Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Kandil'den yönetilen bir yapı nasıl demokrasi getirebilir?

Kandil'den yönetilen bir yapı nasıl demokrasi getirebilir?

  • Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, KCK ile ilgili "Kandil'den yönetilen bir yapı, nasıl demokrasi getirebilir, bunu anlamakta zorlanıyorum" dedi

Giriş: 17 Kasım 2011, Perşembe 06:10
Güncelleme: 17 Kasım 2011, Perşembe 12:14

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''KCK'nın ovada siyaseti amaçladığını söyleyemeyiz. Kandil'den yönetilen bir yapı, nasıl demokrasi getirebilir, bunu anlamakta zorlanıyorum'' dedi.

Bağış, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Türkiye'nin hedefinin Kıbrıs'ta kalıcı adil bir çözümü sağlamak olduğunu belirten Bağış, ''Bugün Türkiye'de Türkçülük yapmak kolaydır. Uluslararası platformlarda Türkiye'ye farklı hisler besleyen gruplar önünde gidip Türkiye'yi savunmak ayrı cesaret ister. Hamd olsun bizde de o bulunmaktadır'' diye konuştu.

Bağış'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir sözünü anımsatmasına, MHP milletvekilleri ''polemik yapılıyor'' gerekçesiyle itiraz etti. Bunun üzerine toplantı salonunda bir süre Bağış ve MHP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt'un, ''Amerikan politikalarını savunmayanların Türkiye'de sıkıntı yaşadıklarını'' iddia ettiğini anımsatan Bağış, ''Bakın, benim Washington'da temsilciliğim yok ama sizin var. O yüzden Amerikan politikalarını kimin ne şekilde savunduğunu ben takdirlerinize bırakıyorum'' diye konuştu.

Bağış, ''KCK operasyonunun Kürt siyasetini değil, Kürtlerin üzerindeki terör örgütünün baskısını tasfiye eden bir operasyon olduğunu'' vurguladı.

Kurt'un konuşması sırasında, ''MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal'a katıldığını'' söylediğini hatırlatan Bağış, ''Allah muhabbetinizi artırsın, zaten çok iyi götürüyorsunuz'' dedi. MHP milletvekilleri bu sözlere, ''siyasi polemik yapılıyor, saygısızlık yapılıyor'' şeklinde tepki gösterdi. Bağış da ''Ben burada 4 saattir polemik dinliyorum'' diye yanıt verdi.

KCK tutuklamalarıyla ilgili yargı sürecinin sürdüğüne dikkati çeken Bağış, ''Ancak KCK'nın ovada siyaseti amaçladığını söyleyemeyiz. Kandil'den yönetilen bir yapı, nasıl demokrasi getirebilir, bunu anlamakta zorlanıyorum'' diye konuştu.

Hükümetin AB konusunda ''akıl tutulması içerisinde olduğunu'' söylemenin haksızlık olacağını belirten Bağış, AB'ye üyelik sürecinin çok sayıda faydası olduğunu anlattı.

Bağış, kendisinin de telefonlarının dinlendiğini belirterek, ''Benim telefon kayıtlarım nereden çıktı biliyor musunuz? Aydınlık Dergisi'nin arşivinden. Ben de bir savcı tarafından çağrıldım, ifade verdim. 'Evet şikayetçiyim, sonuna kadar da şikayetçi olacağım' diye cevap vermek zorunda kaldım'' şeklinde konuştu.

Bir milletvekilinin, ''Hala dinlendiğinizi düşünmüyor musunuz?'' sorusuna Bağış, ''Hiç o endişem yok'' yanıtını verdi. Milletvekillerinin, ''Dinleniyorsunuz yani'' sözlerine Bağış'ın, ''Dinlenmeye vaktim olmuyor, çok çalışıyorum'' yanıtını vermesi salonda gülüşmelere neden oldu.

Bakan Bağış, hiçbir gazetecinin, ''gazeteci'' olduğu için tutuklanmadığını vurgulayarak, ''Bu gazetecilerin tutuklanmalarının ifade özgürlüğü kapsamında yapmış oldukları faaliyetlerden ötürü olmadığının altının çizilmesi gerekir'' dedi.

-İfade özgürlüğünü kısıtlayan kanunlar-

Bağış, AB sürecinde kendilerinden önce gösterilen hiçbir çabayı yok saymadıklarını belirterek, AB'nin yolunun TBMM Genel Kurulundan geçtiğini ifade etti.

AB İlerleme Raporu'nu bir karne olarak kabul edemeyeceğini belirten Bağış, ''Dokunulmazlık diyorsunuz, dokunulmazlıktan yararlansın diye birisini milletvekili adayı gösteren bir partinin üyesi değilim'' diye konuştu.

Bağış, bir başka soruyu yanıtlarken, kendisinin ''istersek faslı açardık'' dediğini belirterek, ''Türkiye olarak, önümüze konulan her şeye 'evet' deyip imzayı atarsak, fasılları açabiliriz ama kapayamayız. Maalesef, Türkiye istese de fasıllar kapanamıyor çünkü, bir konsey kararı var. Engellemeler kalkacaktır. Onun için biz Türkiye'nin çıkarlarını savunmak için her şeyi yapıyoruz'' açıklamasında bulundu.

''AB fonlarından Van'a gönderilen 4 milyon Avro Kızılay'a gitti'' diyen Bağış, bildiği kadarıyla 2 bin geçici konutun satın alınmasının söz konusu olduğunu ifade etti. Bağış, ''Bizim hedefimiz, Şubat ayında bu fonlarla oluşturulan bir AB köyünün açılışını yapmak. Şu anda o süreç Kızılay tarafından yürütülüyor'' dedi.

Bağış, ifade özgürlüğünün kısıtlayan kanunların değiştirilmesine ilişkin çok sayıda çalışma olduğunu da söyledi.

-Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına dönmesi-

Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına dönüşünün diğer üyelerin işine geldiğini belirten Bağış, bunun NATO'nun askeri operasyonları bakımından yararlı olduğunu ifade etti.

AB ülkeleri ile vize muafiyeti konusuna da değinen Bağış, şöyle devam etti:

''Bu süreçte haklı olmaktan çok, güçlü olmamız lazım. Türkiye, bu ekonomik büyümesiyle, bu istikrarıyla devam ettiği sürece AB ile karşılıklı ihtiyaçlar doğrultusunda bir eşitler noktasına gelinecek, o zaman bu üyelik süreci gerçekten bir noktaya varacaktır. Azim ve sabırla bu süreci atlatacağız.''

AB standartlarında bir sendika yasası üzerinde uzlaşılması çağrısında bulunduğunu belirten Bağış, ''Şu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın üzerinde çalıştığı bir tasarı var. Anladığım kadarıyla sendikalarımızın desteklediği bir tasarı. Ümit ediyorum Meclise geldiği zaman hep beraber üzerinde çalışırız'' şeklinde konuştu.

Daha sonra, yapılan oylamada, Avrupa Birliği Bakanlığının 2012 yılı bütçesi kabul edildi.