Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Babacan: Küresel kriz henüz bitmiş değil

Babacan: Küresel kriz henüz bitmiş değil

Babacan, "Küresel kriz henüz bitmiş değil. Bu krizin izleri özellikle bankacılık sistemi ve kamu maliyesi üzerinde yıllarca devam edecek" dedi

Giriş: 14 Aralık 2012, Cuma 13:36
Güncelleme: 14 Aralık 2012, Cuma 13:36

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonomik ve finans krizinin henüz bitmediğini belirterek, ''Kriz çözüldü, çözülüyor desek dahi bu krizin izleri özellikle bankacılık sistemi ve kamu maliyesi üzerinde yıllarca devam edecek'' dedi.

Her ülkenin hızla ekonomik yapısını çeşitlendirmesi, pazarlarını çeşitlendirmesi ve aynı zamanda yatırım bazını genişletmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ABD Ticaret Odası arasında imzalanan mutabakat zabtının, her iki tarafın mensupları için de yeni pazar imkanları oluşturacağına ve bu kriz döneminde özellikle ihracat pazarlarının genişletilmesine faydalı olacağına inandığını bildirdi.

Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla TOBB ile ABD Ticaret Odası arasında mutabakat zabtı imzalandı.

Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlenen imza törenine, Başbakan Yardımcısı Babacan'ın yanı sıra, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile ABD Ticaret Odası Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Sorumlusu Lionel C. Johnson ve ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Francis J. Ricciardone katıldı.

Babacan, burada yaptığı konuşmada, geçirdiği ameliyat nedeniyle imza törenine katılamayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a geçmiş olsun dileklerini iletti, kendisine acil şifalar diledi.

Türkiye ile ABD'nin dost ve müttefik iki ülke olduğunu belirten Babacan, paylaşılan ortak değerler ve ideallerin, işbirliği için çok güçlü bir zemin oluşturduğunu söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın, 2009 yılı Nisan ayında ilk deniz aşırı resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini anımsatan Babacan, şunları kaydetti:

''Ve yine Sayın Obama'nın deyimiyle, Türkiye ile ABD ilişkilerinin seviyesinin 'model ortaklık' olması... Yani ileri düzeyde ortaklık olması. Bu da bizim arzu ettiğimiz bir hedef. Sayın Obama'nın ziyaretinden sonra Dışişleri Bakanı Sayın Hillary Clinton'la beraber siyasi ilişkilerimizin oldukça gerisinden gelmekte olan ekonomik ilişkilerimizi nasıl ilerletebileceğimizi çalışmaya başladık ve her iki taraftan da üst düzey, hükümet seviyesindeki katılımla, yeni bir mekanizmanın, yeni bir organizasyon yapısının faydalı olacağını düşündük ve nihayetinde, 2009 yılı Aralık ayında, sayın Başbakanımızın Washington ziyareti sırasında Başkan Obama ile birlikte bu yeni yapı açıklandı.

Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi adını verdiğimiz bu yapıyla, her iki taraftan ilgili devlet birimlerinin bir arada çalışabileceği, her iki taraftan da aşağı yukarı 50-60 kadar devlet yetkilisinin bir araya gelip beraberce gündemi gözden geçirdiği, beraberce sorunları çözmek için uğraştığı ve yine beraberce yeni adımlar için çalışacağı bir formatı oluşturmuş olduk.''

Bu işbirliği çerçevesinin ilk toplantısını 2010 yılında Washington'da gerçekleştirdiklerini, ikinci toplantının ise bu yıl Türkiye'de yapıldığını anımsatan Babacan, her iki tarafta da iş konseyleri kurduklarını söyledi.

Babacan, bunun da iş dünyasının görüşlerinin, söz konusu çalışmaya yansıtılması açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti.

-''İlk uygulama etkinliklerinden birisi Washington'da gerçekleştirilecek''-

Buna karşın, özellikle iş dünyasını bu sürece daha aktif ve daha güçlü bir yapıyla katabilmek için TOBB ile ABD Ticaret Odası arasındaki mutabakat zabtı ve yaklaşık 1,5 yıllık bir ortak çalışma programının çok önemli olacağını anlatan Babacan, şöyle devam etti:

''Geçen sene ABD Ticaret Odası Başkanı Türkiye'yi ziyaret ettiğinde kendisiyle uzun bir görüşme yaptık ve Amerikan Ticaret Odası'nın, Türkiye ile olan ilişkilerde mutlaka çok daha aktif olması gerektiği konusundaki görüşlerimi kendisine ilettim. Hatta somut önerilerde de bulundum. 3 hafta önce sayın başkan yardımcısı, bir heyetle Türkiye'ye geldiğinde de bunların biraz daha detaylarını konuştuk ve işte 3 hafta gibi kısa bir süre içinde bu teklifler somutlaştı ve bir mutabakat metni haline geldi. Bu mutabakat metni çerçevesinde Türkiye'ye Amerika'dan heyetler kabul edeceğiz, Türkiye'den ABD'ye heyetler göndereceğiz ve bunun Washington'daki açılışı inşallah kısmet olursa, Sayın Başbakanımızın ilk ABD ziyaretinde yapılacak. Yani bugünkü anlaşmanın ilk uygulama etkinliklerinden birisi Washington'da gerçekleştirilmiş olacak. Arkasından ABD'de yapacağımız bir Türkiye Haftası programıyla, bazı eyaletlerde ve bazı şehirlerde 1 hafta boyunca Türk iş dünyası temsilcilerini Amerikan iş dünyası temsilcileriyle buluşturmuş olacağız.''

-''Mutabakat metni, önümüzdeki 1,5 yılın etkinliklerini tanımlayacak''-

Bu programı çok önemli gördüğünü belirten Babacan, özellikle iş adamlarının birbirini daha yakından tanıması ve Amerika'nın pek çok eyaletinde Türkiye'nin daha iyi anlaşılır olmasının kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

Bu mutabakat metninin, önümüzdeki 1,5 yılın etkinliklerini tanımlayacağını anlatan Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Ancak ben bunu, açıkçası sadece bir ısınma egzersizi olarak görüyorum. 2014 sonrası için de daha yoğunlaştırılmış bir çalışmanın çok olumlu sonuçlar getireceğine inanıyorum. Biliyorsunuz küresel ekonomik ve finans krizi halen devam ediyor, bu kriz henüz bitmiş değil. Kriz çözüldü, çözülüyor desek dahi bu krizin izleri özellikle bankacılık sistemi ve kamu maliyesi üzerinde yıllarca devam edecek. Pek çok ülkenin, özellikle kamu maliyesi açısından baktığımızda, bütçe açıklarını ve borç stoklarını normale döndürmesi yıllar alacak, hatta belki 10 yıllar. Her ülkenin hızla ekonomik yapısını çeşitlendirmesi, pazarlarını çeşitlendirmesi ve aynı zamanda yatırım bazını genişletmesi gerekiyor. İşte TOBB ile Amerikan Ticaret Odası arasındaki bu işbirliğinin, her iki tarafın mensupları için yeni pazar imkanları oluşturacağına ve bu kriz döneminde özellikle ihracat pazarlarının genişletilmesine faydalı olacağına inanıyorum. Yine yatırımların artması için de bu işbirliğini çok çok önemsediğimi söylemek istiyorum. Yakalamış olduğumuz bu pozitif ivmenin daha sonraki yıllarda da güçlenerek süreceğine inanıyorum.''

AA