Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "S-400'lerin NATO'ya ve F-35'lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 11. Büyükelçiler Konferansı kapsamında büyükelçilere hitap etti.

Türkiye'nin etrafı ateş çemberi ile kuşatılmışken asırlardır sürdürülen diplomasi geleneğinin dış politikaya kılavuzluğa devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, güvenlik politikalarının önemine dikkati çekti.

Türkiye'nin 60 yılı aşkın NATO'ya üyeliğini Avrupa Atlantik savunmasının temel taşı ve güvenlik politikasının ana sütunu olarak gördüklerinin altını çizen Erdoğan, "Özellikle NATO'ya bakışımızın esasını güvenliğin bölünmezliği, ittifak dayanışması, adil risk ve külfet paylaşımı teşkil ediyor. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD'den de bu çerçevede gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, bu kurumlarla ilişkilerde bugüne kadar samimi bir çaba harcadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Angajman ve diyalogda ısrarcı olduk. Bununla birlikte Türkiye, müttefikleriyle veya müttefikleri olmadan milli bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme hakkına sahiptir. Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklığını kurutmak ülkemizin en öncelikli meselesidir. Güney sınırımızda adeta kanser hücresi gibi büyüyen, müttefiklerimizin ağır silahları ile büyütülen bu yapı ortadan kalkmadıkça Türkiye kendini emniyette hissedemez. Şayet bugün gerekeni yapmazsak, Allah korusun yarın bunu da ağır bedeller ödeyerek yapmak zorunda kalırız. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. Böylece Suriyeli kardeşlerimizin huzur, esenlik, güven içinde yaşayacağı bir barış koridorunu kurmuş olacağız."

"Türkiye ticari bir tercihte bulunmuştur"

Atılacak bu adımla hem Türkiye'yi hem de Avrupa'yı Suriye kaynaklı düzensiz göç baskısından kurtarmayı hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, böylece 8 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin ülkelerine geri dönüşlerini de hızlandırmayı amaçladıklarını bildirdi.

Erdoğan, Türkiye'nin güvenliğinin, NATO'nun ve tüm bölgenin güvenliği olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"S-400'lerin NATO'ya ve F-35'lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Nitekim daha önce NATO ve Avrupa Birliği üyesi birçok ülke Rusya'dan benzer hava savunma sistemleri satın almışlardır. Sesleri çıkmadı. Bu ülkeler için sorun olmayan bir konunun Türkiye için kriz haline dönüştürülmesini biz iyi niyetli görmüyoruz. Hele hele S-400'ler üzerinden Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinin sorgulanması kesinlikle yanlıştır. S-400'ler meselesinde Türkiye güvenliği ile ilgili stratejik değil, tamamen ticari bir tercihte bulunmuştur. Ülkemizi bu tercihe zorlayan da müttefiklerinin uzlaşmaz tavrıdır. Biz, baştan beri bu meselenin suhuletle çözüme kavuşturulması için ortak komite dahil her türlü gayreti sergiledik. Ancak çabalarımızın ya yokuşa sürüldüğünü, ya da bürokratik ayak oyunlarıyla çıkmaza itildiğini gördük."

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın G-20 Osaka Zirvesi'nde "Türkiye'ye adil davranılmadığına" dair yaptığı açıklamanın bu gerçeğin en üst düzeyde teyidi olduğunu vurguladı.

"AB'ye üyelik mücadelemizi sürdürüyoruz"

"Sayın Trump'ın bu doğru yaklaşımını sürdürerek S-400 konusunun Türk-Amerikan ilişkilerini esir almasına müsaade etmeyeceğine inanıyorum." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'dan gerek FETÖ elebaşlarının ülkemize iadesi, gerek PKK/YPG terör örgütünün silahlandırılmasına son verilmesi konularında da net adımlar bekliyoruz. Bu vesileyle Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimizi koruduğumuzu ifade etmek istiyorum. Avrupa Birliği küresel bir aktör olmak istiyorsa, öncelikle Türkiye'yi kazanmalıdır. Türkiye'nin üyeliği birkaç ülkenin ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Biz, her şeye rağmen yarım asırlık tam üyelik mücadelemizi pozitif gündemle sürdürmeye çalışıyoruz. Vize serbestisindeki kalan son 6 kriteri de süratle çözerek vatandaşlarımızın hak ettiği kolaylığı sağlamak istiyoruz. Yargı reformu stratejimiz bu bağlamda çok önemli bir adım olacaktır. Yeni yasama döneminin başlamasıyla Meclisimizin yargı paketindeki reformlarla ilgili gerekli çalışmayı yapacağına inanıyorum."

Erdoğan, Avrupa Birliği'nden Gümrük Birliği güncellemesi müzakerelerine başlamasını ve fasıllardaki siyasi engelleri kaldırmasını beklediklerini dile getirdi.

"Güzel haberler alacağımıza inanıyorum"

Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkiye'ye verilen sözlerin yerine getirilmesine büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şu an itibarıyla verilmiş sözlerin yerine getirilmediğine dikkati çekti.

Türkiye'nin Rusya ile hem Suriye'de hem de ticaretten enerjiye ve turizmden savunmaya kadar çok geniş bir yelpazede yakın iş birliği içerisinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rus doğal gazını ülkemiz üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Türk Akım Projesi'nde artık sona geldik, yıl sonu itibarıyla bitirmiş olacağız. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin inşası da planlandığı şekilde ilerliyor. İran'ın da katılımıyla yürüttüğümüz Astana sürecinde Suriye'de kalıcı çözüm yolunda önemli mesafe kat ettik. Soçi Mutabakatı ile İdlib'de büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. Anayasa Komitesi kurulması çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İnşallah yakında bu konuda güzel haberler alacağımıza inanıyorum. Komşumuz Irak'ın barış, huzur ve güvenliğine de özel önem veriyoruz. Irak halkının en sıkıntılı dönemlerinde yanlarında yer alarak kara gün dostu olduğumuzu ispat ettik. Irak'ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına verdiğimiz önemi sadece sözle değil, eylemlerimizle de açıkça ortaya koyduk. Türkmen kardeşlerimizin sıkıntılarını her seviyede gündeme getiriyoruz. Buradan Irak Türkmenlerine selamlarımı iletiyor, Türkiye olarak daima yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bilmelerini istiyorum."

AA