Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Pirinç, makarna, et, balık, çay, kahve, su, süt ve süt ürünleri, yumurta, yemeklik yağ, şeker ve şekerli ürün çeşitleri, meyve, sebze, kuruyemiş, bakliyat gibi KDV indiriminin ülkemize ve milletimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

Enflasyonla mücadelede kararlılığımızda KDV düzenlemesi devlet olarak attığımız adımdır. Bakanlıklarımız KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını takip edecek aksi yönde davranacaklara gerekeni yapacaktır. İndirim uygulamayanlar için yaptırım olacak.

Aynı toplantıda üç ayrı başlık altında toplamda 60 milyar liralık kefalet limitiyle uygulamaya geçilen kredi garanti fonu iş insanlarımıza aktırıldı. Bu paketin de iş dünyamıza hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasındaki yol haritası da kamuoyuyla paylaşılmıştır.

"BAE ile 13 anlaşma imzaladık"

Pazartesi ve salı günleri BAE'ye giderek hem resmi ziyaret gerçekleştirdik hem de Dubai-Türkiye milli gününe katıldık. Toplam 13 anlaşmayla ülkelerimiz arasındaki münasebetlerin ahdi temelini güçlendirdik. Türkiye-BAE ilişkilerine yeni ivme kazandıran bu ziyaretin her iki ülke açısından verimli ve hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum.

Bugünkü kabine toplantımızda da gündemimizdeki hususları istişare ettik. Görüldüğü gibi ülkemize ve hizmetlerimizi kaldığımız yerden çok daha yoğun şekilde sürdürüyoruz. Karantina sürecinde yaptığımız takiplerde tespit ettiğimiz en önemli tespit, dün ile bugün arasında yeteri kadar güçlü, vicdanlı bir irtibatın kurulamadığıdır. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmeden 2023 hedeflerimizin 2053 vizyonumuzun anlaşılması mümkün değildir.

Hükümete geldiğimizde ülkemizin nüfusu 65 milyondu. Altyapısı, eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye her alanda yılların birikimi olan sorun, eksiklik, mahrumiyetlerin ağırlığı altında adeta eziliyorduk.

Karşımızda tarihi, medeniyeti ile küs, potansiyeli ve imkânları küresel baronların temsilciliğini üstlenmiş, ayağına pranga vurulmuş Türkiye gerçeği vardı. Her isteyen evladımızın eğitime ulaşabilmesi, kamuda ve hatta sokakta değerlerine ve kültürüne saygılı muamele görebilmesinin 81 vilayetimizin hepsinde belirli standardın üzerinde temel altyapılardan faydalanması, insanca hayat sürmesinin gerçekten zor olduğu gündemden geçerek bugünlere geldik.

"İstihdamı 30 milyonun üzerine çıkardık"

Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye fotoğraflarının doğru, vicdanlı, ahlaklı, sağlıklı mukayesesini yapmak hepimizin görevidir. Günü yaşayarak, kurtararak geleceğimize güvenle bakamayız. Önceliğimiz can ve mal güvenliğimizi tehdit eden terördür. İstiklalimizi ve istikbalimizi hedef alan kuşatmalardır. Teröre ve işsizliğe kalıcı çare bulunmasına mani olan siyasi istikrarsızlıktır.

Musluktan akan suyun, tavanda lambanın, kışı geçirecek nevaleyi temin edebilmenin en büyük sevinç sebebi olan günler yaşadık. Bugün ana sınıfından üniversiteye, dünyanın imrenerek baktığı şehir hastanelerimizle, bölünmüş yol ağımız ve sayısını 56'ya çıkardığımız havalimanlarımız, 100 bin megavat kurulu enerji gücümüz, toplu konut projelerimiz, millet bahçelerimiz, yerli ve milli katkı oranını yüzde 80'lere doğru taşıdığımız savunma sanayimiz, misafir kapasitesini 6 kat arttırarak turist ağırlama altyapımızla, yüzde 5'in üzerinde gerçekleşeme büyüme ile dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmek için son dönemece giren bir Türkiye yaşıyoruz.

Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, hükümet olarak uyguladığımız ekonomi programında vatandaşlarımızın işini korumak, sürekli yeni iş alanları oluşturarak istihdamı geliştirmek vardır. Nüfusumuz 20 yıl öncesine göre 20 milyon artarken istihdama katılan kişi sayısı da 34 milyona çıktı. Tarihimizin en yüksek işgücünün katılım oranına çıkarken istihdamı 30 milyonun üzerine çıkardık.

Dünyanın panikle işine kapandığı dönemde biz farklı politika izleyerek üretimi ve bireyleri destekledik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefli ekonomi programımızı kararlılıkla uygulayarak salgının ilk ayındaki kalıpları telafi etmekle kalmadık, ötesine de geçtik.

"11 milyonun üzerinde insana iş sağladık"

İstihdam ve ihracatta rekor üstüne rekor kırdığımız dönemi geride bıraktık. 11 milyonun üzerinde insana çalışacak iş sağladık. Baharla birlikte canlanacak tarım, turizm sektörleri daha da yukarıya çıkacaktır.

Emin olun hepimizin canını yakan fiyat artışları geçicidir, konjonktüreldir, bu döneme mahsustur. Alım gücündeki düşüş bir süre sonra telafi edilebilirken kaybedilen işin hususun, yeni kazanımdır.

Hâlihazırdaki en önemli sorunumuz yüksek enflasyondur. İnşallah onun da üstesinden her geçen ay inişini görerek geleceğiz. Türkiye'yi 30 milyonun üzerinde vatandaşını istihdam eden bir ülke haline getirmek en büyük iftihar sebebimizdir.

Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin çoğunun en önemli sıkıntısı, sancısı, krizi işsizliktir. Bunun için batıdaki Merkez Bankaları enflasyonları arttığı halde, faizleri yükseltmekten ısrarla kaçınıyor, yıllardır bize yaptıkları dayatmalara aykırı politika izliyorlar. Ortaya çıkacak işsizlik krizinin altından kalkıp kalkamayacağı da meçhuldür.

Uyguladığımız ekonomi politikalarının doğruluğunun kimi mahcubiyetle de olsa içeride ve dışarıda teslim edilmeye başlandığını görüyoruz. Aldığımız tedbirlerin olumlu etkileri her geçen ay biraz daha kendisini gösterecektir.

"Elektrik fiyatları tüm dünyada yükselmiştir"

Üzerinde en çok konuşulan, söz söylenen ve istismar eden hususlardan birisi de enerji fiyatlarıdır. Türkiye bunun sadece fiyatını tartışabiliyorsa bunu 100 bin megavat seviyesine çıkardığımız kurulu enerji gücüne borçludur. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmek suretiyle 1808'e yükselterek iletim ve dağıtım şebekelerimizin uzunluğunu 1 milyon 275 bin kilometrenin üzerine çıkarttık.

Son dönemde elektrik fiyatları tüm dünyada yükselmiştir. Bu sadece bize mahsus bir durum değildir. Küresel düzeyde fiyatlar artmıştır. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının euro cinsinden rakam ve asgari ücrete oranları üzerinden karşılaştırmasını yaparak gerçek tabloyu dikkatinize sunmak istiyorum.

Elektrik tarifelerinde yeni düzenleme

Konutlarda aylık 200 kilovat tüketim üzerinden bakıldığında Türkiye Avrupa'da 34 ülke arasında vatandaşlarına en ekonomik hizmeti sunan 3. ülkesidir. Norveç 35, Fransa 45, Hollanda 60, Belçika 92, Almanya'da 100 eurodur. Asgari ücretle mukayese ettiğimizde ülkemizde yüzde 5,5 oran karşımıza çıkmaktadır.

Benzer tablo doğalgaz konusunda da geçerlidir. Türkiye 100 metreküplük tüketime 18,5 euroluk faturasıyla Avrupa'nın vatandaşına en ucuz doğalgaz hizmeti sunan ülkesidir.

Vatandaşımıza gelen elektrik ve doğalgaz faturaları elbette yüksektir. Buna rağmen Türkiye hem fiyat hem asgari ücrete oranı bakımından vatandaşlarına en uygun tarifeli elektrik ve doğalgaz hizmeti sunan ülkelerin başında gelmektedir.

Geçtiğimiz yıl hane başına yaklaşık 5 bin lira enerji desteği verdik. Yılbaşı itibariyle tarifelerde yapılan düzenlemelere rağmen elektrik ve doğalgazda haneleri desteklemeye devam ediyoruz. 150 kilovat olan en düşük tarife dilimini 210 kilovata düzeltmek suretiyle nispi bir rahatlama sağlamıştık.

'Küçük esnafı koruyacak şekilde benzer kademelendirme yapılacaktır'

Bugünkü toplantımızda vatandaşlarımızı daha da rahatlatacak yeni adımların kararını aldık. 210 kilovat saate kadar düşük tarife ve yüksek tarife rakamları ilgili kurumlarımız tarafından vatandaşlarımızın lehine yeniden değerlendirecektir. Küçük esnaf ve sanatkârı koruyacak şekilde benzer kademelendirme yapılacaktır.

Dernekler, vakıflar, cem evleri dahil ticarethane statüsünden fatura ödeyen kuruluşların elektrik bedelleri önemli oranda düşecektir. Doğalgaz tüketim desteği ile ilgili hazırlıklar tamamlandı.

Elektrik desteğinde 4 milyon haneye çıkartıyoruz. Sosyal güvenlik şemsiyemizin kapsama alanını, etkisini geliştirecek yeni sosyal destek paketi ile hazırlıklara başlanması talimatını verdik.

"Yeni düzenlemenin etkilerini görüyoruz"

Rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarına KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti uyguluyorduk. Güneş ve rüzgâr enerjisi yatırımcılarına yüzde 30 oranında vergi indirimi, 6 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesi desteği sağlamış oluyoruz.

Eğitim öğrenimin yeni dönemine huzurlu bir şekilde başladık. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu da geçtiğimiz hafta yürürlüğe koyduk. Aralık ayının son haftasında yaptığımız yeni düzenlemenin olumlu etkilerini görüyoruz.

Gübrede yeni indirim

"Bilindiği gibi Tarım Kredi Kooperatiflerinin satış merkezlerinde hafta başı itibarıyla üre ve çay gübrelerinin fiyatlarında yüzde 30'a varan indirim yaptık. Buna ilave olarak yarından itibaren CAN gübresi, amonyum sülfat ve nitropower gübrelerinde de yüzde 30'luk indirime gidiliyor. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın girdi maliyetlerini düşürmek amacıyla yine yarından itibaren karma hayvan yemi yüzde 12 indirimle satılmaya başlanacaktır. Pancar üreticilerimizin mart ayında alacakları pancar bedellerinin ödemesini 1 ay öne çekiyor, cuma günü hesaplarına yatırıyoruz. Ayrıca 2021 yılı pancar alım fiyatının üzerine ton başına 15 lira prim desteği ödüyoruz. Bu sezonun pancar alım kesin fiyatını da hasattan önce açıklayacağımızı tekrar hatırlatmak istiyorum."

Altın fiyatları, yatırımcıların Ukrayna’dan kaynaklanan belirsizliklere odaklanmasıyla yeniden yükselişe geçti. Gram altın da dolar kurunun dar bir fiyat aralığında seyretmesiyle küresel altın fiyatlarındaki yükselişi takip etti.

ABD'li yetkililer, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askerlerinin bazılarını geri çektiği yönündeki açıklamasının doğru olmadığını ve Moskova'nın sınıra ilave 7 bin asker daha gönderdiğini iddia etti.

Yetkili, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in diplomasiye açık olduğu yönündeki ifadelerinin aksine savaşa hazırlık yaptığını da savunarak, "Kamuoyu önünde görüşmeye açık olduklarını ve gerilimi düşürme iddialarını dile getiriyorlar, fakat aynı zamanda gizli olarak savaş için hazırlık yapıyorlar." dedi.

Ons altın fiyatı

Yatırımcıların Ukrayna’dan kaynaklanan jeopolitik gerginliklere ağırlık vermesiyle yükselişe geçen ons altın, salı günü 8 ayın en yüksek seviyesine 1.878 dolar civarına tırmanmıştı. Rusya’nın tansiyonu düşüren açıklamaları sonrasında yüzde 1’e yakın değer kaybeden ons altın, perşembe günü yeniden yükselerek 1.873 dolar seviyesinde bulunuyor.

Gram altın fiyatı

Gram altın geçen hafta çoğunlukla 800 TL’nin sınırında işlem görürken cuma günü küresel altın fiyatlarındaki yükselişle 810 TL’ye kadar yükselmişti. Dolar kurundaki yatay seyirden dolayı küresel altın fiyatlarındaki hareketleri takip eden gram altın, perşembe günü 819 TL seviyesinde işlem görüyor.

SADİ KAYMAZ/BLOOMBERG HT ASYA TEMSİLCİSİ

Japonya’nın geçen ayki ihracat performansı küresel talepte bir miktar yavaşlamaya ve Omikron hasarına işaret etti.

Almanya ve Çin’le birlikte dünyanın kilit ihracat dinamoları arasında yer alan Japonya’da yıllık bazda ihracat büyüme hızı yüzde 17,5’ten 9,6’ye düştü. Özellikle otomotiv sektörünü etkileyen Omikron kısıtlamalarının yanı sıra, kilit yurtdışı pazarlardaki zayıflık da performans gerilemesinde rol oynadı. Bu çerçevede Çin’e ihracatta yüzde 5,4 daralma dikkat çekti.

Diğer taraftan yaklaşık 5 trilyon dolarlık hasılasıyla Japon ekonomisinin ithalat faturası emtia fiyatları nedeniyle kabarmaya devam etti. İthalat büyüme hızı ocak ayında yüzde 39,6’ya ulaştı, art arda 10’uncu ay çift haneli genişledi. Petrol ve gaz ithalatına ödenen tutarda yüzde 80’ine varan artış ithalat artışının temel nedeni.

Renminbinin yükselişi

Uluslararası ödemelerde Çin parasının kullanımı bu güne kadarki en yüksek düzeyine çıktı.

SWIFT verilerine göre Çin parası renminbi geçtiğimiz ay uluslararası ödemelerin yüzde 3.2’sine aracılık etti. Söz konusu oran henüz kasım ayında yüzde 2.14 düzeyindeydi, böylece iki ay içerisinde neredeyse yüzde 50 genişlemiş oldu.

Uluslararası fonların Çin devlet tahvillerine gösterdiği ilgi son üç ayda artmıştı. Analistler, Gazprom’un bazı satışlarında yuan cinsinden ödeme kabul etmesinin de etkili olduğunu düşünüyor.

Uluslararası ödemelerde en çok kullanılan para birimleri sırasıyla dolar, avro, pound, renminbi ve yen.

Maske zorunluluğunda gevşeme sinyalleriyle kozmetik hisseleri yükseliyor

Maske mecburiyetinin dünya çapında gevşeyeceğine yönelik işaretlerle Asya’da kozmetik hisseleri güne ralliyle başladı.

ABD’den Fransa’ya dek büyük ekonomilerin maske kurallarını gevşetmeye hazırlanması yüz bakım ve makyaj malzemesi üreticilerinin yüzünü güldürebilir. Nitekim kozmetik hisseleri bugün Asya seansının gözdeleri arasında.

Güney Kore’de Clio Cosmetics yüzde 18 kadar yükseliş görürken, Cosmax yüzde 10 sıçradı. Bu alanda önemli pay sahibi şirketlere sahip Japonya’da da ilgili hisseler yoğun talep görüyor.

Alüminyum üretiminde kısıtlamalar hafifliyor

Çinli alüminyum işletmeleri üzerindeki üretim kısıtlamaları hafifliyor.

Shanghai Metals Market’e göre Şubat ayında günlük üretim ortalaması bir öncekine göre yüzde 0.6 artışla 104 bin tona yaklaştı ve art arda iki aylık artışa işaret etti. Üretim ortalaması Ocak ayında bir öncekine göre yüzde 0.9 genişlemişti.

Sonbahar aylarında ağırlaşan elektrik arz yetersizliği sebebiyle Shanxi, Henan ve Guizhou gibi eyaletlerde işletmelerden üretim kısıntısı talep edilmişti. Söz konusu eyaletler ayda 3.2 milyon tonu bulan birincil alüminyum üretiminin büyük bölümünü gerçekleştiriyor.

Enerji krizi ve navlun gibi faktörlerin arzda yarattığı aşınmanın etkisiyle tırmanış trendinde bulunan alüminyum vadelilerindeki yükseliş Şanghay’da son 3 ayda yüzde 20’yi aşmış durumda.

Demir cevherinde gerileme

Demir cevheri fiyatları Asya’da bu sabah yeniden baş aşağı yol aldı, Singapur’da vadeli kontratlar bir ara yüzde 7’den fazla düşüşle 130 doların altından el değiştirdi.

Çinli yetkililerin Glencore ve Trafigura gibi emtia dünyasının önde gelen kuruluşlarını toplantıya davet etmesi satışlarda tetikleyici fonksiyon gördü. Dünya çeliğinin yarıdan fazlasını üreten Çin’de yetkililerin artan baskısı fiyatlarda büyük oynamalara yol açıyor.

Çin’de çelik işletmeleri her sene en az 1 milyar 300 milyon ton cevher kullanıyor.

Kahve fiyatları 10 yılın zirvesinde

Dünyada tüketici fiyatları endişeyle takip edilirken dün gece kahve çekirdeği vadelileri son 10 yılın en yüksek düzeyini gördü.

Arabica türü çekirdek vadelileri dün 2.54 dolara kadar yükselirken, Brezilya ve Kolombiya’ya ilişkin arz endişeleri sürüyor. Kuraklık veya aşırı yağışlar sebebiyle kahve çiftçilerini yıpratan hava koşulları küresel stokları da son 20 yılın en düşük miktarlarına düşürmüş durumda. Gübre fiyatlarının yüksekliği de önümüzdeki sezon için ilave problemler yaratabilir.

Diğer taraftan Robusta türü kahve üreticisi Vietnam’da yetiştiricilerin yüzü gülüyor. Kahve fiyatlarının yüksekliği sebebiyle Robusta kullanım payının artması bekleniyor.