Erdoğan: Türkiye 2023'te ilk 10 ekonomi arasına girecek
-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini belirtti

İSTANBUL (A.A) – 05.11.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini belirterek, ''Bunu başarmanın kaçınılmaz yollarından biri, eğitime ve AR-GE'ye yatırım yapmaktır. Takip ederek, taklit ederek, geriden, uzaktan izleyerek bunu başaramayacağımız açıktır'' dedi.
Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Teknoparkı, Yüksek Akım Laboratuvarı ile Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Merkezi'nin resmi açılışları ile Boğaziçi Üniversitesi ve Türk Patent Enstitüsü arasındaki iş birliği protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, kronik ve acil sorunlarını çözmek için canla başla mücadele ederken, 10, 20, 50, hatta 100 yıl sonrasını da bugünden planlamanın gayreti içinde olduklarını söyledi.
Önlerine çok büyük ve iddialı bir hedef koyduklarını, Türkiye'nin, 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini belirten Erdoğan, ''Olur mu? Biz göreve geldiğimizde dünya ekonomileri arasında Türkiye 26'ncı sıradaydı. 8 yılda 17'nci sıraya çıktık. Şimdi 13 yılda 7 basamağı, azimle, gayretle aşarız ve ilk 10'un içine gireriz. Bunu başarabiliriz. Bunu başarabileceğimize bütün kalbimle inanıyorum. Şu anda büyümede dünya ekonomileri arasında 3. sıradayız, Avrupa'da birinci sıradayız. Böyle bir konumdayız ve 'Burayı nasıl yakaladınız' diye sorgulanan bir Türkiye var'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bunu başarmanın kaçınılmaz yollarından birinin, eğitime ve AR-GE'ye yatırım yapmak olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Takip ederek, taklit ederek, geriden, uzaktan izleyerek bunu başaramayacağımız açıktır. Bakınız... 8 yılda Türkiye genelinde 150 bin yeni dersliği eğitime kazandırdık. Türkiye'nin her ilinde, ilçesinde okullar ve onları takviye edici dershaneler kuruldu. Türkiye'de, örneği olmayan eğitim dallarında orta ve yükseköğrenim kurumları kurduk. Öğrencilerin barınmasında, ulaşımında, kitaplarının temininde, eğitim kalitelerinin yükselmesinde önemli yatırımlar yaptık, destekler sağladık. Okullarımızı, öğrencilerimizi bilgisayarla tanıştırdık. Güneydoğu'nun en ücra köşesinde bile ziyaret ettiğimiz il, ilçe ve köylerinde artık bir ufak çocuk yanınıza yaklaştığında sizden oyuncak, şeker değil, bilgisayar istiyor. 'Tayyip Amca bana bir bilgisayar verir misin' diyor. Bu, bir ufuk meselesidir. Eğer o çocuk, imkansızlıkları sebebiyle elde edemediği bu bilgisayarını istiyorsa ve bizler de ona bunu temin edebilirsek bu çocukların önünde hiçbir engel dayanmaz ve biz bunları aşarız. Onun için de 78 yeni üniversite açtık. Türkiye'de üniversitesi olmayan il bırakmadık. En önemlisi, 2005 yılından itibaren eğitime ayrılan bütçe, bugüne kadar böyle bir şey yoktu, birinci sırada Milli Eğitim bütçesidir. İşte bu 8 yıl, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, eğitime, bilime, yani geleceğe yapılmış en büyük yatırım dönemlerinden biridir.''
-''TÜRKİYE'NİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEK''-
Başbakan Erdoğan, bu yatırımların etkisinin bugün görülmeyebileceğini, bugün bu yatırımlardan kısa vadede sonuç alınamayabileceğini ifade ederek, ''Ama bu okullarda, bu sınıflarda; bilgisayarla, en ileri eğitim teknolojileriyle yetişmiş öğrencilerin gelecekte nasıl bir kuşak oluşturacaklarını da sizlerin takdirine bırakıyorum'' dedi.
Bugün sıkıntılar, eksikler olabileceğini, henüz istenilen seviyelere ulaşılamamış olabileceğini vurgulayan Erdoğan, ama ana sınıfından itibaren eğitime yapılan yatırımın, orta ve uzun vadede mutlaka ve mutlaka etkisini hissettireceğini, Türkiye'nin çehresini mutlaka ve mutlaka değiştireceğini söyledi.
Türkiye'de, AR-GE'ye yapılan yatırımın katlanarak arttığına dikkati çeken Erdoğan, artık, AR-GE'ye sadece devletin değil, özel sektörün de yatırım yaptığını belirtti. Erdoğan, ''Bu bizim için sevindirici bir olay. Özel sektör, devletin önüne geçiyor. Özel sektör, artık AR-GE yatırımlarını havaya giden kaynak olarak görmüyor'' diye konuştu.
-''BEYİN GÖÇÜNÜ TERSİNE ÇEVİRMEMİZ GEREKİYOR''-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de artık ileri teknoloji ürünlerinin üretiminin yaygınlaştığına işaret ederek, şöyle dedi:
''Bu adımlar, bu yatırımlar da inanıyorum ki, çığ gibi büyüyecek, 10 yıl, 20 yıl sonrası için bambaşka bir Türkiye'nin inşasına bugünden ilk tuğlayı koymuş olacaktır. Bu çerçevede, geçmişte maruz kaldığımız beyin göçünü de tersine çevirmemiz gerekiyor. Peki beyin göçü başladı mı, başladı. Türkiye, sürekli olarak 'Ben de dönmek istiyorum' diyen akademisyenleri, bilim adamlarını görmeye başladı. Esasen bunun örneklerini sadece büyük şehirlerimizde değil, Anadolu'muzun, Trakya'mızın hemen her üniversitesinde görmeye başladık. Birkaç gün önce Harran'daydım. Harran Üniversitesinde de bu tür talepler gelmeye başlamış. Sadece bizim yurt dışına gitmiş vatandaşlarımızın değil, diğer ülkelerde yetişmiş yabancı bilim adamlarının, araştırmacıların da ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz. Önümüzdeki yıllarda tersine beyin göçünün daha da hızlanacağına inanıyorum. Çünkü, buna yönelik yatırımlarımız artacak, ekonomik olarak güçlendikçe bu akademisyenlerin yaşam koşullarını daha iyi seviyeye getirdikçe hızlı bir geri dönüşüm başlayacaktır.''
-''HAYALLER KAYBOLMASIN İSTİYORUZ''-
Başbakan Erdoğan, vizyon, umut ve geleceğe yatırımın önemine dikkat çekerek, şunları söyledi:
''Biz bir vizyon oluşturduk, umut ettik, en önemlisi de hayal kurduk ve şimdi bu hayallerin gerçekleştiğini görüyoruz. Ben, imkan ve fırsat verildiğinde, bu ülkenin her bir çocuğunun çok güzel hayaller kurabileceğine inanıyorum. Bir vizyon çizildiğinde ki, bu vizyonu değerli hocalarımız çiziyor, çizecektir, bir zemin hazırlandığında, bu ülkenin çocuklarının, genç nesillerinin, hayallerinin peşinden koşup o hayalleri gerçeğe dönüştüreceklerine inanıyorum. Bugün, Anadolu'nun, Trakya'nın neresine gitsem, çocuklarımızın gözlerindeki umut ışığını görüyorum. O çocuklarla biraz sohbet ettiğimde, akla hayale gelmeyecek bir tasavvurlarının olduğunu, bizim çocukluğumuzdan çok farklı hayaller kurduklarını fark ediyorum. Çocuklar artık uzaydan bahsediyor, bilgisayardan bahsediyor, bilgisayar teknolojisinden bahsediyor, en son teknolojiyi takip ediyor ve onlar üzerinden hayaller üretiyor. İşte bizden önceki nesiller, büyüdükçe, Türkiye'nin gerçekleriyle tanıştıkça, maalesef gözlerindeki o umut ışığı söndü, o hayaller kayboldu. Şimdi o umut ışığı sönmesin, şimdi o hayaller hiç kaybolmasın istiyoruz. Hayalleri gerçekleştirmek için artık çocuklara, gençlere fırsat verilsin, imkan hazırlansın, zemin hazırlansın istiyoruz. İşte bugün açtığımız bu yatırımlar, evet, bir nevi, hayalleri gerçeğe dönüştürme merkezleri olacak. Buraya ham madde olarak hayal girecek, o hayal burada ete kemiğe bürünecek ve değerli bir bilgi, bir tecrübe olarak buradan çıkacak.''
-İMZA TÖRENİ-
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran ile Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habip Asan, daha sonra Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün nezaretinde iş birliği protokolüne imza koydu.
Prof. Dr. Çaldıran, günün anısına Başbakan Erdoğan ve bakanlara plaket verdi.
Başbakan Erdoğan daha sonra, diğer katılımcılarla birlikte robotların yaptığı futbol maçını kısa bir süre izledi ve üniversitenin şeref defterini imzaladı.
Bu arada Başbakan'ın üniversiteye gelişini protesto için gösteri düzenleyen bir grup öğrenci, Erdoğan'ın ayrılmasından sonra olaysız dağıldı.