Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, çözüm sürecinin ekonomik getirisinin Türkiye için önemli olduğunu belirterek, ''Geçen seneyle bu yılın ilk 3 ayını karşılaştırdığımızda Diyarbakır, Şanlıurfa, Bingöl ve Siirt gibi 6. Bölge Teşvik Alanı'nda çok ciddi artışlar var. Teşvik belgeleri, sabit yatırım miktarları ve istihdam artıyor" dedi. 

Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisince (TİM) Sapanca ilçesindeki bir otelde düzenlenen "2023 Hedefi Yolunda Türkiye Markası Çalıştayı"nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Türkiye'nin bu konuda ciddi mesafe aldığına işaret eden Çağlayan, halkın bu konudaki desteğinin de her geçen gün arttığını söyledi. 

Çağlayan, Türkiye'nin yoluna hızlı ve güvenli şekilde devam etmesini istediklerini vurgulayarak, Bu işin ekonomik getirisi de son derece yüksek olacak. Geçmişte ne kadar para harcandığından ziyade geleceğe bakmalıyız. Teşvik uygulamaları çok iyi gidiyor. Yarın da bazı veriler açıklanacak. Bu konuda son derece önemli sonuçlar alıyoruz. Bilhassa doğu ve güneydoğuda geçen seneyle bu yılın ilk 3 ayını karşılaştırdığımızda Diyarbakır, Şanlıurfa, Bingöl ve Siirt gibi 6. Bölge Teşvik Alanı'nda çok ciddi artışlar var. Teşvik belgeleri, sabit yatırım miktarları ve istihdam artıyor" diye konuştu. 

Doğu ve güneydoğudaki illerde ekonomik anlamda gelişmelerin yaşandığını anlatan Çağlayan, bu olumlu havanın devam edeceğini dile getirdi. 

"Bugün Bingöl'de sabit yatırım miktarındaki artış, geçen seneye göre tam 5 bin kat arttı" diyen Çağlayan, "1 milyardan daha fazla bir sabit yatırım öngörülüyor. Diyarbakır'da geçen yılın ilk 3 ayına göre istihdamda 10 kat artış var. Çözüm sürecinin henüz konuşulmaya başlandığı bu dönemde yatırımcılarımız, doğu illerine akın ediyor. Bu 6. Bölge Teşvik Sistemini düzenlerken bunları da varsaymıştık" ifadesini kullandı. 

Çağlayan, şöyle devam etti:

"Ekonomik boyutunda da sürece destek olması gerek. Bugün batıda doğup, burada para kazanan iş dünyası bu işi kardeşlik projesi görerek bu illere akın ediyor. Bir kişinin daha istihdama alınmasında önemli atılımlar yapıyoruz. Bu süreç, inşallah ülkemizde önemli gelişmeleri de beraberinde getirecektir. Çözüm sürecini yakalamış ve tüm farklılıklarını zenginlik yapmış bir Türkiye'yi tutana aşk olsun. Böylelikle Türkiye hedeflerini yakalayacak güce ulaşacaktır. Yabancı yatırımcılar da güvenlik sorununu çözüleceği umuduyla bizle iletişime geçiyor. İnşallah bu süreçten kazanan Türkiye olacaktır." 

-Otomotivin hamallığını yapıyoruz

Bakan Çağlayan, Türkiye'deki fabrikalarda yüzde 85 oranında otomotiv üretiminin yapılabildiğini ancak motor ve aktarım organlarının yurt dışından ithal edildiğini anlattı. 

Türkiye'nin, hafif ticari araç üretimi konusunda yatırım planlarının yapıldığı bir ülke haline geldiğini kaydeden Çağlayan, Wolksvagen'in Türkiye ya da Polonya arasında yatırım için tercih yapacağını söyledi. 

Çağlayan, Türkiye'nin otomobil üretecek güce sahip olduğunu belirterek, "Devletiyle, siyasi istikrarıyla, ekonomicisiyle ve işçisiyle bunu yapacak güçtedir. Bugün dünyanın 17. en büyük ekonomisiyiz. Bir otomobilin yüzde 85'i yapabilecek bir yan sanayimiz var. Burada fabrika kuruyorlar ve belli görev çerçevesinde çalışıyorlar" dedi. 

"Bugün Türkiye 20 milyar dolar otomotiv ihracatı yapıyor ancak 5 milyar dolar da motor ve aktarma organı ithalatı yapıyor" diyen Çağlayan, şunları söyledi:

"Sebebi açık. Türkiye'ye lisans verenler ülkemize hamallık görevi vermişler ama teknolojik üretimleri başka yerlerde yapıyorlar. Artık bu göbek bağını kesmek istiyoruz. Türkiye bunu yapabilir önce inanmalıyız. Yan sanayimiz hazır. Otomotiv sektörü en iyi rekabet edeceği yeri arar, biz de bu konuda en iddialı ülkelerden biriyiz. Türk işçisi bunu yurt dışında da yapıyor zaten. Un var, şeker var, yağ da var. Sadece helvayı yapacak birini arıyoruz. Bunu yapmak istemeyenler de kenarda otursun."