Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ''Makroekonomik istikrarda çok önemli bir yere geldik. Açıkçası Türkiye'nin burada ani politika değişikliklerinden uzak durması lazım. O konuda bir kararlılığı zannediyorum hepimiz aşağı yukarı görüyoruz'' dedi.

-2023 vizyonu-

Boyner, ''2023'te ilk 10'u hedefliyorsak gözümüzü dikmemiz gereken farklı hedefler de var. Türkiye'nin orada da performansının mutlaka ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi, rekabet endeksinde durduğumuz nokta, bu nokta şu anda hala 59'unculuktadır, inovasyonu katarsak 69'a kadar düşüyoruz'' ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Başkanı, ''Aslında öyle bir yere geldik ki düşünüyorum; özellikle 2001 krizinden sonra ve sonraki yıllarda ekonomik ve siyasi politikalardaki istikrarla ve makroekonomik politikalardaki istikrarla geldiğimiz yerde bugün gerçekten ileriye bakmak, aslında ileriyi planlamak açısından da çok önemli bir eşikteyiz'' şeklinde konuştu.

-Yüzde 8 büyüme hızı-

Ümit Boyner, şöyle devam etti:

''2010 yılı ekonomik büyüklüklere baktığımız zaman Türkiye 16'ncı sırada, yüzde 6,7 bir büyüme gerçekleştirmiş, İtalya 10'uncu sırada, Meksika 11'inci sırada, Kore 12'inci sırada. İtalya'nın büyüme hızı 2010'da yüzde 2,5, Meksika'nın 4, Kore'nin yüzde 6,6 imiş. Aslında Türkiye'nin önündeki büyüme potansiyelini gördüğümüz zaman belki bir şans var önümüzde ama çok ciddi bir şekilde nasıl bir büyüyeceğimize ve nelere dikkat etmemiz gerektiğine bakmamız lazım. Bu bize yüzde 8'lere varan bir büyüme hızı öngörüyor. Aslında dinamik iç pazarımızla, girişimci sermayemizle, girişimcilerimizin akılcılığıyla bunu gerçekleştirebiliriz gibi görünüyor.''

Büyürken karşılaşılacak sorunlardan da bahseden Boyner, ''Büyümemiz önünde ne gibi engeller veya sorunlar var dersek, bu tabii ithalatın bize getirdiği kaynak problemine dayanan bir büyüme modelinden bahsediyoruz. Enerji ithal ediyoruz, hatta ihracatta ara malı, yatırım malında ithalata çok bağlıyız. Üstelik de bu büyümeyi ağırlıklı olarak güç tasarruflarla gerçekleştiriyoruz. Bu da bir dış ticaret açığı yaratıyor. Bu da cari dengeyi bozuyor'' dedi.