Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Global Menkul Değerler 2020 Türkiye Strateji Raporu'nu açıkladı. 2018 yılında TL’deki değer kaybı ve zayıflayan makro parametreler sonrasında, 2019 yılının Türkiye için makro ekonomik parametrelerin dengelendiği önemli bir geçiş yılı olduğu belirtildi.

2019'un 2. yarısında başlayan faiz indirim döngüsünün tüketici talebini olumlu etkilediği, 2020'de yurtiçi tüketim talebinde yükseliş beklendiği ifade edildi.

2023 yılına kadar seçimsiz bir dönem olmasının piyasalar üzerinde destekleyici bir etkisi olacağı ifade edildi, 2020'de ana risk unsurlarının coğrafi riskler, ABD’den beklenmedik bir yaptırım ve kurumların döviz bazlı kısa pozisyonları olduğu vurgulandı.  

"HİSSE SENEDİ FİYATLAMALARI OLDUKÇA CAZİP"

Raporda Borsadaki hisse senetlerinin fiyatlamalarının oldukça cazip olduğu belirtilerek hem çarpan bazında MSCI gelişmekte olan ülkeler ile kıyasladığında hem de Borsa İstanbul’un piyasa değeri / GSYH oranına bakıldığında hisse senedi fiyatlarının oldukça cazip olduğu ifade edildi.

Açıklamada "Borsa İstanbul için Piyasa değeri / GSYH oranı %19'lar düzeyinde seyrederken, uzun vadeli ortalaması olan %23’ün altındadır. 2020 yılında daha iyi bir GSYH büyümesi ve iyileşen makro ekonomik göstergelerin etkisiyle, bu rasyonun önümüzdeki dönemde iyileşmesini beklemekteyiz.

Benzer durum Gelişmekte Olan Ülkeler piyasa çarpanlarıyla kıyasladığımızda da ortaya çıkmaktadır. Buna göre, MSCI Türkiye endeksi 6.6 FK ile işlem görürken gelişmekte olan ülke borsalarının medyanına göre %46 iskonto ile işlem görmektedir. Uzun vadeli ortalama iskontosu olan %35’in de altında işlem gören MSCI Türkiye endeksinin yatırım için cazip olduğunu düşünmekteyiz.

Sadece borsamız için değil tüm piyasalardaki hareketlerin ana tetikleyici unsuru halka açık şirketlerin net karlılıklarındaki büyümedir. 2020 yılında, halka açık şirketlerin net karlılıklarında %25 büyüme bekliyoruz ve bu durumun borsanın performansını destekleyeceğini öngörüyoruz....Finansal olmayan şirketler arasında ULKER, TTRAK, TCELL, TOASO ve PGSUS’un artan tüketici güveninden en olumlu etkilenecek şirketler olduğunu düşünüyoruz" ifadesi yer aldı.

MAKRO BEKLENTİLER

Kurumun 2020 yıl sonu GSYH beklentisi % 3.5, yıl sonu TÜFE beklentisi % 10.5 oldu.

2020'de GSYH'deki toparlanmaya ihracat ve yurtiçi talep büyümesinin dengeli şekilde katkı sunacağı vurgulandı. Enflasyona dair ise "Ekim 2018’de %25.2 ile zirve yapan enflasyon rakamları, alınan önlemlerle birlikte sonraki dönemde düzenli olarak yavaşlayarak %10lar düzeyine yaklaştı. 2019’u %11.5 ile tamamlayan enflasyonun 2020’de %10.5 olmasını bekliyoruz" ifadesi kullanıldı.

"CARİ FAZLA AÇIĞA DÖNECEK" 

Raporda cari fazlanın cari açığa döneceği, bütçe açığının GSYH'ye oranının gerileyeceği öngörülerek "2019’un ilk 11 ayında 4.3 milyar dolar olarak açıklanan cari fazlanın 2020 yılında GSYH büyümesiyle birlikte bir miktar cari açığa dönmesini bekliyoruz fakat geçmiş yıllara kıyasla cari açığın GSYH içindeki payı minör düzeyde oluşacaktır.

Bütçe açığı 2019 yılında önemli ölçüde genişledi. Öyle ki 2019’un ilk 11 ayında bütçe 92 milyar TL açık verirken yıllık artış %70 düzeyinde oluştu. 2019 yılında bütçe açığının GSYH oranının %3.7 olmasını beklerken, 2020 yılında bütçe açığının GSYH oranının %2’ye gerilemesini bekliyoruz." dendi.