Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, finansal sektörü rahatlatacak makro ihtiyati tedbirler alınırken, geçen hafta açıklanan teşvik paketiyle, ücretler üzerindeki vergiler ile kurumlar vergisindeki bölgesel bazda farklılaşan indirimler yoluyla destekleyici maliye politikalarının yürürlüğe konduğunu belirterek, ''Biz, bu son tedbir paketini olumlu karşılıyoruz ve para politikasının elini rahatlattığını ve güçlendirdiğini düşünüyoruz'' dedi.

Başçı, IMF ve Merkez Bankası tarafından düzenlenen, ''Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri'' konulu konferansta, merkez bankalarının emtia fiyatlarındaki artışın birincil etkilerinden ziyade, ikincil etkilerini kontrol altında tutmaya gayret ettiklerini dile getirdi.

Enerji ve diğer emtia türlerine bağlı ürünlerin tüketici fiyatları endeksinde ağırlıklı paya sahip olması nedeniyle, bu emtia fiyatlarındaki artışların doğrudan fiyatlara yansımasının kaçınılmaz olduğunu ve birincil etkilerin enflasyonda oynaklığa yol açabildiğini kaydeden Başçı, ancak emtia fiyatlarındaki geçici hareketlerin, ekonomi genelinde fiyatlama davranışı değişmediği sürece orta vadede enflasyonun eğilimini değiştirmediğini, göreli fiyat değişimleri olarak kaldığını anlattı.

Başçı, bundan dolayı, para politikasını orta vadeli bakış açısıyla yürüten merkez bankalarının, söz konusu birincil etkilere, keskin politika tepkileri vermekten kaçınmayı tercih ettiğini gözlemlendiğini söyledi.

Politika yapıcıların karar almadan önce emtia fiyatlarındaki hareketlerin kaynaklarını doğru teşhis edebilmesi gerektiğini belirten Başçı, ''Nispeten daha kalıcı nitelikteki emtia fiyat değişimleri, ekonominin genelindeki fiyatlama davranışlarını bozarak, ekonominin bir ücret-fiyat döngüsüne girmesine neden olabilir. Böylelikle ekonomi genel olarak enflasyonda uzun süreli bir artış eğilimine girebilir ve bunun yansıması olarak enflasyonun yarattığı maliyetler hızla artabilir. Bu nedenle, merkez bankaları emtia fiyat artışlarının yol açabileceği ikincil etkileri kontrol altında tutabilmek için temel enflasyon göstergeleri ve enflasyon beklentilerini yakından takip ederek iletişim politikasını bu yönde şekillendirmektedir'' diye konuştu.

Başçı, Merkez Bankası olarak bu analizleri yaptıklarına, enflasyon raporlarında ve para politikası kurulu toplantı özetlerinde emtia fiyatlarındaki değişimin niteliğini, nasıl değerlendirdiklerini kamuoyu ile paylaştıklarına değindi.

Türkiye'de enflasyonun mevcut seviyeleri göz önüne alındığında, yukarı yönlü risklerin bertaraf edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Başçı, bu doğrultuda, yakın vadede maliyet unsurlarında gözlenen gelişmelerin, enflasyon beklentileri üzerindeki olumsuz etkisini önlemek amacıyla, geçen ay içerisinde güçlü, etkili ve geçici nitelikte bir ek parasal sıkılaştırmaya gidildiğini hatırlattı. Başçı, ''Önümüzdeki dönemde, enflasyonu etkileyen unsurları yakından takip ederek, gerek görmemiz halinde ek parasal sıkılaştırma uygulamasını tekrarlayabileceğimizi ifade etmek istiyorum'' dedi.

Başçı, 2008'den bugüne kadar Türkiye'de istikrarı sağlayıcı yönde uygulanan para politikaları ile finansal sektör politikaları ve maliye politikalarına ilişkin bilgi verdi.



-''Emtia fiyatlarına ilişkin belirsizlikler, önemli bir unsur olmaya devam edecek''-



Erdem Başçı, finansal sektörü rahatlatacak makro ihtiyati tedbirler alınırken, geçen hafta açıklanan teşvik paketiyle, ücretler üzerindeki vergiler ile kurumlar vergisindeki bölgesel bazda farklılaşan indirimler yoluyla destekleyici maliye politikalarının yürürlüğe konduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Dolayısıyla bu defa arz yönlü bir şok, bir maliyet yönlü şokla karşılaştığımız için vergi indirimleri, ürünler üzerindeki satış vergileri yerine işgücü üzerindeki, emek üzerindeki ve sermaye üzerindeki vergileri yine geçici olarak indirmek suretiyle değerlendirmiş oluyor. Bu tam olarak -toplantılarda konuşulan- kar marjlarının daha istikrarlı bir seviyede kalmasını sağlamak üzere alınan bir tedbir paketi. Bir yandan enerji fiyatlarından maliyetleriniz artıyor firma olarak, fakat vergilerden de telafi edici bir destek alıyorsunuz kar marjları üzerine. Bu anlamda, biz, bu son tedbir paketini olumlu karşılıyoruz ve para politikasının elini rahatlattığını ve güçlendirdiğini düşünüyoruz.

Bunu iki yönden yapıyor. Bir, potansiyel üretim seviyesini artırarak, çıktı açığını rahatlatıyor, arz yönlü genişletici bir paket olduğu için enflasyonist baskıları hafifletecek. İkincisi de, para politikası üzerindeki yükü alacak. Çünkü her bir zorluğa para politikasının cevap vermesi beklenemez. Özellikle maliyet yönlü ve arz yönlü şoklarda, para politikasının daha dikkatli olması gerekir çünkü enflasyon yükselmiş durumda.''

Emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın dış ticaret dengelerine etkisine değinen Başçı, Türkiye ekonomisinin enerji ithalatına bağımlılığının, cari işlemler dengesini emtia fiyatlarındaki değişimlere daha hassas hale getirdiğine dikkati çekti.

Başçı, son yıllarda küresel iktisadi görünüme dair belirsizlikler ve ABD, Japonya, Avro Bölgesi gibi gelişmiş ülkelerdeki olağan dışı parasal genişlemenin, emtia fiyatlarındaki aşırı oynaklığın devam etme olasılığına işaret ettiğini söyledi.

Bu gelişmeler karşısında Türkiye'de yerli enerji üretimi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek yoluyla enerjide dışa bağımlılığı azaltacak tedbirlerin orta vadeli bir program kapsamında alınmaya başladığını kaydeden Başçı, şöyle dedi:

''Bu tedbirlerin uzun vadede cari işlemler dengesinin emtia fiyatlarına hassasiyetini azaltacağını ümit ediyoruz. Kısa vadede ise yüksek bir belirsizlik yüksek bir belirsizliğe maruz kalacağını tahmin ettiğimiz emtia fiyatlarının, ekonomi üzerindeki etkilerini nasıl yumuşatabileceğimiz sorusu öne çıkıyor. Kısmi bir çözüm olarak, Türkiye'de akaryakıt ürünlerinin rafineri fiyatları üzerinden yüzde 18 üzerinde katma değer vergisine ilave olarak, maktu nitelikte bir özel tüketim vergisi alınıyor. Yani sabit bir vergi var. Petrol üzerindeki bu sabit vergi, oldukça önemli bir fayda sağlıyor. Hem petrol fiyatlarındaki artışların ve düşüşlerin nihai tüketiciye vergi kaybı fazla olmadan yansıtılmasını sağlıyor hem de dalgalanmaların boyutunu yumuşatmış oluyor, sabit olması nedeniyle. Bu, enflasyon açısından bir miktar dalgalanmaları azaltıcı bir özelliğe sahip, cari açık açısındansa, küresel enerji fiyatlarındaki artışların, nihai kullanıcıya kısmen de olsa yansıtılarak kendilerini buna göre ayarlamaları sağlanabiliyor. Emtia fiyatlarına ilişkin belirsizlikler, önümüzdeki dönemde de politika uygulamaları açısından dikkate alınması gereken önemli bir unsur olmaya devam edecek gibi görünüyor.''