Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "Şair olsaydım, İstanbul'a yerleşirdim"

"Şair olsaydım, İstanbul'a yerleşirdim"

İstanbul'a gelen Slovakyalı model Adriana Karembeu şehre olan hayranlığını dile getirdi

Giriş: 16 Nisan 2012, Pazartesi 13:51
Güncelleme: 16 Nisan 2012, Pazartesi 13:54

Bir tanıtım için İstanbul'a gelen Slovakyalı model Adriana Karembeu, ''İstanbul sihirli bir şehir. Gezerken, sanki zamanda yolculuk ediyorsunuz. İnsana ilham veriyor. Şair olsaydım, İstanbul'a yerleşirdim'' dedi.

Karembeu, ''İstanbul'un sihirli bir şehir'' olduğunu ifade ederek, ''Burada gezerken, sanki zamanda yolculuk ediyorsunuz. İnsana ilham veriyor. Şair olsaydım, İstanbul'a yerleşirdim. İstanbul'u çok seviyorum. İstanbul dünyanın en güzel ve şaşırtıcı şehirlerinden biri'' dedi.

Karembeu, İstanbul'a ilk kez 25 yıl önce, annesiyle birlikte, bir otobüs seyahati yaparak geldiğini belirterek, daha sonra işi nedeniyle bu kente defalarca gelme fırsatı bulduğunu söyledi.

''İstanbul hayal gücümü harekete geçiriyor'' diyen Karambeu, güzelliğin büyük bir güç kaynağı olduğunu anlattı.

Karembeu, güzelliği doğru kullanmak şartıyla bütün kapıları açtığını dile getirerek, ''Güzellik kaprisli bir güç. Size verilmiştir ve bir gün geri alınacaktır. Dolayısıyla, ondan sonrası için cebinizde bir şeyler olmalı. Sadece güzel olmak asla yeterli değil, yanında mutlaka akıl da olmalı. O zaman mükemmel olur'' ifadesini kullandı.

''Sadece güzel kadınlar yaşlanır'' özdeyişini hatırlatan Karembeu, şunları söyledi:

''Bu da güçle ilgili bir söz. Yaşlılık, gücün geri alınması, elden çıkması süreci... Güzel olmayan kadın için yaşlılık bu nedenle çok dert olmuyor. Güzel kadınlar yaşlanmaya karşı savaş açıyorlar. Fakat bu daha en başından kaybedilmiş bir savaştır. Önemli olanın 'doğru yaşlanmayı' bilmektir. Çift olarak yaşlanmak, dengeli bir yaşılık iyi olabilir. Birlikte yaşlanabileceğiniz bir eşinizin olması eğlenceli bile olabilir.''

-''Bana gösterilen hayranlık biraz yüzeysel bir şey''-

Karembeu, hayatını, çocukken dinlediği bir masala benzeterek, ''Masalda mutluluğu bulmak üzere dünyayı dolaşması gereken bir delikanlı vardı. Yolda pek çok şey buluyordu: Para, şöhret, mal-mülk, iktidar...Çocukken bu masalı dinlediğimde 'İnsan başka ne isteyebilir ki?' diye düşündüğümü hatırlıyorum. Fakat delikanlı en sonunda bir prensesle karşılaşıyor, aşık oluyordu ve bu onun bulmak için yola çıktığı mutluluktu. Ben de kendi hayatımda bu masalı yaşadım, benzer şeyler başıma geldi. Şimdi bunun ne kadar doğru olduğunu anlıyorum'' diye konuştu.

Yakın zamanda Afrika ülkesi Fildişi Sahili'ne gittiğini, havaalanıda kendisini ''hayran kulübü''nün karşıladığını anlatan Karembeu, yanında bulunan aktör Alain Delon'un kendisine ''Benim bile burada bir hayran kulübüm yok!'' dediğini aktardı.

Karembeu, insanların adını hatırlamasının kendisini şaşırttığını belirterek, ''Dikkate değer bir yanım, hatırlanmayı hak eden bir özelliğim olduğuna inanmamışımdır hiç. Dünyayı kurtarmış değilim. O nedenle bana gösterilen hayranlık biraz yüzeysel birşey. Bunun çok iyi farkındayım ama hayranlarımın olması beni mutlu da etmiyor değil. Bu havalı bir şey'' dedi.

-''Kahramanım Nelson Mandela''-

Güney Afrika'nın lideri Nelson Mandela'ya hayran olduğunu ifade eden Karembeu, şunları söyledi:

''Hayatını büyük bir hayranlıkla okumuştum. Bir gün ansızın karşılaştım. Beni çok etkiledi. Çok güçlü bir adam. O kadar zorlu bir hayat yaşamasına karşın mizah duygusu çok kuvvetli. Büyük bir şahsiyet. Benim kahramanım Nelson Mandela'dır'' dedi.

Karembeu, 17 yaşına kadar Çekoslovakya'da yaşadığını belirterek, komünist bir ülkede özgürlüğün olmadığını ve insanların dilediğini yapamadığını ifade etti.

2012 yılında dünyada insanların açlıktan ölmesini inanılmaz ve kabul edilemez bulduğunu anlatan Karembeu, dünyada bugün 800 milyon insan aç olduğunu bunun da sorumlusunun politika olduğunu dile getirerek, ''Bu da beni öfkelendiriyor. Dünyanın güçlü insanları bir araya gelip bunu çözebilir, çözmeli ama olmuyor, yapmıyorlar'' dedi.