Advertisement
HABERLER ABONE OL

Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi bilim adamlarından Stefan Thurner ve Peter Klimek tarafından geliştirilen formülle ilgili araştırma sonucu, Amerikan Bilim Akademisi'nin dergisi PNAS'ta yayımlandı.

Bilim insanları tarafından geliştirilen analiz yöntemi için seçim bölgelerine ait ayrıntılı verilere ihtiyaç duyuluyor. Yöntemde, seçim bölgelerine göre seçmen ve partilere verilen oyların sayısı kullanılarak bir diyagram oluşturuluyor.

Avrupa ülkeleri veya ABD'deki seçim verilerinin diyagramı görsel olarak, iki odak etrafında toplanmış, keskin kenarları olmayan bulut kümelerine benziyor. Seçmen davranışlarındaki keskin değişiklikler, diyagramın üst bölümünde bariz bir yoğunlaşmaya neden oluyor. Bu durum da ortalamanın çok üzerinde kaydedilen seçime katılım oranı ve topluca sadece bir partiye oy verilmesi halinde ortaya çıkıyor ve sonucun gerçek olamayacağına işaret ediyor.

Bilim insanları, seçim hilelerini ikiye ayırıyor. "Ballot Stuffing" denilen işlemde kullanılan oy sayısı seçmen sayısını aşıyor ve tüm oylar aynı partiye gidiyor. "Extreme Fraud" denilen işlemde ise oy verme işlemlerinin tamamlanmasının ardından sandıklardaki tüm oylar değiştiriliyor.

Thurner, Alman Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, sapmaların yüzde yüz hile yapıldığını ispatlamadığını, ancak belirli bir oranının üzerindeki sapmaların hileye kuvvetle dikkat çektiğini belirtti.

Geliştirdikleri analiz yöntemiyle geçen yıl Rusya'da yapılan parlamento seçimlerinde hile yapıldığını görebildiklerini ifade eden Thurner, "Eğer hile yapılmasaydı Vladimir Putin'in Birleşik Rusya partisi yüzde 50 değil, anca yüzde 40 oy oranına yaklaşabilirdi" diye konuştu.

Rusya'da yapılan devlet başkanlığı seçiminde de usulsüzlük görüldüğünü belirtin Thurner, formülle Uganda'daki seçimlere de hile karıştığının görüldüğünü kaydetti.