu hiç masaya yatırmıyorsun. Ben sizin 12 yıl önce durumunuzu, bugünkü durumunuzu da biliyorum. Yeri gelirse bunu teşhir ederim. Dışardan vuran vuruyor ama içerden vuranlara günü gelir hesabını sormasını da bilirim. TÜSİAD niçin istihdama destek vermiyor, bunu hatırlatırım. Dev fabrikalar var. Ne olur 5-10 tane işsiz alsan. Bunları dert edinmiyorsunuz. Biz TÜSİAD'ın politik tarafgirlikten ziyade Türkiye'nin ekonomik mücadelesine yaptığı katkılarla gündeme gelmesini beklerdim. 1 hafta önce ziyaretime geldin, sizlerle neleri konuştuk? Bu dolarlar, bu avrolar sizleri kurtarmaz. Bu millet sizi kurtarırsa kurtarır.

Bayrak hepimizin ortak bayrağıdır. Anayasa hepimizi bir arada tutan kilit taşıdır. Hiç kimsenin siyasi hesaplarla Türk demokrasisinde gedik açmaya, 70 yıllık kazanımlarımızı dinamitlemeye hakkı yoktur. Her kesimin ama özellikle de sizlerin soğukkanlılığınızı koruyarak vazifenizi en güzel bir şekilde yapmanız gerekiyor. Ne milletin hakkına gireceğiz ne de milletimizin gasp edilmesine izin vereceğiz. Sorumluluğumuzun bilinciyle, görevimizin hakkıyla uygun biçimde yapmanın gayretinde olacağız. Ekonomimizin imkanları dahilinde özlük haklarınız başta olmak üzere çalışma şartlarınızı iyileştireceğiz. Ülkenize ve milletinize yaptığınız hizmetlerden dolayı sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

 

TÜSİAD YİK BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN NE DEMİŞTİ?

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği YİK Başkanı Tuncay Özilhan, “31 Mart seçimleri her şeyden önce ülkemiz için önemli bir demokrasi sınavı oldu. İktidar, muhalefet, YSK olmak üzere devlet kurumları bu seçimlerde büyük bir sınavla karşı karşıya kaldı. Bu sınavda kimin ne not aldığını ileride tarih yazacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

TÜSİAD 2019 Yüksek İstişare Konseyi’ne TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi Arzuhan Doğan Yalçındağ ve TÜSİAD üyeleri katıldı. Toplantıda ilk olarak konuşan YİK Başkanı Tuncay Özilhan, “Yıllardır tüm enerjimizi yiyip yutan seçim maratonlarından hepiniz yorgun düştük. Oysaki enerjimizi önünüzdeki 3 ayı değil 3 yılı hatta 30 yılı konuşmaya, derinde yatan sorunları çözmeye ayırmalıyız. Sonuçlanması hiç alışkın olmadığımız kadar uzun süren 31 Mart Seçimleri her şeyden önce ülkemiz için önemli bir demokrasi sınavı oldu. İktidar, muhalefet, YSK olmak üzere devlet kurumları bu seçimlerde büyük bir sınavla karşı karşıya kaldı. Bu sınavda kimin ne not aldığını ileride tarih yazacaktır” diye konuşmuştu.

 

"SEÇİM SONRASINA İTİRAZ ŞÜPHESİZ SİYASİ PARTİLERİN EN DOĞAL HAKKIDIR"

Yenilenecek olan İstanbul seçimlerinin birlik ve beraberliği sağlamasını dilediğini söyleyen YİK Başkanı Özilhan, “31 Mart İstanbul Seçimleri çerçevesinde gündeme gelmiş olan iddialar seçimlerin selameti konusunda geçmiş seçimlerde de dile getirilmiş olan şüpheleri yeniden akıllara getirmiştir. Umuyorum ki Haziran ayında yenilenecek seçimler bu şüphelerin yersizliğini herkese kanıtlasın. Seçim sonrasına itiraz şüphesiz siyasi partilerin en doğal hakkıdır. Hepimiz bu hakkı arama özgürlüğüne destek olmalıyız, sahip çıkmalıyız. Ancak seçmen iradesine saygı duyulmasını da isteriz. Hakkaniyetli koşullarda seçim ve seçmen iradesi demokrasilerde tartışmasız en temel niteliğidir. Seçimlere yapılan itirazların niteliği seçim kanunlarının düzgün uygulanması konusunda herkesin kafasında soru işaretleri oluşturmuştur. Seçim kanununda ve uygulamadaki aksaklıların seçimden sonra değil öncesinde giderilmesi idarenin sorumluluğundadır. Dilerim tekrarlanacak olan İstanbul seçimleri demokratik olgunluğumuzu teyit eder. Yeni fay hatlarına ve yeni gerginliklere yol açmaz. Özlemini duyduğumuz birlik ve beraberliği sağlamamıza yol açar” şeklinde konuşmuştu.

"TEMENNİ EDİYORUZ Kİ HUKUK DÜZENİNİN TAM OLARAK SAĞLANDIĞI GÜVENLİ BİR SEÇİM GEÇİRİRİZ"

İstanbul’da yenilenecek seçimle birlikte ülkede seçim ortamının 3 ay daha uzayacağını ifade eden TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de, “TÜSİAD, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini tüzüğünde ve çalışmalarında her zaman kendine rehber edinmiş bir kuruluştur. Malum uzunca bir süredir seçim ortamı atmosferi içinde hareket ediyoruz. 31 Mart itibariyle seçimsiz uzunca bir dönemi tecrübe edecektik. Beklenti böyleydi. Bu yeni döneme hemen makro dengesizliklerin giderilmesine ve bir dizi yapısal reformun hayata geçirilmesiyle başlanacağını ümit ediyorduk. Bu yeni dönem makroekonomik düzenlemelerin ve yapısal reformların hayata geçirilmesi için uygun bir zemin oluşturuyordu. Ancak hepinizin de yakından izlediği gibi yerel seçimler İstanbul’da yenilenecek. Sonuçta seçim ortamı 3 ay daha uzamış olacak. 2017 yılında yüksek büyüdük. 2018 yılında düşük büyüdük. Bu sene pozitif bir büyüme kolay olmayacak. Temenni ediyoruz ki hukuk düzeninin tam olarak sağlandığı güvenli bir seçim geçiririz ve 23 Haziran itibariyle hep birlikte reform gündemine odaklanırız” ifadelerini kullanmıştı.