Arap Birliği barış güçlerini Suriye'ye çağırdı
Suriye'deki dinmeyen gerilimin etkisiyle, Arap Birliği, Birleşmiş Milletler'in barış güçlerini Suriye'de göreve çağırdı
Arap Birliği Dışişleri Bakanları'nın Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptıkları Suriye toplantısının sonucunda 14 maddelik bir karar taslağı üzerinde mutabakat sağlandı.
Toplantıda Arap Birliği'nin karar taslağının tamamına Lübnan çekimser oy kullanırken, Cezayir, Arap Birliği'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ortak barış gücü kurulması ile ilgili çağrı yapmasını içeren maddelere karşı çekimser oy kullandı.
Karar tasarısında, Arap Birliği'nin BM'ye Suriye için ortak barış gücü kurulması yönünde çağrı yapmasına onay verildi.
Tunus'ta uluslararası bir konferansın toplanması konusu da Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısından çıkan bir başka yeni karar oldu.
Arap Birliği Suriye'deki gözlemci heyetinin misyonunu sona erdirirken, Suriyeli diplomatların ve dışişleri misyonun uluslararası kurumlar ile toplantılardaki temsil yetkileri durduruldu.
Suriye muhalefeti ile iletişim kanallarının açık tutulacağı belirtilen karar metninde, muhalifetin desteklenmesi görüşüne de yer verildi. Arap Birliği, Suriye rejimine karşı tüm uluslararası enstrümanların kullanılması üzerinde mutabakat sağlarken, insani ihtiyaçlar dışında Suriye ile ticaretin durdurulması konusunda daha önce alınan kararın daha etkili bir biçimde uygulanması istendi.
Suriye'deki sivil ölümlerinin son bulması ve kentler çevresindeki askeri kuşatmaların kaldırılması isteğinin yinelendiği karar metninde, Kızılay ve Kızılhaç gibi kuruluşların Suriye halkına insani ve tıbbi yardımlarda bulunması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.
Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısının başlangıcında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud Bin Faysal, Suriye'nin bu güne kadar yapılan tüm barış tekliflerini reddettiğini savunarak, Suriye rejiminin kan dökmesine karşın somut adımlar atılmasını istemişti.
Faysal, Suriye'de kan dökülmesinin devam ettiğini hatırlatarak, Arap Birliği'nin buna seyirci kalamayacağını ifade etmişti.