Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Piyasalarda geçen hafta

Piyasalarda geçen hafta

Uluslararası piyasalarda geçen hafta, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin küresel ekonomi üzerinde yarattığı baskılara ilişkin kaygılar öne çıktı

Giriş: 31 Aralık 2011, Cumartesi 12:44
Güncelleme: 31 Aralık 2011, Cumartesi 13:31

Altın fiyatları değer kaybederken, ABD Doları önemli para birimleri karşısında değer kazandı. Yılın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı da 98 dolar seviyelerinde işlem gördü.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, dünya ekonomisinin tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.

Lagarde, Avrupalı liderlere Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen zirvede alınan kararları hızla uygulamaları çağrısında bulunarak, 9 Aralık zirvesinin finansal koşullar konusunda yeterince detaylandırılmadığını ve temel prensipler hususunda çok karmaşık olduğunu vurguladı.

Borç krizinin, finansal sistemin sağlamlığına ve kamu borcuna ilişkin güven krizi olduğuna dikkat çeken Lagarde, Avrupalıların borç krizine ilişkin tek bir ağızdan konuşmasının ve liderlerin, basit ve detaylandırılmış bir takvim sunmasının önemine dikkat çekti.

Lagarde, ''Yatırımcılar bunu bekliyor. Bütçe entegrasyonunu güçlendirmek için Avrupa anlaşmalarının değiştirilmesi gibi önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerek'' dedi.

Dünya ekonomisinin çok tehlikeli bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Lagarde, dünyanın en büyük ekonomisi ABD ve kriz öncesi dönemde dünya ekonomisinin itici gücü olan Çin, Brezilya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerin bile krizden ve istikrarsızlık unsurlarından etkilendiğini ifade etti.

Bu arada, Brezilya ekonomisi, İngiltere'yi geçerek dünyanın 6'ncı büyük ekonomisi oldu.

İngiltere'de bulunan Ekonomi ve İş Dünyası Araştırmaları Merkezi (CEBR), gelişmekte olan ülkelerin batılı ülkeleri geçmekte olduğuna dikkati çekerek, son dönemde dünya ekonomik görünümünün Asya ülkelerinin yukarı doğru tırmanırken, Avrupa ülkelerinin gerilediğini gösterdiğini belirtti.

CEBR, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin çözülmesi halinde bölge ekonomisinin gelecek yıl yüzde 0,6, çözülememesi durumunda ise yüzde 2 daralacağı tahmininde bulundu.

İngiltere'nin bu yıl ABD, Çin, Japonya, Almanya, Fransa ve Brezilya'nın ardından dünyanın en büyük 7'inci ekonomisi olduğunu vurgulayan CEBR, İngiltere ekonomisinin 2016'da ise Fransa'yı geçmesinin beklendiğine işaret etti.

CEBR, Rusya ekonomisinin bu yıl dünyanın 9'uncu, Hindistan'ın ise 10'uncu büyük ekonomisi olduğunu öngördü.

-Avrupa ekonomisi-

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, ''Avrupalı siyasetçilerin 2012 yılında Euro Bölgesi'nde istikrarı sağlayacağını ve Euro Bölgesi'ni birarada tutacağını'' söyledi.

Schaeuble, uzun sürede oluşan önemli sorunlara bazı ülkelerde çözüm arayışlarının süreceğini, gelecek 12 ayda Euro Bölgesi'nde istikrarı sağlamaya ve krizin yayılma tehlikesini ortadan kaldırmaya çalışacaklarını belirtti.

Euro Bölgesi'nin dağılacağını düşünmediğini, Avrupalı siyasetçilerin ''Euro Bölgesi'nin parçalanmasını önlemek adına herşeyi yapacağını'' ifade eden Schaeuble, ''Tabiki Avrupa Birliği, onlara bölgeye daha fazla ait olmak istemezlerse kalması için kimseyi zorlayamaz. Ancak şu anda böyle bir gelişme görünmüyor'' dedi.

Öte yandan İspanya'da geçtiğimiz 20 Kasım'da yapılan erken genel seçimler sonrasında tek başına iktidara gelen sağ görüşlü Halk Partisi (PP) ekonomik krize karşı ilk önlem paketini açıkladı.

Başbakan Mariano Rajoy başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun ardından basının karşısına çıkan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Soraya Saenz de Santamaria, ''başlangıç olarak'' kamu harcamalarında 8 milyar 900 milyon euroluk tasarruf yapacaklarını duyurdu. 2011 yılı sonu itibariyle kamu açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 8 olduğunu belirten Santamaria, bunun geçmiş hükümetin öngördüğü kamu açığından 2 puan daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Kamu açığının beklenenden yüksek olmasından dolayı ''istenilmeyen ve öngörülmeyen olağanüstü önlemler'' almak zorunda kaldıklarını belirten Hükümet Sözcüsü, 2012 yılı sonu itibariyle kamu açığını yüzde 4,4'e indirmeyi hedeflediklerini duyurdu.

Bununla birlikte Euro Bölgesi'nde bankaların Avrupa Merkez Bankasına (ECB) yatırdıkları gecelik mevduatlar rekor seviyeye ulaştı.

ECB'den yapılan açıklamaya göre, 28 Aralık'ta Euro Bölgesi'ndeki bankaların Avrupa Merkez Bankasına yatırdıkları gecelik mevduat tutarı 411,81 milyar eurodan 452 milyar euroya yükseldi.

Bankaların ECB'nin gecelik mevduat hesabına yatırdıkları en yüksek tutar 13 Haziran 2010'da 384,3 milyar euro düzeyindeydi.

İtalya hazinesinin hafta içi düzenlediği tahvil ihalelerinde borçlanma maliyetleri azalırken, İtalya Başbakanı Mario Monti, ihalelerin sonucunu cesaret verici bulduğunu söyledi.

Monti, piyasalardaki dalgalanmanın sona erdiğini düşünmediğini ifade ederek, hükümetin, İtalya ekonomisinin tekrar canlanması için yoğun biçimde önlemler paketi hazırladığını, paketin 23 Ocak'ta Avrupa Birliği (AB) liderlerine sunulacağını belirtti ve rekabeti desteklemeye, işgücü piyasasını liberalleştirmeye odaklanacaklarını kaydetti.

-ABD ekonomisi ve diğerleri-

ABD Hazine Bakanlığı bir kez daha Çin'i döviz manipülatörü olarak damgalamaktan uzak durdu, ancak bu ülkeyi döviz kuru reformlarını yapmada yeteri kadar hızlı hareket etmemekle eleştirdi.

ABD yönetimi ayrıca Japonya'yı yenin yükselişini durdurmak için döviz piyasasına müdahil olduğu gerekçesiyle payladı ve Güney Kore'yi bu tür müdahalelere daha az başvurması yönünde uyardı.

Amerikalı bazı siyasetçiler, Çin'i ihracatını desteklemek için para birimi yuanın değerini suni olarak düşük tutarak küresel piyasalarda haksız rekabet avantajı sağlamakla eleştiriyor ve Başkan Barack Obama'ya Çin'i cezalandırması için baskılarını artırıyor.

Ancak ABD yönetimi bu konuda diplomasiyi kullanmayı ve yumuşak tutum takınmayı tercih ediyor.

Bu yıl yuanın değeri ABD doları karşısında yüzde 4 ve Çin'in yuanı ABD doları karşısında sabitleme politikasından vazgeçtiği Haziran 2010'dan bu yana yüzde 7,7 değer kazandı.

Öte yandan Hindistan ve Japonya, 15 milyar dolar tutarında döviz takas hattı anlaşması yaptı.

Adının açıklanmasını istemeyen Japon yetkili, daha önce iki ülke arasındaki 3 milyar dolarlık döviz takas hattı anlaşmasının süresinin Haziran ayında sona erdiğini, yeni döviz takas hattı anlaşmasının ise 15 milyar dolar olduğunu açıkladı.

İki ülke arasındaki döviz takas hattı anlaşmasının, ABD doları karşısında değer kaybetmeye devam ettiği ve Euro Bölgesi'nin borç krizinin Hindistan'ın ihracatını olumsuz etkilediği için Hindistan para birimi rupiyi desteklemesi bekleniyor.

Çin'in dış borcu bu yıl 697,1 milyar dolara ulaştı.

Şinhua ajansının Çin Döviz İşleri Ofisi'ne dayandırarak yaptığı haberde, orta ve uzun vadeli borçların toplam borcun yüzde 27'sini oluşturduğu ve bu rakamın 189 milyar dolar, borcun yüzde 73'lük kısmının ise 508 milyar dolarlık kısa vadeli borçlar olduğu kaydedildi.

Şirketler arası anlaşmalardan doğan borçlanmanın 256 milyar dolar olduğu belirtildi.

Japonya'da sanayi üretimi, Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,6 azaldı.

Japon Sanayi, Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının verilerine göre, aşırı değerlenen yen, zayıf küresel talep ve Tayland'daki sel felaketinde zarar gören tedarik zincirinin etkisiyle Kasım ayında sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 4, aylık bazda ise yüzde 2,6 azaldı.

Ülkede taze gıda hariç Tüketici Fiyatları Endeksi Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,2, perakende satışlar da yüzde 2,1 geriledi.

Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3062 dolardan açılan euro, cuma kapanışta 1,2940 dolara geriledi.

Aynı borsada pazartesi günü 1,5619 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5533 dolar oldu.

New York borsasında, altının ons fiyatı Salı günü 1.594,20 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.565,80 dolara geriledi.

-ABD, Avrupa ve Asya borsaları-

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,57 (69,48 puan) değer kaybederek, haftayı 12.217,56 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yaklaşık yüzde 0,43 (5,42 puan) azalarak 1.257,60 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,33 (8,59 puan) azalarak 2.605,15 puan oldu.

Avrupa'da borsalar haftanın son işlem gününde yükselişle kapandı.

Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,10 (5,51 puan) değer kazanarak 5.572,28 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,85 (49,57 puan) artarak 5.898,35 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 1,03 (32,25 puan) artarak 3.159,81 puandan haftayı kapattı.

Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 0,92, İtalya'da Milano Borsası yüzde 1,22, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,55, Brüksel Borsası yüzde 0,79 oranında değer kazandı.

Asya'da bazı borsalar Cuma günü değer kaybederken, bazıları değer kazandı.

Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,67 (56,46 puan) artarak 8.455,35 puandan günü tamamladı. Bu puan, 1982'den bu yana en düşük yıl sonu kapanış seviyesi oldu.

Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 0,36, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 0,85, Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,88, Endonezya Borsası yüzde 0,24, Hindistan Borsası yüzde 0,57, Malezya Borsası yüzde 0,49 oranında değer kazanırken, Avustralya Borsası yüzde 0,36, Tayland Borsası yüzde 0,09, Tayvan Borsası yüzde 0,04, Singapur Borsası yüzde 0,35 oranında değer kaybetti.

-Petrol fiyatları-

Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün Şubat ayı teslimi varil fiyatı 98 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Şubat ayı teslimi varil fiyatı 107 dolar seviyelerinde kapandı.

Petrol piyasası için haftanın ilk işlem günü olan Salı günü 99 dolar seviyelerinde işlem görmeye başlayan Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Şubat ayı teslimi Cuma günü 98,83 dolar seviyesine geriledi.

Londra Brent tipi ham petrolün Şubat ayı teslimi varil fiyatı ise yılın son işlem gününde 63 sent azalarak 107,38 dolar oldu.