Ergün: "Temel hedefimiz özel sektörün yolunu açmak"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün; ekonomi politikalarının temel hedefinin özel sektörün yolunu açmak olduğunu söyledi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 8 yıllık iktidarları döneminde ekonomi politikalarının temel hedefinin, özel sektörün yolunu açmak, Türkiye'yi özel sektör eliyle kalkındırmak olduğunu bildirdi.
Ergün, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi genişleme alanındaki 100 milyon avro tahmini bedelli Yıldız Entegre Ağaç Fabrikasının temel atma törenine katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Ağaç sektöründe Türkiye'nin en büyük firmalarında biri olan firmanın bu büyük yatırımla birlikte üretim kapasitesini çok daha üst seviyeye taşıyacağını belirten Ergün, ''Fabrika tamamlandığında 400 kişiye doğrudan ve 2 bin kişiye dolaylı istihdam sağlanacaktır. 40'a yakın ülkeye ihracat yapan firma, Akhisar ve Bolu'da devam eden yatırımlarıyla birlikte hem istihdam hem de ihracat rakamını artırmaya devam edecektir'' dedi.
AK Parti'nin 8 yıllık iktidarında, ''ekonomi politikalarının temel hedefinin, özel sektörün yolunu açmak, Türkiye'yi özel sektör eliyle kalkındırmak olduğunu'' vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
''Bir ülkenin kalkınması için en gerekli unsurların başında özel sektör yatırımları gelmektedir. Bizim en değerli varlığımız ise girişimcilerimizdir. Çünkü açılan fabrikalar, sadece sahiplerine kazandırmıyor bulundukları şehrin tamamına büyük katkı sağlıyorlar. Özel sektöre daha iyi bir yatırım ortamı hazırlamak için mali disipline uyduk, enflasyon ve faiz oranlarını düşürdük, ekonomiye güven ve istikrar kazandırdık.
Ekonomide istikrarı sağlayamayan ülkelerde, iş dünyasının uzun vadeli planlar yapması mümkün olamaz. Sizler de eminim çok iyi hatırlıyorsunuz, dünyada her şey iyi giderken dahi, bu ülkede her iki-üç yılda bir ekonomik krizler yaşanırdı. İş dünyamız, 'tam işler düzeldi, artık yatırım yapabiliriz' dediği anda, yeni bir krizle karşı karşıya kalıyor, tekrar başladıkları yere geri dönüyorlardı.
Şimdi ise tarihin en ağır küresel ekonomik krizlerinden birini, dünyada en iyi şekilde yöneten ve krizden en az etkilenen ülkelerden biri olduk. AB Bölgesindeki bazı ülkeler hala küresel krizin etkileri ile boğuşurken, Türkiye, 2010 yılında yüzde 8 gibi önemli oranda bir büyüme gerçekleştirdi. Ekonomide yaşanan gelişmeler, üretim ve ihracat rakamlarındaki artışlar ve her geçen gün yenileri kurulan fabrikalar, ülkemizde büyüme döneminin devam edeceğini gösteriyor.''
Türkiye'nin dünyanın 16 ncı, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi olmayı başardığını vurgulayan Ergün, ''Şimdi ise ülke olarak 2023 yılına kadar, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Bazıları bu hedefin bir hayal olduğunu, asla gerçekleşmeyeceğini söylüyorlar. Çünkü onlar bu ülkenin kaynaklarına, insanlarına ve girişimcilerine güvenmiyorlar ya da bu ülkenin sahip olduğu potansiyelin farkında değiller'' diye konuştu.
-İLERİ TEKNOLOJİ VE İHRACAT-
Bakan Ergün, Cumhuriyetin 100'üncü yılının kutlanacağı 2023'te, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmak için, yıllık 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılması gerektiğini söyledi.
Bunun için ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatın içindeki payını yüzde 20'lerin üzerine çıkarılması gerektiğini belirten Ergün, şöyle devam etti:
''Son 8 yılda ihracatını 36 milyar dolardan 132 milyar dolara çıkarmayı başaran bir ülke, 12 yılda 500 milyar dolar rakamına neden ulaşmasın? Son 8 yılda ihracatını 4 kata yakın artıran Mersin, önümüzdeki 12 yılda, bu başarıyı bir kere daha yakalayamaz mı? Biz bu konularda, Mersin'e, burada yatırımları olan girişimcilerimize, bu ülkenin insanlarına sonuna kadar güveniyoruz. Yeter ki hepimiz bu hedefleri paylaşalım, bu hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli çabayı sarf edelim.
Ülkenin huzur ve refahını artırmak, özel sektöre küresel rekabet gücü kazandırmak ve ülkemizi kalkındırmak için doğru işler yapmaya devam edeceğiz. Özel sektörümüzün önündeki engelleri kaldırmakla yetinmeyecek, kendilerine imkanlarımızı zorlayarak destekler de sağlayacağız. Gerek teşvik programlarıyla, gerek KOSGEB destekleriyle, gerekse Ar-Ge destek programlarıyla, ülkemizdeki yerli ve yabancı yatırımları artırmak için gerekli her türlü adımları atmaya devam edeceğiz. Özel sektörümüzün dünya pazarlarından daha fazla pay alması, daha fazla ihracat yapması için, bütün ülkelerle iyi ilişkiler kurmaya, ülkelerle vizeleri kaldırmaya devam edeceğiz.''
-''HERKES MERSİN'E GELİYOR''-
Bakan Ergün, Türkiye'nin bugün kamu maliyesi ve finans sektörü açısından, dünyanın en başarılı ülkelerinin başında geldiğini söyledi.
Bu başarıyı anlamlı ve kalıcı hale getirmek için özel sektöre yönelik reformları hayata geçirmeleri gerektiğine dikkati çeken Ergün, şunları kaydetti:
''Gerek bu yıl uygulamaya başladığımız sanayi strateji belgesiyle, gerek sektörel strateji belgeleriyle, bu reformları hayata geçireceğiz. Devlet olarak, başta KOBİ'ler olmak üzere tüm firmalarımızın ve sektörlerimizin daha rekabetçi bir yapıya kavuşmasına öncülük edeceğiz. Enerji, telekomünikasyon, ulaştırma, eğitim ve tarım gibi diğer sektörlere ilişkin politikalarımızı, sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendireceğiz.
Ekonomik hayatımıza doğrudan yön veren sosyal politika ve demokratikleşme alanındaki çalışmalarımıza da ara vermeyeceğiz. Türkiye'yi bir açıdan değil, her açıdan değiştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz. Çünkü ekonomi, dış politika, hukuk, demokrasi, altyapı yatırımları, güvenlik gibi kavramlar, birbirinden bağımsız değildir.''
Haziran ayında yapılacak genel seçimin bu açıdan kritik bir süreç olacağına dikkati çeken Ergün, ''Seçim atmosferinde, Türkiye'yi gerçek gündeminden saptırmak isteyenler olabilir. Ancak biz, Türkiye'nin gerçek gündemi olan ekonomiye, sanayiye, üretime, ihracata ve istihdama odaklanmaya devam edeceğiz. Genel seçim sürecinin de geride kalmasıyla birlikte, Türkiye'nin uluslararası kredi notunun güvenle yatırım yapılabilir seviyeye çıkacağına inanıyoruz. Bu not artışı olsun veya olmasın, Türkiye'de yatırımların hızla artacağı bir döneme geçtiğimiz açıktır'' dedi.
Tarsus'ta açılışını yaptıkları çelik boru tesisi ile temelini atacakları tesis ve organize sanayi bölgesindeki gelişmelerin, bu açıdan son derece güzel örnekler olduğunu vurgulayan Ergün, ''Kim ne derse desin Türkiye'de işler tersine gitmiyor, dolayısıyla yatırımcılar Mersin'e geliyor. 'Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine' diyorlardı. Artık öyle değil. Şimdi kimse tersine gitmiyor, herkes Mersin'e geliyor. Bu Türkiye'nin geleceğinin ne kadar parlak olduğunu, önümüzdeki yıllarda üretim, istihdam ve ihracat gücünün ne kadar artacağını ve Mersin'in bu konuda nasıl rol oynayacağını açıkça gösteren işaretlerden biridir'' şeklinde konuştu.
-DİĞER KONUŞMACILAR-
Vali Hasan Basri Güzeloğlu da Mersin'de hem açılışını yaptıkları çelik boru tesisi ve hem de MDF üzerine faaliyet gösterecek fabrikanın temelinin atılmasının önemli gelişmeler olduğunu kaydetti.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabri tekli de, MDF sektöründe üretim yapacak 100 milyon avro yatırım bedelli tesisin önemine değinerek, gelişme bölgesindeki 35 parselin yatırımcılara tahsis edildiğini söyledi.
Mersin'in karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu bağlantısı ile İç Anadolu'yu dışa açan önemli bir kent olduğunu ifade eden Tekli, böylelikle bölgenin öneminin daha da arttığını kaydetti.
Yıldız Entegre AŞ yönetim kurulu üyesi İsmail Hakkı Yıldız da 7. fabrikalarını Mersin'e açacaklarını söyledi.
1800'lü yıllarda Trabzon'da başlayan yolculuklarının Samsun, Kocaeli, Mersin ve Manisa'da devam ettiğini ifade eden Yıldız, ''Şirketin 4'üncü kuşak temsilcileri olarak Türkiye'ye faydalı şeyler yapmak için çalışacağımıza söz veriyorum'' dedi.
Yapımına başlanan MDF tesisin özellikle ihracat yönelik hedeflerinde önemli avantaj sağlayacağın anlatan Yıldız, Mersin'i Türkiye'nin Akdeniz'e açılan kapısı ve yakın gelecekte ticaretin merkezi olacak Ortadoğu'nun hemen yakınında olduğu için tercih ettiklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından dua okunarak kurban kesildi. Bakan Ergün, beraberindekilerle butona basarak temsili olarak temeli attı.