Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, enerji yatırımlarının 2020 yılına kadar 100 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini söyledi.

Yılmaz, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen ICCI 2013-19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı'nda yaptığı konuşmada, enerjide dünyadaki dengelerin değişmekte olduğu bir döneme girildiğini kaydetti.

Kaya gazının ekonomik olarak çıkarılmaya başlanmasının, enerjide talebin batıdan doğuya kayışı, iklim değişikliğinin yarattığı baskıların ve sürekli güncellenen teknolojilerin önemli bir eşikte olduğunun göstergesi olduğunu aktaran Yılmaz, Türkiye'nin hem coğrafi, hem de siyasi olarak tam ortasında olduğu bu değişimi en doğru şekilde yönetmesi gerektiğini dile getirdi.

Yılmaz, ekonomik büyümenin devamlılığı için, Türkiye'nin artan enerji talebini sürdürülebilir şekilde karşılamak durumunda olunduğunu vurgulayarak, bunun tüm dünyada giderek öne çıkan insan odaklı, çevreyle dost ve sorumlu bir iş anlayışıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin birincil enerji tüketiminde 21. sırada bulunduğunu ve OECD ülkeleri arasında geçen 10 yıl içinde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke olduğunu belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Artan talebe paralel olarak, enerjinin arz güvenliğinin dengeli bileşim ve rekabetçi fiyatlar ile sağlanması, sürdürülebilir kalkınmanın en temel nedenlerinden birini oluşturuyor. Kaliteli enerjinin uygun fiyattan temin edilebilmesi ve verimli kullanılabilmesi gereklidir.

Türkiye'de enerjimizin hali hazırda yüzde 31'ini doğal gazdan, yüzde 31'ini kömürden, yüzde 28'ini petrolden ve yüzde 10'unu da yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaktayız. Rüzgar, güneş ve jeotermal kaynaklar ise enerji bileşenimizin sadece yüzde 2,4'ünü oluşturmaktadır."

-"Gelecek 25 yıl içinde dünya enerji tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artacağı öngörülüyor"

TÜSİAD Başkanı Yılmaz, Uluslararası Enerji Ajansı projeksiyonlarına göre gelecek 25 yıl içinde dünya enerji tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artacağının öngörüldüğünü söyledi.

Bu gelişmelere paralel olarak Türkiye'nin enerji tüketiminin, dünya ortalamasının üzerinde artacağını düşündüğünü aktaran Yılmaz, enerji yatırımlarının 2020 senesine kadar 100 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini dile getirdi.

Arz güvenliği ve rekabetçi fiyatların yanı sıra, küresel iklim değişikliğiyle mücadele zorunluluğunun tüm ülkeler için hassas seçimler yapılmasını gerektirdiğini kaydeden Yılmaz, yüksek büyüme hedeflerinin enerji talebini artıracağını ifade etti.

Enerji kaynaklı emisyonların Türkiye'nin rekabet gücünü etkilememesi için stratejiler belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Henüz yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan yeterince faydalanamıyoruz. 2020 yılı için koyduğumuz rüzgar ve güneş enerjisi hedeflerimize ulaşmamız zor görünmektedir. Yenilenebilir enerji başta olmak üzere, yerli kaynaklarımıza yatırıma hız verilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Linyit saha ve santrallerine, 5. bölgeye sağlanan teşviklerin verilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak tüm kaynaklara benzer teşviklerin verilmesi sektörün gereken atılımları gerçekleştirmesine yardımcı olabilecektir."

-"Sektörün serbestleşmesine yönelik adımların atılması büyük önem taşıyor"

Muharrem Yılmaz, rekabetçi bir enerji piyasasına ulaşmak için sektörün serbestleşmesine yönelik adımların atılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

Enerji piyasalarına yönelik reform niteliğindeki 3 kanunun gündemde olmasının son derece memnuniyet verici bir gelişme olduğunu belirten Yılmaz, 2001 yılında çıkarılan ve çeşitli değişikliklere tabi tutulan Elektrik Piyasası Kanunu'nun, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda geçen ay kabul edilen yasa ile büyük ölçüde değiştiğini anımsattı.

Yılmaz, enerjide arz güvenliğini sağlamaya yönelik büyük ölçekli yatırımların gerçekleştirilmesinin ön koşulunun uzun vadeli sürdürülebilirlik olduğunu anlatarak, bunun sağlanması için serbest piyasa dahilinde referans bir fiyatın oluşmasının yatırımcı için büyük önem taşıdığını ifade etti.

Enerji Borsasının sektörün tüm paydaşlarının işleyişinde aktif olarak yer alacağı ve bağımsız yapıda kurulmasının borsanın etkili işleyişi açısından önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu borsanın güney doğu Avrupa ve yakın doğu bölgelerinde tüm piyasa katılımcıları için de bir çekim merkezi olacağının altını çizmek isterim. Gerek ülkemizde elektrik üretiminde kullanılan birincil enerji kaynaklarının dağılımı, gerek konut ve sanayide uygun maliyetli enerji ihtiyacı göz önüne alınırsa, doğal gaz piyasasının serbestleştirilmesi konusunda ileri aşamaya geçilmesi de önemlidir. Elektrik piyasası kanunun hazırlanma sürecindeki katılımcı tutumun gelişerek, doğalgaz piyasası kanununun değişiklik sürecinde de benimsenmesini beklemekteyiz.

Bu taslak içinde özellikle maliyet bazlı fiyatlandırma, BOTAŞ'ın yapılandırılması, depolama konuları sektörün liberalleşmesi açısından önemli hususlardır. Son dönemde enerji piyasaları için önemli gelişmelerden, TBMM gündeminde yer alan Türk Petrol Kanunu tasarısının da bu sene içinde ivedilikle kanunlaşması sektör açısından çok önemlidir. Günümüz şartlarına ihtiyaç verecek olan bu kanunun, arz güvenliğimizi ve kaynak çeşitliliğimizi artırmak ve üretim faaliyetlerini hızlandırmak bakımından önemli bir reform olduğunu düşünmekteyiz."

AA