Facebook'un parası Libra merak ve endişe oluşturuyor
Fransa ve Almanya'nın, Facebook'un Libra'sının kullanımının Avrupa'da engellenmesi konusunda anlaşmaları, söz konusu kripto para birimine yönelik merak ve endişeleri tekrar gündeme getirdi
Almanya ve Fransa Maliye Bakanlıkları, 13 Eylül’de konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yaparak, Facebook'un kripto para birimi Libra'nın kullanımının Avrupa'da engellenmesi konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Açıklamada, “Hiçbir özel kuruluşun ulusların egemenliğine ait olan parasal gücü talep edemeyeceği" belirtilmişti.
Facebook, yılın başında kripto para birimi Libra’yı duyurmuştu. Coinbase, Mastercard, Visa, eBay, PayPal, Stripe, Spotify, Uber, Lyft, and Vodafone’nunda yer aldığı 27 destekçiyle kripto para birimini oluşturma yoluna çıkan Facebook, daha sonra bazı ortaklarının desteğini kaybetmeye başlamıştı. Facebook, Libra için merkezi İsviçre’de bulunan “Libra Birliği’ni” kurarken, Libra’yı bağımsız olarak yönetmeyi planlıyor.
Merkez Bankaları ve G7 araştırıyor
Birçok merkez bankası Facebook'un Libra biriminin uygulanmasının düzenleme, vergi, para politikası ve ödemeler konusuna ilişkin sonuçlarını incelemeye alırken, G7 Grubu’da Libra gibi kripto para birimlerini nasıl düzenleyebileceğini incelemek için G7 bünyesinde bir görev grubu oluşturmuştu.
Facebook, Libra’nın ülkelerin merkez bankalarının para arzı üzerindeki kontrolünü tehdit ettiği şeklindeki endişelere karşı kendini savunurken, uzmanlar, Libra'nın somut etkilerini değerlendirmek için çok erken olduğunu belirtiyor.
Libra nedir?
Libra’yı Türkçe’ye “terazi” olarak çevrilirken, aynı zamanda Roma’da kullanılan bir ağırlık birimi (lb).
Facebook, söz konusu kripto para biriminin “küresel bir para birimi ve finansal altyapı sistemi” olacağını savunuyor.
Teknik olarak Libra, Facebook tarafından oluşturulan, bitcoin ve diğer kripto para birimleri tarafından kullanılan şifreli teknoloji olan blok zinciri sürümüyle güçlendirilmiş bir dijital varlık olarak tarif ediliyor.
Libra, az gelişmiş ülkelerde finansal sisteme katılımı artırabilir
Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), uzmanlarından Prof. Dr. Marcel Thum, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Facebook’un Libra’yı iki sebep için kurduğunu söyledi.
Thum, bu sebeplerden birincisinin şirketin “ek kar” elde etmek istemesi olduğuna işaret ederek, “İkincisi, Libra, Facebook’un satılabilir metaya dönüştürülebilecek daha fazla tüketici verisini elde etmesini sağlayacak.” dedi.
Bir kripto para birimi oluşturmak için, bunu oluşturacak kuruluşun çok sayıda potansiyel kullanıcıya erişmesinin önemini vurgulayan Thum, şunları kaydetti:
“Facebook ve Libra’daki destekçileri bu bağlantılara sahip. Bu nedenle güçleri birleştirilmesi potansiyel müşteri sayısını ve projenin güvenilirliğini artırıyor. Libra, köklü bankacılık sistemlerine ve yaygın olarak kullanılan kredi kartlarına sahip sanayileşmiş ülkelerde, büyük yarar sağlamayabilir. Ancak etkin bir ödeme sistemi olmayan daha az gelişmiş ülkelerde, (özellikle uluslararası transferler için) Libra, tüketicilere büyük fayda sağlayarak, finansal sisteme katılımı teşvik edebilir.”
“Almanya ve Fransa Libra’ya karşı aşırı tepki gösterdi”
Thum, gelişmiş ülkelerde, krizlere karşı bankacılık sektörünün düzenlendiği ve denetlendiğini hatırlatarak, “Libra’nın gölge bankacılık oluşturulmasına yardımcı olarak bu düzenlemeleri baltalayıp baltalamayacağı henüz net değil. Bu nedenle düzenleyici ve denetleyici kurumlar Libra ile hangi hizmetlerin geleceğini izlemesi gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Marcel Thum, Almanya ve Fransa’nın Libra’ya karşı aşırı tepki gösterdiğini belirterek, “Para transferini kolaylaştıran Mastercard veya Visa gibi servis sağlayıcılarımız zaten var. Libra sadece ödemeleri kolaylaştırdığı sürece, hiç sorun değil.” diye konuştu.
“Hiçbir şekilde bir yenilik ulusal egemenliğe yönelik yeni bir tehdit değildir.” ifadesini kullanan Thum, “Ancak bu kurumların iyi düzenlemelere ihtiyacı var. Libra’nın ne tür hizmetler sunacağını bilmediğimiz için onun nasıl bir geleceğe sahip olacağı öngörülemez.” dedi.
“Özel hayatımız kalmıyor”
Norveç’te “Yes to Cash” kampanyası kurucusu Hans Christian Faerden, dijital olan herşeyin takip edilebileceğini belirterek, “Hiçbir zaman birisi tarafından sahip olunmak istemiyorum. Bu kişide olabilir, kurumsal şirkette olabilir. Facebook’un hizmetini ben seçersem sorun yok.”dedi.
“Bize ait olan bütün verileri büyük şirketlere verirsek, bize bir şey kalmıyor. Özel hayatımız kalmıyor.” ifadesini kullanan Faerden, “Diğer sorun ise para fiziksel olmazsa çocuklarımıza paranın değerini nasıl öğreteceğiz?" diye konuştu.
Faerden, Norveç hükümetinin nakit para sisteminin tamamen kaldırılmasına yönelik planına karşı “Yes to Cash” kampanyasını başlatarak başarılı olduklarını belirterek, nakit paranın kullanımının devam edeceğini kaydetti.