Altın ithalatı artıyor
Altın ithalatı 2010'a göre yüzde 88 artışla geçen yıl 79,97 tona yükselirken altın işlemleri hacmi önceki yıla göre yüzde 97,4'lük artışla geçen yıl 227,33 tona çıktı
İstanbul Altın Borsası (İAB) üyeleri tarafından gerçekleştirilen altın ithalatı 2010'a göre yüzde 88 artışla geçen yıl 79,97 tona yükselirken, altın işlemleri hacmi de önceki yıla göre yüzde 97,4'lük artışla geçen yıl 227,33 tona çıktı.
İAB Başkan Vekili Osman Saraç, finansal krizle beraber 2009 ve 2010 yıllarında ''rekor'' düşük seviyelere gerileyen altın talebinde geçen yıl toparlanma kaydedildiğini, özellikle yatırım amaçlı altın talebinin arttığını bildirdi.
Saraç, İAB verilerine göre, Borsa üyeleri tarafından gerçekleştirilen altın ithalatının 2009'da 37,59 ton, 2010'da 42,49 ton olduğunu, geçen yıl ise yüzde 88 artışla 79,97 tona yükseldiğini belirterek, aynı toparlanmanın İAB işlem hacmi açısından da söz konusu olduğunu, önceki yıl Borsada gerçekleşen altın işlemleri hacminin 115,19 ton iken, işlem hacminin 2011'de önceki yıla göre yüzde 97,4'lük artışla 227,33 tona çıktığını, 2010'da 388,67 ton olan gümüş işlemleri hacminin ise geçen yıl yüzde 5 artışla 408,08 tona ulaştığını kaydetti.
İAB üyesi bankalarca çıkartılan altına dayalı fonların Türk halkı tarafından yatırım aracı olarak yaygın ölçüde kabul gördüğünü ifade eden Saraç, ''2010 sonu itibariyle İAB kasasında 25 yatırım fonuna ait saklanan altın miktarı yaklaşık 8,2 ton civarında iken, geçen yılın sonu itibariyle bu rakam 37 fona ait 15,8 tona ulaşmıştır. Söz konusu altının parasal karşılığı yaklaşık 800 milyon dolardır'' şeklinde konuştu.
2012'de altın işlemlerinin 200 tona ulaşması ve ithalatın 80 ton seviyesinde olmasının, gümüş işlem hacminin ise 350 tonun üzerinde ve ithalatının 40 ton civarında gerçekleşmesinin beklendiğini kaydeden Saraç, şöyle dedi:
''İAB'nin 2009 ve 2010 yıllarında dünya genelinde hakim olan finansal krizin de etkisiyle işlem hacmi ve ithalat düşüşünden sonra bu yıl kaydettiği toparlanmanın, 2012 yılında da sürmesini beklemekteyiz. 2011 yılında üye sayısı 89'a yükselen Borsamız 2012 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi Türk yatırımcısına düşük faiz ortamında altın ve gümüş gibi alternatif yatırım araçları sunmaya devam edecek, ayrıca gelişmiş kuyumculuk sektörünün uluslararası fiyatlardan hammadde ihtiyacını karşılamayı sürdürecektir. Öte yandan yeni dönemde tek bir Türkiye Borsası oluşumunun tüm emtia işlemlerinde daha güçlü bir yapı oluşturacağı düşünülmektedir.
İAB'nin bu yıl krizin olumsuz etkilerinden kurtulmaya devam etmesini beklemekteyiz. Altın ithalatı ve işlem hacminde 2011 yılında kaydedilen artışın 2012 yılında da süreceğini tahmin etmekteyiz. Diğer taraftan Borsamız bünyesinde bu yıl açılan Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası ile Borsamızın ürün çeşitliliği artarken, sektöre daha fazla hizmet verebilme imkanı bulduk. Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası üye sayımız 2011 yılı 124'e yükseldi.''
Altına son yıllarda ''güvenli liman'' olarak özellikle yatırımcılar tarafından yoğun bir talep olduğuna işaret eden Saraç, İAB'ye üye bankalarca çıkartılan ve Borsa ile Takasbank tarafından yürütülen altın fonlarına ait işlemlerin 2011'deki gibi bu yıl da artmaya devam etmesinin beklendiğini kaydetti.
-Mücevher ihracatı yüzde 27 arttı
Osman Saraç, geçen yıl Türkiye'de altın sektöründe belirgin bir güçlenmenin göze çarptığını ifade ederek, gerek kuyumculuk sektörünün gerekse yatırımcıların altın talebinin bir önceki yıla göre önemli oranda arttığını, 2010 yılının Ocak–Kasım döneminde 1,09 milyar dolar olan mücevher ihracatının geçen yılın aynı döneminde yüzde 27 artışla 1,38 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Türk yatırımcısının son 1 yılda altın talebinin ''çarpıcı'' bir biçimde arttığını belirten Saraç, Türkiye'de altından yapılmış ziynet eşya ihracatının son 10 yılda önemli ölçüde yükseldiğini, bu artışla Türkiye'nin endüstrideki sıralamasının yukarıya çıktığını ve bu konuda ''lider'' ülkelerden biri haline geldiğini anlattı.
-Altın madeni üretimi 25 tona yükseldi
Saraç, Türkiye'de kuyumculuk sektörünün elinde her yıl yaklaşık 400 ton altın ve 200 ton gümüşü işleyerek mücevherata dönüştürme kapasitesi bulunduğunu, ancak bu kapasitenin tamamının kullanılmadığını bildirdi.
Türkiye'nin dünya altın mücevherat üretiminde ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirten Saraç, Türkiye'nin hızla artan altın madeni üretiminin 2001'de 1,4 tondan geçen yıl 25 tona yükseldiğini, Türkiye'nin 2010 yılında 17 tonluk altın madeni üretimi ile Avrupa'da birinci sırada olduğunu söyledi.
-Altın, 2011 yılını yaklaşık yüzde 10'luk yükselişle kapattı
İAB Başkan Vekili saraç, altın piyasasındaki gelişmelere değinirken de şu görüşleri dile getirdi:
''2011 yılında dünya genelinde finansal liderlere ve onların kağıt para birimlerini idaresine olan güven çökerken altın 11. yıldır rekorlar getiren 'boğa piyasasını' sürdürdü. 2011 yılı başında altın 1,432.10 dolar/ons fiyatındaydı. 6 Eylül'de ise 1,923 dolar/ons'a ulaştı ki bu da yüzde 34'lük artışa eş değerdi. Metal nominal olarak rekor seviyeye ulaşmasına rağmen, enflasyona göre ayarlanmış bazda 1980 yılındaki zirvesine yaklaşamamıştı.
Fiyatlar yeni rekor seviyesine ulaşmasından sonra eylül ve aralık aylarında sert düşüşler kaydetti. Altın 2011 yılını yaklaşık yüzde 10'luk yükselişle kapatırken 200 günlük hareketli ortalamasının altına geriledi. Altın fiyatlarına destek veren faktörlerin 2012 yılında da sürmesi ve metalin yükselişini sürdürmeye devam ederek 2000 ABD Doları/ons seviyesinin üzerine ulaşması öngörülmektedir. Fiyatların rekor seviyelere ulaşmasıyla beraber kuyumculuk sektörünün azalan altın talebi, finansal belirsizlik döneminde güvenli bir liman olarak altına gelen taleple fazlasıyla karşılanmış olup, bu durumun Avro Bölgesi kamu borcundaki belirsizliğin ve ABD ekonomisindeki zayıflığın devam etmesinin beklendiği 2012 yılında altını yeni rekor seviyelere taşıması beklenmektedir. Diğer taraftan dünya genelinde süren düşük faiz ortamında altının alternatif bir yatırım olarak cazibesinin 2012 yılında da sürmesi, kağıt para birimlerine alternatif olarak önem kazanmaya devam etmesi beklenmektedir. Ancak her zaman bugünlerde olduğu gibi düzeltme hareketleri görülebilmektedir.
Asya başta olmak üzere altına gelen yüksek talep bu tahminlere yol açan başlıca etkenlerdendir. Societe Generale'nin ortalama altın fiyat tahmini 2012 yılı için ise 2,275 dolar/ons. Bank of America Merrill Lynch 12 aylık altın fiyat hedefini 2.000 dolar/ons'a yükseltti. Altının 1980 yılında gördüğü 850 dolar/ons'luk zirvesinin enflasyona göre ayarlanmış değeri 2.500 dolar/ons seviyesi civarındadır. Bu da altına destek veren arz ve talep dinamiklerinde bir değişiklik olmadığının göstergesidir.''