Bloomberght
Bloomberg HT Haberler AB Van depremi için kasasını açtı

AB Van depremi için kasasını açtı

  • Van'daki depremde evsiz kalanlara barınma sağlayacak konut ünitesinin inşası için Avrupa Birliği 10 milyon TL verdi

Giriş: 31 Ekim 2011, Pazartesi 16:55
Güncelleme: 31 Ekim 2011, Pazartesi 16:57

Avrupa Birliği, Van'daki depremde evsiz kalanlara barınma sağlayacak geçici konut ünitesi yapımında kullanılmak üzere Kızılay'a 10 milyon TL hibe etti. Hibeye ilişkin anlaşma, AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini ve Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar tarafından AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın eşliğinde imzalandı.

AB Bakanı Bağış, imza töreni öncesinde yaptığı açıklamada, AB'nin Van'daki deprem dolayısıyla Türk milletinin acısını paylaşmak ve Vanlıların çadır ve konut gibi ihtiyaçlarını gidermek için imkanlarını seferber ettiğini, 10 milyon TL'lik yardımda bulunduğunu söyleyerek, "Bugün çok anlamlı bir vesile için bir aradayız. AB ile müzakerelerin belki de en anlamlı başlığını, dayanışma başlığını açıyoruz" diye konuştu.

AB Komisyonu'nun hassasiyeti için teşekkür eden Bağış, yardımların maddi değerinin bir yana manevi değerinin çok büyük olduğunu belirterek, "Türk milleti kendisine yapılan iyilikleri asla unutmaz" dedi. Bağış, AB'nin olay anından itibaren gerek en üst düzeylerde yayımladığı mesajlarla gerek diğer yardımlarıyla dayanışma ve dostluğunu gösterdiğini söyleyerek, deprem yardımları konusunun ilk olarak AB Dönem Başkanı Polonya'nın Büyükelçisi'nin AB Büyükelçilerinin katılımıyla onuruna verdiği kahvaltıda gündeme geldiğini kaydetti.

Bakan Bağış, AB fonlarından 4 milyon avroluk, yani yaklaşık 10 milyon TL'lik bir tutarın depremzedeler için ayrılmasının çok anlamlı olduğunu söyleyerek, bu süreçte Merkezi Finans ve İhale Birimi'nin de fonların bir an önce hizmete geçmesi için bürokrasiyi hızlandırdıklarını, bu noktaya gelinmesinde onların da önemli bir pay sahibi olduğunu belirtti.

Afet İşleri Başkanlığına da teşekkür eden Bağış, Avrupa'dan gelen yetkililerin Türkiye'nin Afet İşleri Başkanlığının Avrupa standartları üstünde bir performans ortaya koyduğunu aktardığını, bunun da kendisini çok memnun ettiğini belirtti. Bağış, Türkiye'nin bu konudaki kapasitesini artırdığını kaydederek, Kızılay'a da ayrıca teşekkür etti. Kızılay'ın ne kadar önemli bir kurum olduğunu Endonezya'da, Pakistan'da, Somali'de, Haiti'de, dünyanın her yerinde gördüğünü belirten Bağış, "Kızılayımız alternatifi olmayan bir kurumdur, onun için Kızılayımıza sahip çıkmamız lazım" diye konuştu.

Bağış, geçen sene ailecek kurbanlarını Kızılay aracılığı ile kestiklerini, bu sene de Van'da ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere yine Kızılay aracılığı ile kesme kararı aldıklarını kaydetti. Bağış, Mevlana'nın çok güzel bir sözü olduğunu söyleyerek, Mevlana'nın "Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez" dediğini aktardı. Bağış, bazı şeylerin paylaşıldıkça çoğaldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Deprem felaketinden sonra ülkemizde görülen kardeşlik dokusu beni çok duygulandırdı. Türkiye'nin 80 ili Van için seferber oldu. Artık Türkiye dünyanın her yerinde ihtiyaç sahiplerinin umudu olmakla kalmadı, içinde de muazzam bir kardeşliği ortaya koydu. 'Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir' diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Muhtaç olana yardım elini uzatmak bu coğrafyanın, bu toprakların, bu milletin ruhuna işlemiştir."

Türkiye'nin Van için tek yürek olduğunu belirten Bağış, AB'nin deprem sonrası ortaya koyduğu bu kararlılığın müzakere sürecine de yansımasını, siyasi istismar kokan engellemelerin kalkmasını umduğunu dile getirdi.

AB Komisyonu Delegasyonu Başkanı Pierini

AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini de açıklamasında, Van depreminin büyük bir trajedi olduğunu söyleyerek, bu tür bir insanlık dramı karşılığında hızlı ve somut bir şekilde yardım etme kararı aldıklarını kaydetti.

Pierini, geçen hafta AB'den 7 uzman ve 2 mühendisin bölgeye gittiğini ve Türkiye'nin gerek resmi gerek sivil kuruluşlarıyla inanılmaz bir kurtarma ve insani yardım operasyonu yürüttüğünü söylediklerini aktardı. Van'da verilen hizmetin birinci sınıf bir hizmet olduğunu söyleyen Pierini, AB olarak 3 temel çalışma yürüttüklerini bildirdi. Pierini, bu çalışmalardan ilkinin 18 ülkeden gönderilen 35 bin kişilik çadır desteği olduğunu belirterek, bazı ülkelerin de çadır için maddi yardımda bulunduğunu söyledi.

İkinci olarak da 6 bin kişiye barınma sağlayacak geçici konut ünitesi sağlayacaklarını, bugünkü anlaşmanın bu amaçla imzalanacağını söyleyen Pierini, üçüncüsünün de AB ile Türkiye arasında uydu bilgi paylaşımı olduğunu ifade etti.

Marc Pierini, "Dayanışma başlığını şimdi açmış olduk. Belki de Türkiye-AB ilişkilerinde en meşru başlığı teşkil edecek" dedi.

10 milyon TL'lik hibenin ekstra bir fon mu, yoksa zaten Türkiye için ayrılmış fonlardan mı geldiğinin sorulması üzerine Pierini, bunun ekstra bir fon olmadığını, mevcut projelerden aktarılmış bir miktar olduğunu kaydetti. Pierini, bu 10 milyon TL'lik miktarın bu gece yarısı itibariyle AB bütçesine geri aktarılmasının öngörüldüğünü, ancak bu durumda deprem bölgesi için tahsis edileceğini anlattı. Hibelerin programlanması sırasında bazen acil durumda gerekebilir denilerek, olduğundan daha üst miktarda rakamlar tespit edildiğini söyleyen Pierini, çadırlar ve çadırların ulaşımı için ayrılan kaynağın ise ek bir kaynak olduğunu kaydetti.

Bakan Bağış da aynı soruya açıklama getirerek, yıl içinde AB Bakanlığı ve Merkez Finans ve İhale Birimi'nin ortaya koyduğu performansın yıl başında yapılan planlamadan 4 milyon avro tasarruf edilmesini sağladığını belirterek, bu miktarın Brüksel'e geri gideceğine şimdi Van için kullanılacağını belirtti.

Konuşmaların ardından 10 milyon TL'lik hibe Kızılay Genel Başkanı Akar ve Pierini tarafından imzalandı. Bağış, imza töreni sırasında anlaşmayı ne kadar hızlı bir sürede hazır hale getirdiklerini anlatarak, "Fonların dönüşünü ertelemek için tam zamanında Vanlı kardeşlerimizin kullanımına açmış olduk. Bu anlaşma, AB ile ilişkilerimizin tarihindeki en hızlı onay sürecidir" dedi.

Bağış, "Allah bir daha böyle felaketler yaşatmasın" da diyerek, depreme dayanıksız evlerde yaşamakta hala ısrar edenlere seslenerek, kimsenin bu riski çocuklarına yaşatmaya hakkı bulunmadığını söyledi.