Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Konseyi üyesi Ewald Nowotny, bankanın, Euro Bölgesi'nde hükümetlerin borçlanma maliyetlerindeki yükselişleri durdurmak için tahvil alım programını yeniden başlatmayı görüşmediğini söyledi.
Nowotny, bugün Belgrad'ta basın mesuplarına yaptığı açıklamada, tahvil alımının AMB gündeminde olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, "Bu, şu an için tarıtşma konusu değil" dedi ve "AMB, ekonomi için çok destekleyici ve etkin bir sizi tedbiri aldı. Şimdi artık bu tedbirlerin, özellilke uzun vadeli operasyonlarda, ekonomide nasıl işlediğini görme dönemindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, geçen hafta, borçlanma faizlerinin Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in yardım istemek zorunda kaldıkları seviyelere yaklaşması üzerine, AMB'ye kendi ülkesinin thvillerini alma çağrısında bulundu. Avrupa Merkez Bankası mayıs 2010'dan bu yana 212 milyar euroluk (266 milyar dolar) ülke tahvili aldı. Ancak banka, uzun vadeli krediler yoluyla bankalara 1 trilyon euronun üzerinde para vermesinin ardından bu faaliyeti durdurdu.
Nowotny ayrıca, "temel amacın" Yunanistan'ı euro içinde tutmak olduğunu söyledi ve "Bu yalnızca Avrupalı otoritelere bağlı birşey değil, aynı zamanda Yunan halkının ve hükümetinin alacağı kararlar da önemli" şeklinde görüş bildirdi.
Avrupa Merkez Bankası'nın bir çıkış planına hazırlanıp hazırlanmadığına ilişkin bir soru üzerine, Nowotny, "Bir merkez bankasının her gelişmeye hazırlıklı olması iyi bir kural, ancak bu, o konu hakkında konuşmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor" yorumunda bulundu.
İspanya tahvilleri bugün, ekonomi bakanlığı sözcüsünün, ülkesinin Bankia'yı yeniden sermayelendirmek için kullanılacak fonları borçlanma piyasaları yoluyla sağlayacağını açıklamasının ardından değer kaybetti.
Beş yıl vadeli İspanyol tahvillerinin faizi sekiz baz puan yükselerek, Londra saati ile 11:04'te yüzde 5.82'ye yükseldi. 10 yıllık kağıdın faizi ise üç baz puanlk çıkışla yüzde 6.51'e ulaştı.
Nowotny, "Bankaları kurtarmak ulusal hükümetlerin sorumluluğu" dedi ve "AMB'nin rolü borçların ödenmesinde değil, likidite alanında" şeklinde görüş bilrdirdi.