Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Akgiray: Avrupa'nın çözümsüzlüğü bizim için iyi haber

Akgiray: Avrupa'nın çözümsüzlüğü bizim için iyi haber

SPK Başkanı Akgiray, Avrupa çözümsüzlükte ısrar ederse bu bizim için iyi haber, Türkiye göreli olarak daha iyi durduğu için daha çok tercih edilecektir" dedi

Giriş: 07 Aralık 2011, Çarşamba 13:26
Güncelleme: 07 Aralık 2011, Çarşamba 13:27

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Avrupa'nın çözümsüzlükte ısrar etmesinin de toparlamasının da Türkiye için iyi haber olduğunu ifade ederek, ''Buradan fırsat çıkarma şansımız var. Bunu yapabilmek için de yapısal düzenlemelerimizi, iyileştirmelerimizi ve rekabetçi yapıyı bir an evvel her konuda sağlamak zorundayız. Gün de bugün. 'Bakalım ne olacak sonra yaparız' demek lüksü yok. Bu belki Türkiye'nin eline 100 yılda bir geçen en büyük ilk fırsat. Bunu iyi değerlendirmeye mecburuz'' dedi.

Akgiray, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Finans Dünyası dergisince düzenlenen ''Küresel Değişim ve Yeni Umutlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada, küresel değişimin olduğunu, her değişimin bazen gerçekçi bazen gerçekçi olmayan yeni umutlara yol açtığını, finans dünyasında da değişim yaşandığını söyledi.

Avrupa'da kararsızlıklar, yanlışlıklar, beceriksizlikler olduğunu, fakat bunun kökünde daha tam olayı çözemediklerini ifade eden Akgiray, ''Değişim oluyor, içindeyiz, tam nereye gidiyoruz anlaşılmadı. Çünkü en çok bildiğini zannettiğimiz kişiler bile 10 dakikalık konuşmadan sonra ayakları yerden uçmaya başlıyor. Bu, cahilliği değil, değişimi tam yaşıyoruz, ne olacağını tam kestiremiyoruz'' dedi.

Akgiray, finans dünyasında söylenebilecek en yanlış lafın ''bu sefer farklı'' cümlesi olduğunu, fakat Öyle olmadığının geçmişteki krizlere bakılınca çok net olarak görüldüğünü kaydetti.

Oyuncuların kimliğinin, kurumların adının, finansal araçların ve kontratların ismi değişmesine karşın yaşanan krizlerin ortak paydasında insan psikolojisi bulunduğuna işaret eden Akgiray, insanların mutlu oldukları günlerde daha kolay inandırıldıklarını, finans dünyasında insanlar para kazanınca mutlu olduğunu dile getirdi.

Akgiray, ''Bir varlık aldınız, gayrimenkul, hisse senedi veya antika aldınız. Değeri artıyor, biraz daha alıyorsunuz. Değeri daha artıyor, 'bu iş iyi gidiyor' diye mutlu oluyor, mutlu olunca her türlü proje daha inandırıcı geliyor insanlara ve daha fazla almaya başlıyorlar. 'Demek ki ben bu işi iyi biliyorum' demeye ve daha fazla almaya başlıyorlar. Bir liraya aldığın 2, 3, 4, 5 lira oldu. Talep de gittikçe artıyor. Böyle mutluluk dalgası götürüyor. Bunu engelleyecek yasal bir kavram yok. Kitlesel psikoloji var. Bunu halk yapıyor'' dedi.

İşi bilen profesyonel ve uzmanların da ''Biz de bunun biraz ucundan tutalım ama bir balon var. Balon sönmeden çıkarız herhalde. Daha iyi biliyoruz ya'' deyip farklı başlangıç gerekçeleriyle aynı insan psikolojiyle ''bu gemiye bindiklerini'' söyledi.

Değerler düşerken de psikolojinin tam tersine döndüğünü, ''satayım çıkayım'' dediğinde satamadığını, satmaya çalışınca fiyatlara aşağı doğru bir baskı olduğunu ve bu sefer mutsuzluğun ortaya çıktığını anlatan Akgiray, ''O zaman insanlar her şeye kötü gözle bakmaya başlıyorlar. Bu da ticarette en tehlikeli şey. Her şeyden kaçmak... Bu da hatalı kararlara yol açıyor. İşin kökünde bu var'' diye konuştu.

Akgiray, fiyatlar artınca parasını harcayanların daha da almak istediğinde kredi ile almaya devam ettiğini, işi bilen profesyonel finans kurumlarının da bu talebe cevap vermek durumunda olduğunu, onların da fiyatı artan bir şeyi teminat diye alıp kredi vermelerinin doğal bir davranış olduğunu söyledi.

''Borç verenler bankalar bu yanılgıya kapılıyorlar ama düşmeye başlayınca alan yok. Dolayısıyla borçlar ödenemez hale geliyor'' diyen Akgiray, insan psikolojisinin bu tür hali, kolay bulunan kredi ve borçların, tarihte ve bugün olan krizlerde ana sebep olarak göründüğünü vurguladı.

-Servet, üretim ve para kazanma yeteneği bir yerden bir yere kayıyor-

SPK Başkanı Vedat Akgiray, teknoloji ve finans modelleme yeteneğinin çok yasal ve çok etik şekilde borç teminat gösterip, yeni borç üretmeye imkan verdiğini, bunun da balonu şişirdiğini belirterek, ''Bir yandan da dünya değişti. Gelişmekte olan ülkeler, Çin, Hindistan, Kore, Brezilya, Türkiye var. Servet üretim ve para kazanma yeteneği bir yerden bir yere kayıyor. Bir yandan kolay bulunan kredi, bir yanda el değiştiren servet. Bunlar üst üste gelince, bugün içinde olduğumuz ve hala çözmeye çalıştığımız sarmal çıktı ortaya. Bu zor bir soru ve problem. Dünyanın uzun yıllar bununla yaşayacağı aşikar'' diye konuştu.

-''Türkiye için yeni umutlar ortaya çıkıyor''-

''Türkiye için yeni umutlar ortaya çıkıyor mu?'' sorusunu soran Akgiray, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Çok yeni umutlar çıkıyor. Türkiye'nin duruşundaki değişikliğin her alanda özellikle ekonomik bakımdan farkındayız. Bu artı... Kötü günde böyle olmak daha değerli. Avrupa'ya çok bağımlılığımız var. Ticaretimizin yüzde 40'dan fazlasını Avrupa ile yapıyoruz. Finansal akışlar Avrupa'dan geliyor. Avrupa'daki yavaşlama, daralma bizi illa ki etkiliyor. Avrupa çözümsüzlükte ısrar eder ve yıllarca giderse, bu bizim için iyi haber. Çünkü Türkiye göreli olarak daha iyi durduğu için illa ki daha çok tercih edilen bir yatırım yeri olacaktır. Ama zaman alacak bu. 3-5 aylık değil, birkaç yıla yayılacak bir şey. Avrupa bir an evvel toparlarsa iyi haber. Kısa vadede Avrupa'ya olan bağımlılıktan dolayı biz de toparlayacağız.

Türkiye için iyi haber var bu değişimden. İyi haberin ne zaman gerçeğe dönüşeceği, zamanlaması ne zaman olacağı Avrupa'daki toparlanmanın hızına bağlı biraz da. Buradan fırsat çıkarma şansımız var. Bunu yapabilmek için de yapısal düzenlemelerimizi iyileştirmelerimizi ve rekabetçi yapıyı bir an evvel her konuda sağlamak zorundayız. Gün de bugün. 'Bakalım ne olacak, sonra yaparız' demek lüksü yok. Bu belki Türkiye'nin eline 100 yılda bir geçen en büyük ilk fırsat. Bunu iyi değerlendirmeye mecburuz. Umutlar var, değişim var, umutlu olmak için çok sebebimiz var.''