Fitch'ten ABD'nin borç limiti artışına ilişkin açıklama
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'de borç limiti konusundaki açmazı çözme yolunun belirsizliğini koruduğunu belirterek, kısa vadeli borç limiti artışının gelecek açmazları önlemeyeceğini bildirdi.
Fitch'ten yapılan açıklamada, Cumhuriyetçi ve Demokrat parti liderlerinin son mali tekliflerini açıklamalarına rağmen borç limitine ilişkin açmazı çözme yolunun belirsizliğini koruduğu ifade edildi.
Açıklamada, borç limitinin yükseltilmesi veya askıya alınması konusunda anlaşmaya varılsa bile politika tavizleri elde etmek için borç limitinin kullanılmasının gelecekte çatışma konusu olmaya devam edebileceği belirtildi.
Fitch'in açıklamasında, kısa vadeli borç limiti artışının gelecek açmazları önlemeyeceği vurgulandı.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin herhangi bir politika önlemine bağlı olmayan "temiz" bir borç limiti artışındaki ısrarının Cumhuriyetçiler ile konuyla ilgili diyaloğun ne zaman başlayacağını belirsizleştirdiğine işaret edilen açıklamada, her iki tarafın da diğerinin teklifine verdiği tepkinin mali öncelikler konusundaki bölünmeleri gösterdiği ifade edildi.
Açıklamada, ABD'nin temerrüde düşmemesi için borç limitinin yükseltilmesinin veya askıya alınmasının beklendiği, borç limitinin zamanında artırılmaması veya askıya alınmaması halinde ABD'nin notunun "RD" (Sınırlı Temerrüt) olarak belirleneceği kaydedildi.
Borç limiti açmazı
ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu yeni kazanan Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.