Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Bankacılık sektöründe yapılan bir ankete göre, yeni bir resesyonun daha fazla kötü kredi ve başarısızlık anlamına gelmesinden ötürü bankacılar, en büyük sorunun küresel ekonomideki kırılganlık olduğuna inanıyor.

Aralarında Bank of England'ın da yer aldığı kurumlar tarafından fonlanan Finansal İnovasyon Çalışmaları Merkezi'nin anketinde, (Centre for the Study of Financial Innovation) makro ekonomik risklerin bankacıların en önemli sorunu olduğu belirtildi. Ankette, bazı ülkelerin borç oranları, likidite girişi ve sermaye azlığının ise makro ekonomik sıkıntılarını hemen takip eden diğer endişeler olduğuna dikkat çekildi.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's, Avrupa'daki politika hamlelerinin, mali krizi çözme konusunda yetersiz kaldığı gerekçesiyle 13 Ocak'ta 9 Euro Bölgesi ülkesinin notunu indirdi. Fransa ve Avusturya da bu not indiriminde AAA olan kredi notlarını yitirdi. S&P aynı zamanda Malta, Slovakya ve Slovenya'nın kredi notlarını 1'er kademe; İtalya, İspanya, Portekiz ve Kıbrıs'ınkini ise 2 kademe düşürdü.

Resesyona geri dönüş ihtimaliyle birlikte küresel ekonomideki kırılganlığın, bankacılık sektörü için en büyük risk olduğunu söyleyen Londra'daki grup, bu ankette ortaya çıkan tablonun, son 15 yılın kasvetli görüntü olduğunu belirtti.

2010 yılındaki ankette en büyük endişe olarak gösterilen "siyasi müdahale" ise 5. sıraya geriledi. Kredi risklerine ilişkin endişeler ise Avrupa'daki borç sorunlarından, Çin ve ABD'de düşen konut fiyatlarına ve Türkiye ile Çin gibi gelişen piyasalardaki tüketicilerin borç seviyelerine, değişiklik gösterdi.


CSFI'ın yönetim kurulu başkanı ve Midland Bank Plc'nin eski CEO'su Biran Pearse, en büyük riskin ülkeler, bankalar, ticari ve bireysel müşterilerin borçlanmalarının kontrollü bir şekilde azaltılamayacak olduğunu söyledi.