Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Çağlayan: Cumhuriyet tarihin en bonkör teşvik sistemini hazırladık

Çağlayan: Cumhuriyet tarihin en bonkör teşvik sistemini hazırladık

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Cumhuriyet tarihinin en bonkör ve en cömert teşvik sistemini hazırladıklarını söyledi

Giriş: 09 Ağustos 2012, Perşembe 07:06
Güncelleme: 09 Ağustos 2012, Perşembe 09:42

''Cumhuriyet tarihimizin, en bonkör, en cömert teşvik sistemini hazırladık" diyen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bu yasayla 6. bölgedeki 15 ilde, dünyanın en önemli, en büyük teşviklerini şu anda ilan ettiklerini belirtti.

Yeni Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı ve Sivas İhracat Rekortmenleri Ödül Töreni'nin ardından Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile beraber AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Çağlayan, Türkiye'nin ekonomik açıdan büyüdüğü, her alanda büyüme ve gelişme katettiği bir ortamda terör olaylarının yaşandığına işaret etti.

''Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden yana olmayan Türkiye düşmanlarının ve onların dışarıdaki işbirlikçilerinin Türkiye üzerinde oynamak istedikleri oyuna her gün şahit oluyoruz'' diyen Çağlayan, şunları kaydetti:

''Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Tabii bunlar sadece içerideki taşeronlar. Sadece bunları içerideki taşeron olarak görmemek gerekiyor. Bunlar bilhassa Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden, bölgesinde güçlü olmasından endişe edenlerin, Türkiye düşmanlarının yapmış olduğu tezgahlardır. Dikkatle izleyin Türkiye'nin ne zaman başarısı yükselse, ne zaman ekonomik oranı iyi bir seviyeye gelse, Türkiye ne zaman dünya üzerinde saygın bir konuma gelse, dünyadaki barışın ve huzurun tesisinden bilhassa bölgedeki barış ve huzurun tesisinden yana ne zaman Türkiye tavır koymuş olsa, Türkiye'ye bu gömleği yakıştıramayanlar bu şekilde Türkiye'nin sağından solundan ilgi çekmeye çalışıyorlar. Allah'a şükür devletimiz büyük, silahlı kuvvetlerimiz, hükümetimiz yoğun bir işbirliği içerisinde, yoğun bir anlayış içinde çalışıyor, görevimizin başındayız. Biz inadına 'daha fazla yatırım, daha güçlü Türkiye, ülkemiz için daha güçlü ekonomi' diyoruz.''

Her ili aynı oranda güçlendirmek istediklerini belirten Çağlayan, şöyle devam etti:

''Bu yapılan saldırıların temelinde getirmiş olduğumuz 6. bölge teşviklerinden dolayı bu bölgeye yatırım yapmak isteyen yabancı ve yerli yatırımcıları caydırma gibi bir alçaklık olduğunu da bilhassa sizlerle paylaşmak isterim. Çünkü Cumhuriyet tarihimizin, en bonkör, en cömert teşvik sistemini hazırladık. Bu yasayla 6. bölgemizdeki 15 ilimiz, yani terörden dolayı sıkıntı duyan illerimizde dünyanın en önemli, en büyük teşviklerini şu anda ilan etmiş durumdayız. Bilhassa istihdamın emek yoğun olduğu sektörlerde. Gayemiz buralardaki üretimi, yatırımı, istihdamı desteklemek. Boşta olan insanlara iş temin ederek terörün eline gidecek potansiyel insanlar olmaktan onları alıkoymaktır. Bu anlamda ne yaparlarsa yapsınlar avuçlarını yalayacaklar. Çünkü bu hükümet farklı bir hükümet. Türkiye artık farklı bir Türkiye. Çünkü 10 yıl önceki Türkiye değil şükürler olsun. 10 yıl önceki IMF'nin kapısında 1 milyar dolar borç alabilmek için bekleyen bir Türkiye değil.''

Türk ekonomisinin daha fazla büyüyeceğini, böylece ülkenin dünyadaki itibarının ve yerinin artarak gelişeceğini ifade eden Çağlayan, ''Türkiye ile ilgili hesabı olanların bilin ki bütün yapmak istedikleri, Türkiye'nin bu gelişmesinden duymuş oldukları sıkıntıdır, üzüntüdür. Allah onları daha beter etsin'' dedi.

''İhtilal yapanlardan hesap soran bir sistem koyduk'

Anayasada, geçmiştekilerin cesaret edemediği, korktuğu çok köklü değişiklikler yapıldığını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:

''Bakın ihtilal anayasasını değiştirdik ve şimdi ihtilal yapanlardan hesap soran bir sistem koyduk. İşte bu millet iradesinin en büyük teveccühüdür. Millet iradesinin en büyük göstergesidir. Milletin bu konudaki göstermiş olduğu teveccüh demek ki yapmış olduğumuz uygulamaların ne kadar yerinde olduğunun göstergesidir. Türkiye bir taraftan ekonomik anlamda zenginleşirken bir taraftan da demokratik anlamda zenginleşmek zorunda. Tek başına ekonomik zenginlik yetse bugün 'Arap Baharı' olmaz. Ülke olarak demokratik standartlarımızla insanlarımızın yaşam kalitesini, demokratik hak ve özgürlüklerini, bireysel hak ve özgürlüklerini her geçen gün artırıyoruz. Amacımız 2023 Türkiye'sine ülkeyi getirip hazırlamak. Daha gelişmiş, daha müreffeh, daha zengin, daha muasır medeniyetler seviyesine gelmiş olan, demokratik standartları yükselmiş bir Türkiye'yi biz inşallah halkımıza armağan etmek istiyoruz. Bunda da son derece kararlı bir şekilde özel sektörümüzle beraber yürüyoruz. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik krize rağmen son derece güçlüyüz. Dünya üzerinde yabancı sermayenin yatırım yapma arzusu içinde olduğu önemli bir limanız ve her geçen gün kalitemiz artıyor. Türkiye'nin marka değeri her geçen gün yükseliyor. İnşallah bu yaptıklarımızla beraber ülkemizi 2023 hedefine Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümüne hazır bir hale getireceğiz.''

Eski Madımak Oteli binasını gezdi

Kamulaştırılarak Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli binasını da gezen Çağlayan, parti olarak yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven bir ahlayışa sahip olduklarını belirterek, ''Alevisi Sünnisi, Kürdü Türkü, Lazı Arabı, Yörüğü Boşnağı bunların hepsi ülkenin zenginliği, güzelliği, mozaiği. Hiç kimse kimseye hiçbir şekilde Allah'ın vermiş olduğu değerlerle yargılama hakkı veremez'' diye konuştu.

Çağlayan, şunları söyledi:

''Her ne kökene sahip olursa olsun, rengi, dili ne olursa olsun, Alevi olsun, Sünni olsun, inancı ne olursa olsun yeter ki bu ülkenin birlik beraberliğinden, bölünmez bütünlüğünden, şanlı ve şerefli bayrağından yana olsun bütün herkes başımızın üstünde yeri var. Bakın zaten büyük zatların hepsi buna benzer çok önemli şeyler söylemişler. Hakikaten keşke bunlar dikkate alınsalardı bu hadiseler yaşanmayacaktı. Dileriz inşallah bu son olur. Ve hükümet olarak da hakikaten bu konuya vermiş olduğumuz önemin gereği olarak Sayın Başbakanımızın bu konudaki hassasiyetleriyle dönemin Bakanı Sayın Faruk Çelik ile milletvekillerimiz, bakanlarımızla beraber burayı hiç olmazsa bir kültür merkezi haline getirip, bu şekilde değerlendirildi. Ben de ilk defa geziyorum. Bir taraftan buruk bir sevinç ama hem acıyı hem sevinci yaşıyoruz. Allah rahmet eylesin.''

Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) bazı fabrikaları da gezen Yılmaz, OSB temsilcileriyle toplantı yaptı. Bakanlar Çağlayan ve Yılmaz, bazı iş yerlerinin açılışına da katıldı.