ABD Merkez Bankası Başkanı Ben S. Bernanke, işsizliğin Fed'in istediği seviyesinden üzerinde, enflasyonun da yeni hedefin altında seyretmesi hâlinde, üçüncü tur büyük ölçekli tahvil alım programına gidebilir.
Washington'daki para politikası toplantısının ardından konuşan Fed Başkanı, FOMC'un, "düşük performans gösteren ekonomideki" yüksek ve kalıcı işsizlikten oranlarının farkında olduğunu ve daha fazla "parasal genişlemeye" gitmeye hazır olduğunu söyledi. Fed yetkilileri dünkü toplantılarında büyüme ve enflasyon beklentilerini de aşağı çekti.
ABD Merkez Bankası'nın büyümeyi desteklemek için "varlık alımı" ve "iletişim" olmak üzere 2 aracı olduğunun altını çizerek, "tahvil alımlarının kesinlikle masanın üzerinde tutulan bir seçenek" olduğunu vurguladı. Bernanke'nin yüksek işsizlik oranlarına ilişkin kaygıları birçok kez ifade edilirken, enflasyon görünümünün de yumuşadığı belirtildi.
YENİ ENFLASYON HEDEFİ
Bernanke son toplantısında aynı zamanda enflasyon hedeflemesine giderek, Fed Başkanı olarak önemli bir hamlede bulundu ve dünyanın en etkili merkez bankasının şeffaflığına ilişkin itibarını da destekledi.
Fed yetkilileri uzun vadeli enflasyon hedeflerini de yüzde 2 olarak belirleyerek, Bernanke'nin 2006'da koltuğu devralmasından bu yana süregelen tartışmaları da sonlandırmış oldu. Bernanke, 2005 yılındaki konfirmasyon konuşumasında, "enflasyon hedeflemesinin", karar alma mekanizmansındaki uzun vadeli beklentileri dizginleyerek, belirsizliği de azaltacağını söylemişti.
Şeffaflık politikasının, politika hedefleri için önemli bir unsur olduğunu savunan Bernanke, yüzde 2 enflasyon hedefiyle kamuoyunu haberdar etmenin, uzun vadeli fiyat istikrarını ve orta ölçekli uzun vadeli faiz oranlarını destekleyeceğine dikkat çekti.
Fed, enflasyon hamlesiyle, aralarında Yeni Zelanda, İsveç ve Meksika'nın da yer aldığı merkez bankaları arasına girmiş oldu. Ancak diğer bankalara kıyasla ABD Merkez Bankası'nın, şirketlerin ücretleri belirlemeden önce en azından maksimum istihdamı sağlaması gerekiyor.
FOMC, fiyat artışlarının bu ve önümüzdeki yıl yüzde 2 seviyesinin altında seyredeceğini öngörüyor.