Borç krizindeki Yunanistan'ın borç yapılandırmasını bir yıldan uzun süredir ertelemesi, kuruluşların, ülkeye ait varlıklarını azaltmasıyla, bankaların olası kayıpları düştü ve risklerin çoğu Avrupalı vergi mükelleflerine miras kaldı.

Uluslaralar Ödemeler Bankası'nın rakamlarına göre, Yunanistan'ın Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu tarafından ilk kurtarıldığı Mayıs 2010'da, diğer AB ülkelerindeki bankaların elinde bulundurduğu Yunanistan tahvilinin değeri 68 milyar doları buluyordu. Yunanistan temerrüte düşmüş olsaydı bu bankalar yüzde 25 toparlanma oranında 51 milyar dolar zarar edecekti.

Bankaların Yunan tahvillerindeki varlığı sonraki 15 ayda yarısından fazla oranda azalarak 31 milyar dolara geriledi; bu da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen borç takasında yer alan özel sektör kreditörlerinin zararını yüzde 45 oranında azalttı. AB'nin takası gerçekleştirebilmek üzere sunduğu "ara bulucular" sayesinde bankalar daha fazla zararlara karşı korunuyor. Diğer yandan Yunanistan'ın borç oranı neredeyse aynı oranda seyrediyor ve gelecekteki temerrüt riski şimdi neredeyse yalnızca kamu sektörünün üzerine kalmış gibi görünüyor. Aynı oyun Portekiz ve İrlanda için de oynanıyor.

Bunun AB vatandaşları için çok kötü bir anlaşma olduğunu savunan Londra'daki Open Europe'un başekonomisti Raoul Ruparel, yapılandırmanın beklenildiği sürenin uzamasının, anlaşmaların kamunun zararına olması ihtimalini artırdığını, bunun, özel sektörden, vatandaşlara kaydırılan bir risk transferi olduğunu belirtti.