Şimşek: Japon kaynaklı yatırımda artış olacak

Şimşek, şirketlerle ortaklık kuran yatırımcılarla da bir araya geldiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Onların da yoğun bir ilgisi söz konusu. Zaten son yıllarda epey birleşmeler, satın almaların olduğunu görüyorsunuz. İngiltere'deki Japon firmalarının üst düzey yatırımcılarıyla da buluştuk. Çünkü Japonya genelde Orta Doğu ve Avrupa Bölgesini Londra'dan idare ediyordu. Onlarla bir araya gelmemiz şunu gösterdi; hakikaten Türkiye'ye Japonlar'ın tekrar ilgisi var. Önümüzdeki dönemde muhtemelen Japonya kaynaklı yatırımlarda bir artış söz konusu olacak. Birkaç örneğini de geçen yıl içerisinde gördük.''

-''Özelleştirme süreci devam edecek''-

Özelleştirmelerle ilgilenen kesimlerin bulunduğunu anlatan Şimşek, ''Özelleştirme süreci devam edecek. Önümüzdeki dönemde hala portföyümüzde özelleştirilmesini düşündüğümüz varlıklar var. Ne kadar içeriden, dışarıdan ilgi olursa o kadar biz hem değer olarak maksimize etme imkanına sahip oluruz hem de Türkiye'ye ne kadar teknoloji gelirse o kadar iyi'' değerlendirmesini yaptı.

Şimşek, Türkiye'ye çok yoğun bir ilgi ve güven olduğuna işaret ederek, ''Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam. O açıdan bize çok büyük bir sürpriz olmadı'' dedi.

-''Borsa İstanbul'a ortaklık için erken''-

İngiltere'den Borsa İstanbul için ortaklık düşünenlerin olup olmadığına ilişkin soruya ise Şimşek, ''Şu anda Borsa İstanbul'u yeniden yapılandırdık. Ortaklık için erken. Mutlaka ilgilenen çok da biz henüz sürecin başındayız. Dolayısıyla finans piyasalarının derinleştirilmesi, piyasaların daha etkin bir şekilde işlemesinin önünü açmak açısından son bir yıl içerisinde yaptıklarımız önemli'' cevabını verdi.

Şimşek, Borsa İstanbul'un birçok uluslararası borsa ile iş birliği içinde olduğunu, sonraki yıllarda da başka türlü ilişkilerin gündeme gelebileceğini dile getirdi.

-''Yeni bir hurda teşviki gündemimizde değil''-

Şimşek, hurda teşvikinin ayrı bir konu olduğunu ifade etti. Hurda teşvikini geçmiş dönemlerde uygulamaya koyduklarını hatırlatan Şimşek, ''Şu anda çok sınırlı da olsa bir teşvik söz konusu. Ama şu anda yeni bir hurda teşviki gündemimizde değil'' dedi.

Şimşek, emisyona göre vergi çalışmasının da henüz tamamlanmadığını aktararak, araçların emisyona göre vergilendirilmesi ile ilgili daha çevreci bir yaklaşımla vergilendirmenin Türkiye ve dünya için anlamlı olduğunu söyledi. Bu yöndeki çalışmalarına değinen Şimşek, ''Böyle bir vergilendirme sistemine geçilirse ne tür etkileri olur?'' diye bir çalışma yaptıklarını, ancak bunun tasarı halinde Meclis'e gitmediğini belirtti.

Şimşek, ''Biz kendimize göre bir çalışma yaptık ama takdir edersiniz ki yasal düzenlemelerin en azından taslağa dönüşmesi için, Meclis'e gitmesi için; bir Bakanlar Kurulu süreci var, Meclis süreci var. Daha henüz Bakanlar Kurulu'na götürülecek noktada değil'' bilgisini verdi.

Şimşek şu anda kendileri için öncelikli konunun Gelir Vergisi Reformu olduğunu, diğerinin ikinci önemde olduğunu dile getirdi.

-''OVP'nin çerçevesine sadığız''-

''S&P'nin son raporunda 2014 yılında yapılacak seçimlere ilişkin çekinceleri var. S&P'nin çekincelerine katılıyor musunuz?'' şeklindeki soruya üzerine de Şimşek, bunların klasik bir yaklaşım olduğunu belirtti.

Şimşek, ''Türkiye AK Parti hükümeti döneminde 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve 2 referandum geçirdi, her şey ortada. Türkiye'nin son 7 seçimi, yakaladığı performans, mali disipline verdiği önem ile başarısı ortada. Bunları tabi olası risk olarak gündeme getirmek her zaman mümkün. Ama uygulamaya baktığınız zaman bizim kendi programlarımızı, uygulamalarımızı ve reformlarımızı seçimlerle doğrudan ilişkilendirmediğimizi görürsünüz'' diye konuştu.

Şimşek, 2008 yılında mahalli seçimlerin arifesinde sosyal güvenlik reformunu çıkaran bir hükümet olduklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

''Reform gündemini seçimlere göre şekillendiren yaklaşımı eğer bir şey mutlaka ülkenin faydasına ise yapmamız gerekiyorsa onu yaparız. İkinci bir konu mali disiplin konusu. 2011 yılında seçim yok muydu? 2011 yılında hedeflenen bütçe açığının gerçekleşmesine baktığımızda, gerçekleşen bütçe açığı, hedeflenen bütçe açığının neredeyse yarısı kadar.

Türkiye borcunu azaltıyor, açığını azalttı. Dolayısıyla bu kaygılar sık sık gündeme gelir. Bunlar klasik yaklaşımlardır. İşin özünde biz 2013-2014 ve 2015 yıllarını içeren Orta Vadeli Program (OVP) ortaya koyduk. OVP'nin çerçevesine sadığız. Oradaki reformlar olsun, mali disiplin olsun, hedefler olsun onların hepsini tutturmak için ne gerekiyorsa yapacağız.''

-''Öncelikli olan konu mali disiplinini devam ettirmek''-

''Daha önceki seçim süreçlerini bu kuruluşlar da görüyor. Bildikleri halde bu riske dikkat çekmelerinin nedeni ne?'' şeklindeki soruya Şimşek, ''Herhalde bir şeyler söylemek gerekiyor, riskler anlamında. Bazı ülkelerde bu türden yaklaşımlar var. Türkiye'nin geçmişten farkı son 10 yıldaki uygulamalarına bakıldığı zaman, buna son vermiş olması. Tabi ki bizim de dönem dönem ülke menfaatine attığımız bazı adımlar var'' dedi.

Bunların hepsinin planlandığını belirten Şimşek, bütçeye karşılığının konulduğunu ve eğer bir adım atılacaksa ve bütçede de karşılığı yoksa tedbir aldıklarını ve zaten işin özününde bunun olduğunu söyledi.

Öncelikli olan konunun mali disiplini devam ettirmeleri olduğuna dikkati çeken Şimşek, ''Türkiye'nin mümkün olduğunca düşük maliyetlerle borçlanmasını sağlamak. Özel sektörün uzun vadeli, düşük maliyetli kaynaklara erişimini sağlamak. Memleketin öncelikli alanlarına kaynak aktarımına devem etmek. Bunu yapıyoruz. Bunu yaparken bile mali disiplini sağlıyoruz'' şeklinde konuştu.

-Türkçe, Kürtçe ve İngilizce web sitesi-

Şimşek, 3 dilde kendi web sitesine ilişkin de ''Benim web sitem vardı, biraz atıl durumda idi. Biz şimdi onu güncelliyoruz. Yeniden kurguluyoruz. Kurgularken hem Türkçe hem Kürtçe ve İngilizce olsun diye düşündük'' dedi.