Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2. nükleer santral yapımı konusunda, Güney Kore'nin yarıştan biraz daha kopmak üzere olduğunu belirtti.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) sosyal tesislerinde enerji muhabirleriyle kahvaltıda bir araya gelen Bakan Yıldız, 2012 yılında enerji sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirip gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Genel anlamda 2012'nin iyi geçtiğini ifade eden Yıldız, özellikle Türkiye'nin büyüyen ve değişen yüzünün enerji sektöründeki bir yansıması olarak son 10 yılda kurulu gücün hemen hemen 2 katına çıktığını ifade etti. Yıldız, 2012'de devreye alınan santrallerle beraber 57 bin megavat civarında bir kurulu güce ulaşıldığını bildirdi.

Bu gücün, AB üyesi ülkelerden önemli bir kısmının kullandığının üzerinde olduğuna işaret eden Yıldız, Türkiye'nin büyüyen ekonomisini yine büyüyen enerji sektörü ile güçlendirmeye devam ettiğini söyledi.

Özellikle 2012'de devreye alınan 4 bin 100 megavatın önemli kısmının yenilenebilir enerji kaynağı niteliğinin sevindirici olduğunu dile getiren Yıldız, doğalgazın elektrik üretimindeki payının ise düşmesini istediklerini kaydetti.

HES'lerle alakalı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın kabul yaptığı bütün santraller için yaklaşık 175 bin km yol katedildiğini ifade eden Bakan Yıldız, 2011'de 106 santral devreye girerken, bu yıl yüzde 16'lık bir artışla beraber 124 santralin devreye alındığını vurguladı. Taner Yıldız, bunların toplam değerinin 8-8,5 milyar lira civarında olması öngörülürken 10 milyar liraya yakın bir rakama ulaşıldığı bilgisini verdi.

Geçen yıl bin 232 megavat civarında doğalgaz santralinin devreye alındığını, 2012'de bunun 799 megavat olduğunu anlatan Yıldız, toplam santral sayısının 643'ten 767'ye çıktığını bildirdi.



-''2013'e dev yatırımla girilecek''

Bakan Yıldız, 2013'e dev bir yatırımla gireceklerini belirterek, şöyle konuştu:

''Eğer bir aksilik çıkmazsa 3 Ocak'ta Afşin-Elbistan Havzası'yla alakalı bir anlaşma imzalıyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri'yle beraber yapacağımız ve hükümetlerarası anlaşmaya çevireceğimiz bu yapı, Türkiye'ye toplam 8 bin megavat civarında ek bir kapasite getirmiş olacak. Bu yerli kaynaklarla beraber yapılmış olacak. Özellikle Afşin-Elbistan bölgemizin istihdamı, tekrar yapılanması, sosyal projeleri açısından önemli bir atak sağlamış olacak. Bu da 10-12 milyar dolara çıkabilecek bir proje. Bu açıdan da gayet iyi bir çıkış olarak bunu görüyoruz. Özellikle yerli kömür olması bizi daha da heyecanlandırıyor.''

Gelecek yıl Elektrik Piyasası Kanunu, Doğalgaz Piyasası Kanunu, Türk Petrol Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu gibi çalışmaları TBMM'ye sunacaklarını ifade eden Yıldız, bu düzenlemelerin liberalleşen, serbestleşen, dinamik bir nitelik kazanan enerji sektörünü daha da canlandıracağını vurguladı.

Yıldız, kamunun özel sektörle makul oranda paylaştığı bütün bu yetkilerin özel sektörün işini kolaylaştırmada kullanılacağına işaret ederek, ''Çıtayı, özel sektörün payını biraz daha yükseltiyoruz. Bunların yüzde 75'lere ulaşmasını 2013 yılında sağlamış olacağız. Özelleştirme politikalarımızla beraber gerek güç santrallerinin gerek elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirmesini inşallah bir aksilik olmazsa 2013'te tamamlamış bir Türkiye göreceğiz'' dedi.

2012'nin, tüm zamanların ham petrol fiyatı açısından en yüksek değerden kapandığına dikkati çeken Yıldız, ortalama 110 dolarlık bir fiyatın tarihte olmadığını söyledi. Yıldız, bütün bu maliyetleri vatandaşlara en az yük getirecek şekilde düzenlemeye çalıştıklarını dile getirdi.

Taner Yıldız, 2012'de hayata geçirdikleri projelerden TANAP'ın yerinin ayrı olduğuna, bu projenin ülkedeki istihdamı ciddi anlamda etkileyeceğine vurgu yaptı.

Özel sektörden 2013'te de benzer ataklar beklediklerinin altını çizen Yıldız, ''Bütün projelerimizde en fazla dikkat eden yönlerden biri hiçbir projemizde, nükleer güç santralleri de dahil olmak üzere hazine garantisi vermedik. Türkiye, 10 yıl önceki Türkiye değil. Kendi ayakları üzerinde duran bir enerji sektörü oluşturmaya gayret ettik'' diye konuştu.

Bakan Yıldız, Türkiye'deki petrol ürünlerinin fiyatlarına yönelik soru üzerine, 2012 yılında petrol ürünleri üzerinden oluşan verginin 46 milyar liranın üzerinde olduğunu söyledi.



-2. nükleer santral

2. nükleer santral konusundaki soruları da yanıtlayan Yıldız, bu konuda Japonya, Güney Kore, Çin ve Kanada'dan 4 firmayla müzakereleri yürüttüklerini anımsattı.

Japonya'da hükümet değişiklikleri, Güney Kore'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu süreci etkilediğini anlatan Bakan Yıldız, şu bilgileri verdi:

''Bizim kaybedecek zamanımız olmadığı için ben yıl sonunda da belli açıklamalar yapacağımı söylemiştim. Bugün Güney Kore bu yarışta biraz daha geride kaldı. Güney Kore'nin bu yarıştan biraz daha kopmak üzere olduğunu söylemem lazım. Yeni cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber çok farklı bir teklif getirmedikleri takdirde şu ana kadar yaptıkları teklifin çok geçerli olabilecek bir teklif olmadığını söylemem lazım. Buna rağmen 'bu yarıştan kopmak istemediklerini ve bu sürecin içinde kalmak istediklerini' belirttiler. Bunu kendileri verecekleri teklifle beraber ortaya koyacaklar.

Biz Türkiye ekonomisine hiçbir şekilde bir yük olmadan ve hazine garantisi oluşturmadan, hazine garantisi vermeksizin Türkiye'nin en büyük 3 projesini gerçekleştirmiş olacağız: 1. nükleer santral, 2. nükleer santral ve Afşin-Elbistan Kömür Havzası'nın değerlendirilmesi. Bunların toplam değeri 56 milyar dolar ve hiçbirine hazine garantisi vermeyeceğiz. Bize gelen teklif, Güney Kore 'bu manada hazine garantisi verebilir misiniz' dedi, bir hazine garantisi istemek şeklinde olursa, bu bizim kırmızı çizgimizdir. Kendi ayakları üzerinde koşabilen bir enerji sektörü için bu şartı kabul etmemiz söz konusu değildir.''

Bakan Yıldız, enerji sektöründeki doğrudan yatırım miktarı konusundaki soru üzerine, Akkuyu Nükleer Santrali için geçen yıl 700 milyon dolar, 2012'de 800 milyon dolarlık ödenmiş sermaye aktarıldığını, 2013'te bu rakamın 2,4 milyar dolara çıkmasını beklediklerini bildirdi.



-3 nükleer santral

3. nükleer santralin yer seçimiyle alakalı 1,5-2 yıllık bir çalışma olduğunu anlatan Taner Yıldız, şöyle konuştu:

''Çalışma minimum 4-5 yerde yapılacak ve 2. nükleer santralin ilanından sonra o firmanın bu çalışmayı da yapmasını isteyeceğiz. Burada kaybettiğimiz yaklaşık 1-1,5 yılı, Fukuşima kazasından sonra Japonya'nın teklifinin bir nevi askıya alınmış olması, oradaki hükümetlerin değişiyor olması, onların teklifini çok ciddi manada etkiledi. Biz burada kaybettiğimiz süreyi 3. nükleer santralin yerinin tespitiyle beraber telafi etmeyi düşünüyoruz.

2. nükleer santrali yapacak firma, bu çalışmayı da yapabileceklerini tekliflerinin arasına koyuyor. Bu ayrı bir mühendislik çalışması. 2. nükleer santrali alacak firmanın 3. nükleer santralin yer seçimiyle alakalı mühendislik çalışmasının içerisinde de olacağını söylemek istedim. Yoksa 3. nükleer santrali de ikinciyi alana vermek gibi bir şey söz konusu değil. O apayrı bir süreç ama onun için de teklif vermek isteyen firmalar olabiliyor. O şu andaki konumuz değil. Biz 2023 yılında Türkiye'nin bu hedeflerinde 1. ve 2. nükleer santralin işletmeye alındığı, 3. nükleer santralin de inşaatının devam ettiği bir Türkiye görmek istiyoruz.''

Taner Yıldız, santralin yapılacağı yer konusunda ''güçlü olan yer'' denildiğinde spekülatif konuların açılacağını ve bunun doğru olmayacağını söyledi.

Yıldız, ''İğneada bunların arasında var mı? sorusuna karşılık, ''İsimler arasında geçiyor'' dedi.