Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

(A.A) - Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Parlamentolararası Birlik (PAB) ve BM tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Daha barışçıl ve refah içinde bir dünya için siyasi hesap verebilirliğin güçlendirilmesi'' konulu toplantıya katılmasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

-Hesap verilebilirliğin sağlanmasında meclislerin rolü-

Çavuşoğlu toplantıda, dünyayı ve Avrupa'yı etkileyen mali kriz ortamında pek çok konunun tartışıldığını belirterek şöyle konuştu:

''Her şeyden önce bu krizin demokratik kurumlara, insan haklarına nasıl etkisi var. İkincisi şeffaflık ve hesap verilebilirlik gerek ülkeler içinde gerek uluslararası örgütler bazında nasıl sağlanabilir. Dolayısıyla biz de toplantıda AKPM olarak yaptığımız çalışmaları dünyanın her yerinden gelen milletvekili arkadaşlarımızla paylaştık ve meclislerin bu konuda nasıl etkili rol oynayabilecekleri üzerinde durduk.''

-Euro bölgesindeki kriz-

Euro bölgesindeki borç kriziyle ilgili bir soru üzerine ise tüm AB ülkelerinin Avrupa Konseyi üyesi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu yüzden Euro bölgesindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

''Burada önemli olan, mali disiplinin sağlanması ve verilen borçların da nereye kullanıldığının iyi denetlenmesi. Bugüne kadar esas sorun, AB özellikle verdiği fonların nasıl kullanıldığını iyi takip etmedi bu ülkelerde, dolayısıyla şimdi acı reçeteleri, hem AB ülkeleri- özellikle en çok parasal yardım yapan ülkeler- hem de mali krizin çok etkilediği ülkelerde vatandaş, halk ödüyor. Ekonomide mali disiplinden taviz verdiğiniz zaman bir gün gelir bunun bedelini çok ağır ödersiniz. Dolayısıyla mali disiplinden kopmadan kararlı bir şekilde öngörülen politikaları, hem ülkeler, hem de AB başta olmak üzere uluslararası örgütler uygulamak zorundadır.''

-Türkiye-

Çavuşoğlu, Türkiye'de iyi giden ekonomiyle ilgili bir soru üzerine ise Türkiye'nin daha önceki mali, ekonomik ve siyasi krizlerden ders aldığını belirterek şunları söyledi:

''Son 10 yıldır Türkiye'de siyasi istikrar var, AK Parti iktidarı tek başına kararlı bir şekilde politikaları uygulamaktadır ve mali disipline hiçbir zaman taviz vermemiştir. Bankacılık sektörümüz güçlüdür, ekonomimiz güçlüdür, üretimimiz, üretim kapasitemiz ve ihracatımız da her geçen gün daha iyiye gitmektedir. Esas itibariyle Türkiye'nin krizlerden etkilenmemesinin sebebi bankacılık sektörünün ve mali disiplinin güçlü olması, bundan taviz verilmemesi. Türkiye son 8-9 yılda 5 tane seçim, referandumlar geçirdik, seçim zamanında bile bu ekonomik disiplinden, mali disiplinden en ufak taviz vermeden, seçim ekonomisi uygulamadan bu süreci geçirdik ve bunun da faydasını hem hükümet, hem devlet olarak, hem de vatandaş olarak görüyoruz.''