Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK), 18 Aralık tarihli toplantı özetinde, öncü göstergelerin işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun aralık ayında da azalış kaydedeceğine işaret ettiği belirtildi.

Kurulun, 18 Aralık tarihli toplantı özetinde yer alan enflasyon gelişmeleri başlıklı bölümde, kasım ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,38 oranında arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 6,37'ye gerilediği hatırlatıldı.

Yıllık enflasyondaki düşüşün büyük ölçüde işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklandığı belirtilen toplantı özetinde, maliyet ve talep yönlü gelişmelerin etkisiyle temel enflasyon göstergelerinin aşağı yönlü eğilimini sürdürdüğü ve hizmet fiyatlarının ılımlı seyrini koruduğu belirtildi.

Toplantı özetine göre, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon kasım ayında 3,5 puan azalışla yüzde 4,32 oranına geriledi. Yılın üçüncü çeyreğinde yükselişte olan mevsimsellikten arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatlarında, taze meyve ve sebze fiyatlarının etkisiyle, son iki ayda keskin düşüş gözlendi. Öncü göstergeler işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun aralık ayında da azalış kaydedeceğine işaret ediyor. İşlenmiş gıda grubunda, buğday fiyatlarındaki seyre paralel olarak ekmek ve tahıllar grubundaki fiyat artışları sürerken, diğer işlenmiş gıda fiyatlarındaki artış eğilimi de son iki ayda belirginleşti. Buna karşın, yıllık işlenmiş gıda enflasyonu baz etkisi ile yüzde 9,13'e geriledi. Enerji grubunda ise yıllık enflasyon, kasım ayında sınırlı bir oranda gerilese de, yüzde 14,5'lik yüksek seviyesini koruyor.

Hizmet grubunda yıllık enflasyonun yüzde 7 seviyesindeki seyrini sürdürdüğü belirtilen özette, ''Kasım ayında yıllık enflasyon haberleşme hizmetleri ve kirada yükselirken ulaştırma hizmetleri ile diğer hizmetlerde gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış fiyatlar ve yayılım endeksi hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyrin sürdüğüne işaret etmektedir'' denildi.

Temel mal grubu enflasyonundaki yavaşlama eğilimi sürüyor. Kasım ayında yıllık enflasyon giyim grubunda yükselirken, diğer alt gruplarda geriledi. Yavaşlamanın belirgin olarak gözlendiği dayanıklı tüketim mallarında fiyatlar bir önceki yıl seviyesine geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış veriler kasım ayında temel enflasyon göstergelerinin ana eğilimlerindeki görece düşük oranlı seyrin sürdüğüne işaret ediyor.

Özette, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki seyrin katkısıyla kısa vadede enflasyondaki düşüşün devam edeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

-Enflasyonu etkileyen unsurlar-

2012 yılı üçüncü çeyreğine dair gayri safi yurt içi hasıla verilerinin, iktisadi faaliyetin yavaşlayarak da olsa ılımlı bir seyir izlediğini teyit ettiği ifade edilen özette, nihai yurt içi talep özel yatırım talebinde görülen belirgin düşüşün etkisiyle bir miktar gerilediği belirtildi.

Özete göre, mal ve hizmet ihracatı artış eğilimini korurken ithalat talebinin gerilemesi sonucu net ihracat büyümeye en yüksek katkı yapan harcama bileşeni olmaya devam etti. Nihai yurt içi talepteki gerileme ihracat talebindeki artış ile birlikte değerlendirildiğinde ekonomideki dengelenme sürecinin devam ettiği görülüyor.

Kurul, sanayi üretim endeksinin ekim ayında bir önceki aya kıyasla gerilediği, ancak bu gelişmenin iktisadi faaliyetin son çeyrekteki ana eğilimini tam olarak yansıtmadığı değerlendirmesinde bulundu. Zira, fiili ve resmi tatil günleri arasındaki ayrışma üretimin son aylarda dalgalı bir seyir izlemesine neden oldu. Ayrıca, imalat sanayi firmalarının sipariş beklentileri ve PMI endeksinde görülen artışlar iktisadi faaliyetin gelecek dönem seyrine ilişkin olumlu sinyaller içeriyor. Güven endeksleri ve kredi büyümesi verileri de bu görünümü destekliyor.

Son dönemde açıklanan veriler, küresel büyümedeki yavaşlamaya rağmen pazar ve ürün çeşitlemesinin desteğiyle ihracatın artış eğilimini koruduğuna işaret ediliyor. İthalatın ise gelecek aylarda iç talepteki artışa bağlı olarak bir miktar hızlanacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen Kurul, kısa vadede 12 aylık birikimli cari dengedeki iyileşmenin yavaşlayarak da olsa devam edeceğini öngörüyor.

Mevsimsellikten arındırılmış toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 2012 yılı eylül döneminde bir önceki döneme göre artış gösterdi. Bu dönemde, işgücüne katılım oranlarının istihdama kıyasla daha hızlı artması işsizlik oranlarının yükselmesine yol açtı. Tarım dışı istihdam inşaat ve hizmet sektörlerinin etkisiyle artarken, sanayi istihdamında düşüş devam etti. Ekim ayında beklentilerin üzerinde azalan sanayi üretiminin kasım ayında yüksek oranlı bir artış göstereceği tahmin ediliyor. Ayrıca, PMI istihdam değeri ve İktisadi Yönelim Anketi göstergeleri arasında yer alan istihdam beklentisi verileri kasım ayında iyimser bir seviyede bulunuyor. Diğer öncü göstergeler de tarım dışı istihdamdaki ılımlı artışların devam edeceğine işaret ediyor. Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizlikler önümüzdeki dönemde yatırım ve istihdam artışını sınırlayabilecek bir diğer unsur olarak önemini koruyor.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) toplantı özetinde, yurt içi nihai talebin ılımlı seyretmeye devam ettiği ve ihracatın ise küresel büyümenin zayıflamasına rağmen artış eğilimini koruduğu kaydedildi.

Kurulun, 18 Aralık tarihli toplantı özetinde yer alan ''Para Politikası ve Riskler'' başlıklı bölümünde, son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetin hem seviyesinin hem de kompozisyonunun beklenen doğrultuda seyrettiğini gösterdiği belirtildi.

Toplantı özetine göre, iç ve dış talep arasındaki dengelenme öngörüldüğü şekilde sürüyor. Yurt içi nihai talep ılımlı seyretmeye devam ederken, ihracat ise küresel büyümenin zayıflamasına rağmen artış eğilimini koruyor. Bu doğrultuda, toplam talep koşulları enflasyondaki düşüşü desteklerken, cari işlemler açığı kademeli olarak azalmaya devam ediyor.

Kurulun, yılın son çeyreğinden itibaren iktisadi faaliyetin daha güçlü bir eğilim sergileyeceği tahminine yer verilen özette, şunlar ifade edildi:

''Nitekim Merkez Bankası'nın yıl ortasından itibaren uyguladığı destekleyici likidite politikasının ve risk iştahındaki göreli iyileşmenin etkisiyle son dönemde güven endekslerinde ve kredi büyümesinde kayda değer bir artış gözleniyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebin büyümeye daha fazla katkı yapacağı öngörülüyor. Bununla birlikte Kurul, gerek fiyat istikrarı gerekse finansal istikrar açısından kredilerin ve iç talebin sürdürülebilir oranlarda büyümeye devam etmesinin önemini bir kez daha vurguladı. Bu bağlamda, son aylarda piyasa faizlerinde gözlenen belirgin düşüşün iç talep ve krediler üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecektir.

Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin katkısıyla enflasyonun yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu tahminine kıyasla oldukça düşük bir düzeyde gerçekleşeceğini öngörüyor. Temel enflasyon göstergelerinin de maliyet ve talep yönlü unsurların desteğiyle kısa vadede aşağı yönlü eğilimini koruması bekleniyor. Ayrıca yakın dönemde enflasyon beklentilerinde iyileşme eğilimi gözleniyor. Bununla birlikte, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve enerji fiyatlarındaki artışların dolaylı etkileri orta vadeli enflasyon görünümü açısından yakından izleniyor.''

-''Ekonomik dayanıklılık açısından ihtiyatlı maliye politikaları kritik önem taşıyor''-

Kurul'un, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirttiği toplantı özetinde, şunlar kaydedildi:

''Bu doğrultuda Kurul, finansal istikrarı desteklemek amacıyla, politika faizini sınırlı oranda düşürürken zorunlu karşılıklara ilişkin ölçülü adımların atılmasını uygun bulmuştur. Bu çerçevede, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının ve Türk lirası zorunlu karşılıkların altın cinsinden tesis edilen dilimlerine ilişkin rezerv opsiyonu katsayısının sınırlı oranda artırılmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ölçülü bir ayarlamanın gündeme alınabileceği ifade edilmiştir.''

Toplantı özetine göre, son aylarda Türkiye'ye yönelik göreli risk algılamasında iyileşme gözlense de küresel ekonomiye dair belirsizlikler sürüyor. Dolayısıyla Kurul, para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağını belirtti. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edileceği, Türk Lirası fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağı ifade edildi.

Kurulun para politikası stratejisini oluştururken maliye politikasına ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiği vurgulanan özette, ''Mevcut dönemde fiyat istikrarına ve finansal istikrara yönelik öngörüler yapılırken Orta Vadeli Program'da belirlenen çerçeve esas alınıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılıyor. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir'' denildi.

Küresel konjonktürdeki belirsizliklere karşı ekonominin dayanıklılığının korunması açısından ihtiyatlı maliye politikalarının kritik önem taşıdığı dile getirilen özette, ''Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi, ülkemizin kredi riskindeki göreli iyileşmeye katkıda bulunarak fiyat istikrarını ve finansal istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refahı destekleyecektir. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır'' ifadeleri yer aldı.