Ergün: Melek yatırımcılar hakikaten melek olmalı
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Melek yatırımcıların hakikaten melek olması lazım" dedi
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, melek girişimcilik ve risk sermayesi fonlarının Türkiye'de yeni yeni ön plana çıktığını belirterek, ''Ama melek yatırımcıların hakikaten melek olması lazım. Kar etsinler ama şeytanca planlarla çocukları, 'nasılsa bunlar bir şey bilmez' düşüncesiyle yarı yolda bırakmak, onları kısa zamanda bertaraf etmek gibi düşünceleri de olmamalı'' dedi.
Bakan Ergün, Ernst&Young'ın Yılın Girişimcisi yarışmasının ödül töreninde Türkiye için yatırım, üretim ve ihracat yapan, istihdam sağlayan tüm girişimcilere teşekkür ederek, Türkiye'nin son 10 yıl içinde kaydettiği sosyal ve ekonomik başarılarda iş dünyasının önemli bir payı bulunduğunu söyledi.
Ekonomik ve mali istikrarı oluşturduklarını, ekonomideki riskleri bertaraf ettiklerini ve diplomasi yoluyla yeni kanallar açmaya çalıştıklarını anlatan Ergün, Türkiye'de girişimcilerin gereğinden fazla risk taşıdıklarını, kendilerinin bu riskleri önemli oranda azalttıklarını ifade etti.
Bugünün dünyasında özellikle yazılım gibi alanlarda genç insanlar tarafından kurulan firmaların çok kısa bir sürede küresel fenomenlere dönüşebildiğine dikkati çeken Ergün, ''Türkiye'nin genç ve büyük nüfusunu dikkate aldığımızda, önümüzdeki 10 yıl içinde çok başarılı firmaların doğuşuna tanıklık edeceğimizi düşünüyorum. Mesela bu yarışmayı 2020 yılında kazanacak olan arkadaşımız, büyük ihtimalle daha şirketini kurmadı'' diye konuştu.
Türkiye'nin 10 yıl içinde yaşadığı ekonomik gelişmelere rağmen, dünyanın en büyük 500 markası içinde henüz bir markası olmadığına işaret eden Ergün, 2023 hedeflerinden birini de dünyaca bilinen en az 10 küresel marka oluşturmak şeklinde belirlediklerini söyledi.
Ergün, ''Bu 10 markayı oluşturacak arkadaşlarımızın bir kısmı, büyük ihtimalle henüz kendi işlerini kurmadı. Yapabilirler mi? Yapabilirler... Bugünkü ekonomik atmosfer herkese büyük fırsatlar sunuyor. Yeter ki siz o fırsatlardan yararlanmasını bilin. Fırsatlar hazırlıklı beyinle için fırsattır. Fırsatlardan istifade etmeye daha açık bir Türkiye var artık'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin en önemli konularının başında girişimciliğin geldiğini belirten Ergün, son 10 yılda, gerek özel sektör yatırımlarındaki artışlardan, gerekse açılan şirket sayılarından, girişimcilik konusunda bir atılım içinde olunduğunu, ekonomi, sosyal hayat, siyaset ve hukuk sistemindeki belirsiz alanlar netlik kazandıkça, girişimcilerin kendi işini kurmaya olan istek ve kararlılığının arttığına dikkat çekerek, ''Küresel Girişimcilik Monitörü'nün raporlarına baktığımızda da bu gerçeği net bir şekilde görebiliyoruz'' dedi.
5-6 sene önce ilk ve orta öğretim mezunlarının, girişimcilik konusunda Türkiye'de yüksek öğretim mezunlarından daha hevesli, daha cesur olduğunu ancak, 2012'ye gelindiğinde artık yüksek öğrenim mezunlarının da girişimcilik konusunda son derece motive olduğunun gözlendiğini belirten Nihat Ergün, ''Bunu Kayserililer'den net görebiliriz. Kayserililer önceden okumayanı girişimci yapıyorlardı şimdi okuyanı da girişimci yapıyorlar. Aynı rapora göre Türkiye 2012 yılında girişimcilik faaliyetlerinde yüzde 12,27'lik oranla 30 ülke arasında 17. sırada yer almıştır. Önceki yıllara göre önemli bir yükseliş oldu'' diye konuştu.
-30 bin liraya kadar geri ödemesiz, 70 bin liraya kadar da geri ödemeli destek-
Hükümet olarak, girişimcilik konusuna büyük bir önem verdiklerini kaydeden Ergün, ''KOBİ stratejimizdeki en önemli eylemlerden biri olan Girişimcilik Konseyi'ni geçtiğimiz yılın başında kurduk. Kamudan ve özel sektörden temsilcilerin yer aldığı bu konsey, girişimcilik politikalarının hazırlanması konusunda bize büyük katkı sağlıyor. KOSGEB ve YÖK arasında imzaladığımız bir protokolle, üniversitelerde girişimcilik derslerinin müfredatlara daha ciddi bir şekilde girmesini sağladık ve üniversitelerde girişimcilik yarışmaları başlattık. Bu yarışmalarda projesi başarılı bulunan öğrenci, projesini gerçekleştirmek için önemli finansal desteklerle karşılaşıyor'' şeklinde konuştu.
Üniversiteleri bu konulara daha da teşvik etmek için Yenilikçi ve Girişimci Üniversite Endeksi'ni hazırladıklarına değinen Ergün, bu konuda bir yarış olmasını istediklerini, bu yıl üniversite sınav tercihleri yapılmadan önce endeksin sonuçlarını açıklayacaklarını, girişimciliğe ve yenilikçiliğe önem veren öğrencilerin tercihlerini buna göre yapabileceklerini söyledi.
Ergün, ''KOSGEB aracılığıyla, ülkemizin her yerinde girişimcilik eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimlerden yararlanan arkadaşlarımıza, bir iş planı hazırlamaları halinde, kendi işlerini kurmaları için 30 bin liraya kadar geri ödemesiz, 70 bin liraya kadar da geri ödemeli destek sağlıyoruz. Son 3 yıl içinde girişimcilik eğitimi alanların sayısı 120 bini aştı. KOSGEB desteğinden yararlanarak kendi işini kuranların sayısı ise 6 bini geçmiş durumda. Hedefimiz her yıl en az 5 bin gencimizin bu destekten yararlanarak kendi işlerini kurmalarıdır. İyi olan şu, girişimcilik eğitimi alanların en az yarısı kadın. Girişimcilik desteği alanlarında yüzde 46'sı kadın. Türkiye kadınıyla erkeğiyle girişimcilik konusunda önemli bir seferberliğe girmiş bulunuyor'' değerlendirmesinde bulundu.
-10 milyon lira olan Teknogirişim Sermayesi Desteği bütçesi 50 milyon liraya çıktı-
Yenilikçilik ve girişimcilik kavramlarını buluşturan projelere ayrı bir önem verdiklerini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
''Mesela Bakanlığımızın Teknogirişim Sermayesi Desteği ile üniversite mezunu gençlerimize, teknolojik fikirlerini ürüne dönüştürmeleri ve ticarileştirmeleri için 100 bin lira hibe desteği sağlıyoruz. Bugüne kadar bu şekilde 740 arkadaşımızı destekledik. Her yıl 100 gencimizi destekleyelim diye yola çıkmıştık. Ama kısa zamanda gördük ki ilgi büyük. Geçen yıl her yıl 500 arkadaşımızı destekleme kararı verdik. Bütçemiz 10 milyon liraydı, bunu 50 milyon liraya çıkardık.
Bu yıl bilişim, malzeme teknolojileri, biyoteknoloji, enerji gibi sektörlerin ağırlıkta olduğu 1.539 başvurunun yapılması son derece önemlidir. Şimdi seçmeler başladı, 500'ünü destekleyeceğiz. Bu başvurular içinde ilaç tasarım süreçlerini düşük maliyetle yapan bir sistem tasarımı, ağır metal atıkları biyoteknolojik yöntemlerle bertaraf etme projesi, kanserli hücreleri ısı yöntemiyle yok eden yerli cihaz tasarımı gibi örnekler olması, bu programın değerini göstermektedir.''
Bu önemli programı geliştirmek için Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) aracılığıyla ikinci bir aşamada da destek verdiklerini söyleyen Ergün, başlangıçta 100 bin lira olan desteğin ikinci aşamada 550 bin liraya çıktığını bildirdi.
Özellikle yazılım sektöründeki teknogirişimcilerden her yıl 10 tanesini ABD'de Silikon Vadisi'ne bir aylığına gönderdiklerini anlatan Ergün, ''İlk defa bu yıl 10 arkadaşımız gitti. Orada hem diğer firmaların neler yaptıklarını gördüler, hem de kendi işleriyle ilgili önemli temaslar kurdular. Mesela Serdar Raşit Alemdar isimli teknogirişimcimiz, spor oyunlarının eş zamanlı analiziyle ilgili teknoloji geliştirdi. Arkadaşımız ABD'de bu çalışmasıyla ilgili 3 futbol takımıyla anlaşma yaptı. Yine Kaan Aydın isimli arkadaşımız, otomotiv sanayisinde geliştirdiği projesine 500 bin lira da başka yerden başlangıç sermaye desteği buldu'' dedi.
-''Girişimcilik Strateji Belgesi'ni en geç bu yıl sonuna kadar uygulamaya başlayacağız''-
Başlangıç destekleri, iş melekleri, risk sermayesi gibi alternatif finansman araçlarını geliştirmek için de çalışmalar yürüttüklerin değinen Ergün, ''Melek girişimcilik, risk sermayesi fonları Türkiye'de yeni yeni ön plana çıkan hadiseler. Ama melek yatırımcıların hakikaten melek olması lazım. Kar etsinler ama şeytanca planlarla çocukları, 'nasılsa bunlar bir şey bilmez' düşüncesiyle yarı yolda bırakmak, onları kısa zamanda bertaraf etmek gibi düşünceleri de olmamalı. Şeytan da bir melek sonuçta. Ya da Azrail gibi davranmamalılar, kısa zamanda fırsatını bulur bulmaz çocukların canını almak gibi... O da bir melek. Bizim hakikaten iyilik meleği olmamız lazım. Yol göstermeli, yardımcı olmalıyız. Sonunda bizim de onun da kazanacağı formül ve anlayışla çalışan bir yaklaşım içinde olursak melek yatırımcıların girişimcilere destek konusunda çok önemli adımlar atacaklarına inanıyorum. Mevzuat altyapısı eksikliği vardı, bu eksikliği de önemli oranda tamamladık'' diye konuştu.
Girişimcilik Stratejisi ve Eylem Planı için hazırlıklarının sürdüğünü belirten Ergün, ''Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde oldukça faydalı bir çalıştay gerçekleştirdik. Girişimcilik kültürünü artırmak, alternatif finansman kaynaklarını çeşitlendirmek, girişimcilere verilecek eğitim ve danışmanlık hizmetlerini artırmak gibi hedefler için önemli eylemler belirlendi. Hepimiz için değerli bir yol haritası olacak Girişimcilik Strateji Belgesi'ni de en geç bu yıl sonuna kadar uygulamaya başlayacağız'' dedi.
Özellikle ekonomide uyguladıkları politikaların nihai amacının bir tane daha işletmenin kurulması, bir kişinin daha işe kavuşması olduğunu dile getiren Ergün, mevcut firmaların daha nitelikli hale gelmeleri, yeni ve rekabetçi firmaların kurulması sayesinde 2023 hedeflerine ulaşılabileceğini, bu nedenle girişimcilik konusundaki başarılı örneklerin tespit ve takdir edilmesinin bütün toplum için büyük önem taşıdığını kaydetti.
KOSGEB aracılığıyla yılın başarılı girişimcilerine yönelik bir ödül töreni düzenlemeye başladıklarını belirten Ergün, ''Bu yıl ilk defa düzenlenen bu etkinliğe Sayın Başbakanımızın da katılmış olması, tüm girişimciler için büyük bir moral oldu. Ben Türkiye'nin önümüzdeki süreçte çok daha başarılı girişimciler çıkaracak bir potansiyeli olduğuna inanıyorum'' ifadelerini kullandı.
Ergün, Ernst&Young'ın düzenlediği Yılın Girişimcisi yarışmasında ABD birincisi seçilen ABD'nin en büyük yoğurt üreticilerinden Chobani'nin kurucusu Erzincanlı Hamdi Ulukaya'nın da Türkiye insanın taşıdığı potansiyeli gösteren önemli örneklerden biri olduğunu dile getirdi.
Bakan Ergün, konuşmasının ardından Yılın Girişimcisi yarışmasında Türkiye birincisi olan Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şükrü Bozluolçay'a plaket verdi.
AA