Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, büyümede biraz frenli gittiklerini belirterek, ''2012 orta vadeli programının altında kalıyoruz. İnşallah biz bu işin altında kalmayız. İndirmiş olduğumuz bu uçağı park etmek için indirmedik. Yumuşak iniş yaptı. Şimdi yakıtını alacak 2013'ten itibaren Türkiye ihracatla birlikte büyümeye devam edecek'' dedi.

3M'in Türkiye'deki yeni yatırımının açıklandığı Hyatt Regency Otel'deki basın toplantısında konuşan Çağlayan, inovasyonda dünyanın öncü kuruluşlarından biri olan 3M'in kendilerine Türkiye'yi süper hub olarak seçmesinin Türkiye'nin yatırım konusunda ne kadar güvenli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Çağlayan, bu yatırımın ciddi bir mutfak çalışması olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

''İnşallah bu yıl yılbaşından evvel yatırımın Çorlu'da temelini atacağız. 2013 süratle üretime başlayacak şekilde 3M çalışmalarını yapıyor. Tesisin Türkiye'yi seçmesi bize ne kadar doğru işler yaptığımızın ve Türkiye'nin yatırım cennetine dönüştüğünün çok net bir göstergesi. Türkiye dünyada yatırım yapılabilir ülkeler arasında 13. sırada yer alıyor güven duyulan ülkeler arasında. Cari açığımız ihracatımız açısından yüksek katma değerli ürün yatırımlarının Türkiye'ye yapılması konusunda daha çok çalışacağız. Yeni teşvik sistemimiz bunun en büyük göstergelerinden biri. Türkiye olarak son 8,5 yılda 120 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye alan bir ülke olarak artık seçiciyiz. Öyle 'ne olursan ol ülkemize gel' demiyoruz. Mutlaka yüksek katma değer, yüksek teknoloji bu tür ürünlere yönelik yatırımlar bizim açımızdan daha cazip ve öncelikli olacak.''

-3M, Türkiye'ye kurmadığı Ar-Ge merkezinden ciddi kayıpta''-

Çağlayan, 3M firmasının bu güne kadar Ar-Ge merkezini neden Türkiye'ye kurmadıklarını merak ettiğini belirten Çağlayan, ''Bu konuda çok ciddi kayıptasınız. Yani her geçen Türkiye'ye kurmadığınız Ar-Ge merkezinden ciddi kayıptasınız, isterseniz bunun faturasını size çıkarayım. Çünkü dünyanın en iddialı araştırma geliştirme teşvik sistemine sahibiz. Böylesine iddialı bir Ar-Ge kanunu, yapmış olduğunuz araştırma geliştirme hizmetlerinde bir cebinize para koymadığımız kalıyor. Çalışanlarınızın her birinin gelir vergisini kamu karşılıyor. Giderlerinizin tamamını vergiden düşüyorsunuz'' diye konuştu.

3M'in Ar-Ge merkezini mutlaka Türkiye'ye getirmesi gerektiğini analatan Çağlayan ''500 milyon dolarlık bir yatırıma ulaşması ve 1000 çalışan olması bizler açısından önemli bir yatırım olduğunu gösteriyor. 3M büyük yatırımlara birden başlayan bir şirket değil. Ama bir ülkeye de yerleşti mi pir yerleşen bir yapıda. Türkiye size bir alışkanlık yapacak. Türkiye'de yatırım yapmanın rakiplerinizle rahat rekabet etme imkanını gördüğünüz müddetçe Türkiye bağımlısı olmaya devam edeceksiniz'' dedi.

-''Amerikan yatırımlarının Türkiye'ye yeterince geldiğine inanmıyorum''-

Çağlayan, Türkiye ve Amerika'nın dost ve müttefik bir ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Buna rağmen Amerikan yatırımlarının Türkiye'ye yeterince geldiğine inanmıyorum. Bu konuda Avrupa firmalarının Türkiye'ye olan ilgisi her zaman artıyor. Yeni yatırım teşvik sisteminden sonra 118 CEO ile görüştüm. Türkiye'nin avantajlarını anlattım. Türkiye tanıtım açısından ciddi bir trafiğe ev sahipliği yapıyor. Türkiye gelen yatırımcılar boyumuza posumuza bakıp gelmiyor. Türkiye'nin yatırım dostu politikalarına siyasi istikrara, güvene, genç nüfusuna ve lojistik yapısına geliyor. Çünkü yatırım yapmak artık işgücü arzına bağlı. Türkiye'yi hem üretim hem de operasyonel yönetim merkezi olarak seçiyorlar. 4 saatte 56 ülkeye ulaşıyorlar. Böyle bir pazar Türkiye. 700 bin gencimiz üniversiteden mezun oluyor. En iyi iletişim ağına sahibiz.

Özel ekonomik bölgeleri çok yakında kuruyoruz. Parlamentoya sevk ediyoruz ve yeni bir üretim ve bölge anlayışı geliştiriyoruz. Mal ve hizmet sektöründe çok önemli çalışmalarımız var.3M'in yatırımı bizim açımızdan önem arz ediyor. İnovasyon, istihdam ihracat. Türkiye artık ihracatla büyüyen bir ülke olmuştur. İhracat yapmış olduğumuzu pazarların yüzde 75'inde ekonomi dumura uğramış durumda. Sosyal ve ekonomik çalkantılar var. Buna rağmen Türkiye ihracatını geçen yıla göre yüzde 12 artırmış durumda. 148,5 milyar dolar olan orta vadeli program hedefimizi artırdık. İhracatı ve Türkiye ekonomisini anlatırken boyum uzuyor, kasılıyorum çünkü. İhracat dünyanın en büyük motoru şu an. Türkiye ihracat ile büyüyor ve gelişiyor. Büyümede maalesef biraz frenli gittik. 2012 orta vadeli programının altında kalıyoruz. İnşallah biz bu işin altında kalmayız. İndirmiş olduğumuz bu uçağı park etmek için indirmedik. Yumuşak iniş yaptı. Şimdi yakıtını alacak 2013'ten itibaren Türkiye ihracatla birlikte büyümeye devam edecek. İhracatımızın niteliğini ve kalitesini inovasyon ve Ar-Ge ile artıracağız. Türkiye bu yolla 2023 hedeflerini yakalayacak.''

-Süper hub biraz hafif kalacak herhalde buna artık mega hub diyeceğiz''-

Çağlayan, 3M'in Türkiye'de 3 ''İ'' olduğunu belirterek, ''Bunun anlamı inovasyon, istihdam ve ihracattır. Ümit ediyorum ki Türkiye'de kurmayı arzuladığımız yeni sanayi yapımızı ve ihracat anlayışımız bakımından son derece önemli olacak. 3M'in kuracağı süper hub biraz hafif kalacak herhalde buna artık 'mega hub' diyeceğiz. 3M'e bu yatırımla, marifetli, mükemmel bir yatırım deriz ve sonuna da maşallah koyarız'' diye konuştu.

İki gün sonra cari açık verilerinin açıklanacağını ifade eden Çağlayan, son 3 yılın en düşük cari açığını görmeyi beklediklerini ve cari açığın artık ihracatın artışından kaynaklandığını kaydetti.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Girdi Tedarik Stratejisi'nin (GİTES) cari açığın aşağı çekilmesinin uzun vadeli yol haritası olacağını belirterek, GİTES'in ve buna bağlı eylem planının hazırlıklarının tamamlandırılarak Yüksek Planlama Kurulu'na sevk edildiğini bildirdi.

Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, 2023 yılında 500 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar mal ithalatına ulaşmayı ve ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 80'e çıkmayı hedeflediklerini ifade ederek, GİTES'in orta ve uzun vadede Türkiye'de cari açık sorununu çözmeyi amaçlayan en kapsamlı çalışma olduğunu vurguladı.

GİTES vizyonunun girdi tedarikini güvence altına alan, ara malı üretiminde yetkinliğini artıran ekonomi olarak belirlendiğine dikkati çeken Bakan Çağlayan, şunları kaydetti:

''GİTES ve eylem planı gerek ithalatta maliyetlerin aşağı çekilmesi, gerek reel sektörün ihtiyaç duyduğu ve yeni ürün üretimi ile teknolojik gelişmenin gerektireceği girdilerin tedarikinde süreklilik ve güvenliğin sağlanmasını amaçlıyor. Bunun yanı sıra ihracatta katma değerin artırılmasından, çekeceğimiz doğrudan yatırımların niteliği gibi konularda rehber niteliğinde olacak. Bugün açıklanan OVP'deki cari açık hedeflerini uzun vadede daha da aşağı çekecek çalışmalardan biri GİTES'tir. GİTES'te sona gelindi. Strateji ve Eylem Planı, Yüksek Planlama Kurulu'na sevk edildi.''

Türkiye'nin önemli sorunlarımızdan birinin ithal ara malına olan bağımlılığı olduğunu, bunun çözülmesi halinde her şeyin Türkiye ekonomisi için daha kolay olacağını belirten Çağlayan, şöyle devam etti:

''2010 yılından bu yana sürdürülmekte olan çalışmalar çerçevesinde, 6 sektörde, 100'ün üzerinde firma ile detaylı görüşmeler yapıldı. Ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerileri üzerine, ilgili sektörlerde tüm tarafların katıldığı bir dizi çalıştay ve toplantı düzenledik. Dolayısıyla bu tüm tarafların katıldığı bir çalışma oldu. GİTES'in ilk sonucunun yeni teşvik sisteminde aldık. Diğer kurumlarla koordineli çalışmamız neticesinde henüz eylem planlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar devam ederken yol alınabilmesi mümkün oldu. Bunun en önemli örneği, Eylem Planı taslak aşamasındayken 'Stratejik Yatırım' tanımının yeni teşvik mevzuatına yansıtılması oldu. Stratejik yatırım kavramı ve uygulaması ilk kez teşvik kapsamına alındı.''

Bakan Çağlayan, GİTES'in ulusal bir strateji belgesi olarak resmiyet kazandıktan sonra 2013 yılı içerisinde uygulamaya geçeceğini bildirdi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretim rakamının son 32 aydır ilk defa düştüğünü belirterek, ''Ama olsun. Düşe kalka büyüyeceğiz. Bunun başka yolu yok. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aylarda bu çok çabuk telafi edilir. Çok kayda değer bir şey olarak görmediğimi ifade etmek istiyorum'' dedi.

Bakan Çağlayan, Amerikan 3M firmasının Türkiye'deki yeni yatırımına ilişkin düzenlenen basın toplantısında, ağustos ayı sanayi üretim verilerini değerlendirdi.

Ağustos ayı sanayi üretim verilerini, ''biraz fren yapmanın getirmiş olduğu bir sonuç'' olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Çağlayan, ''Bildiğim kadarıyla son 32 aydır ilk defa sanayi üretim rakamımız düşüyor. Ama olsun. Düşe kalka büyüyeceğiz. Bunun başka yolu yok. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aylarda bu çok çabuk telafi edilir. Çok kayda değer bir şey olarak görmediğimi ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.

Türkiye'nin dünya ekonomisinden ayrı bir ekonomi olmadığının altını çizen Çağlayan, ''Türkiye, dünyanın tüm ülkelerine 20 binden fazla ürün çeşidiyle ihracat yapan bir ülke. Şu anda son 12 aylık ihracatımız 147 milyar dolar. 147 miyar dolar ihracat yapan bir ülkenin sanayi üretim endeksleri de mutlaka dış etkilenmelere maruz kalacaktır. Ben onları gördüğüm, onları yaşadığım için erken uyarı sistemi olarak 3 ay evvel söylemiştim. Tabii ağustosta aslında belki biraz mevsimsel etkilerin, bilhassa ihracat pazarlarımızın da etkileri yaşanabilirdi. Ama şimdi ayağımızı frenden kaldırdığımız müddetçe, gaz vermeye devam ettikçe bunlar değişecektir'' değerlendirmesinde bulundu.

-''Faiz, enflasyonun anasıdır''-

Faizler konusundaki söylediklerinin yanlış değerlendirildiğini ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:

''Benim faizler konusunda ifade ettiğim şu; üretimin, yatırımın, büyümenin önünü kesmeyecek bir faiz yapısı... Tekrar ifade ediyorum, bunu söylerken de birilerinin rahatsız olduğunu biliyorum, özellikle onları rahatsız etmek için söylüyorum, çok hoşuma gidiyor onların rahatsız olması. Çünkü rahatsız ettiğim kesim, faiz lobisidir. Faiz enflasyonun anasıdır. Altını çizerek söylüyorum. Her ne kadar bu konuda farklı görüşler ileri sürenler olsa da Türkiye'nin bugüne kadar Avrupa'nın birçok ülkesindeki reel faizlerdeki negatif durumu iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bu birincisi. İkincisi de bankacılık sistemiyle ilgili... İki konuyu söylüyorum. Birincisi, bankacılık sisteminin yatırımcıya, sanayiciye, KOBİ'ye yüksek faizlerle kredi kullandırmasını tenkit ediyorum. Ben bunu bugün de yapmıyorum, Ticaret Odası Başkanı iken de yapardım. Ta ki bankacılarımız belli bir izana gelinceye kadar da bunu söylemeye devam edeceğim. Bir diğeri de haksız işlem maliyetleridir. Vatandaştan alınan, hak edilmeyen ve asla gerçeklerle bağdaşmayan işlem maliyetleri...

Bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman gerek yatırımcı gerek tüketici açısından, dolayısıyla büyüme önünde fren yaptıracak olan mekanizmalardır. İfade ettiğim de budur. Bu konu da Merkez Bankası Para Politikası Kurulu önümüzdeki günlerde, aradan aylar geçince onlar zaman zaman icap ediyorlar ama olsun biz alıştık artık, geç de olsa doğruyu görmek bana göre önemlidir, bu konuda yapılacak olan bir düzenleme Türkiye'ye gelecek olan yabancı sermaye açısından sinyal olacaktır. Bahsetmiş olduğum bu faiz yapısı böylesine iddialı bir teşvik sisteminde Türkiye'ye dışarıdan gelecek veya Türkiye'de yatırım yapacak olanlara Türkiye'nin ne kadar iyi yolda olduğunun, faiz rakamların nerede olduğunun ve Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunun bir sinyalidir. Yoksa benim derdim bankalarla uğraşmak değil. Bankalar ayrı benim görevim ayrı.''

-''Türkiye her yıl yatırım hızı artan bir ülke olacak''-

Dünyayı boşu boşuna gezmediklerini anlatan Çağlayan, Türkiye'ye daha çok yatırım geleceğini ve yıl sonuna kadar başta enerji olmak üzere önemli yatırım kararlarını paylaşacaklarını söyledi.

Şu an üzerinde çalıştıkları onlarca yatırım projesi olduğunu kaydeden Çağlayan, ''Önce altyapıların hazırlanması, konunun pişirilmesi, mutfak çalışmalarının yapılması, yer seçimi bittikten sonra bunlar yapılıyor. İnşallah bunları paylaşacağız. Türkiye her yıl yatırım hızı artan bir ülke olacak. Bunları önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bunları ekonomi makamında olduğum için söylemiyorum. Bunları söylerken tüm dünyayı, nüfus yapısını ve rekabetçilik endeksini, avantaj ve dezavantajlarını bilerek söylüyorum. Artık Avrupa'ya yatırımcı gitmiyor. Çünkü Avrupa'nın kendi yatırımcısı zaten temiz hava sahası, oksijen bulacağı alanlar arıyor. Bu noktada Türkiye son derece önemli. Yani bizi izlemeye devam edin'' şeklinde konuştu.

-''CEO'lar tatilden döndü''-

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ise, ''Büyükler değil KOBİ'ler geliyor'' başlığıyla bir gazetede çıkan söyleşisine ilişkin bir soru üzerine, ''O konuşmada, Batı Avrupa'dan bahsediyorduk ve spesifik olarak da otomotiv sektörü konuşuluyordu. Fakat Batı Avrupa'yı ve otomotiv sektörünü kastederek söylediğim bir ifade bir genele teşmil oldu ve bütün dünyadan sanki böyle bir şey varmış gibi bir başlığa dönüştü'' yanıtını verdi.

Sözünün sektör ve bölge dışına çıkarılarak bir üst başlık olarak kullanılmasını anlamlı bulmadığını dile getiren Aycı, ''Geçen gün de 'CEO'lar tatile çıktı, yatırımlar duruyor mu?' başlığıyla bir şey daha okudum. CEO'lar herhalde tatilden döndüler ve bugün size yeni bir yatırım açıklamasıyla devam ediyoruz'' dedi.

3M Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Giuseppe Castaldi ise bir soru üzerine, yeni teşvik sisteminin çok elverişli olduğunu ve herhangi bir eksiği olmadığını kaydetti.